Bazı sabahlar var ya… Güne, “Bugün mutluyum” diyerek başlamak istersin. Ama mutluluk, öyle bir düğme gibi hemen açılıp kapanan bir şey değil. Bazen onun hep ilerde bir yerlerde, ulaşmamızı bekleyen bir hedef olduğuna inanırız. “Şunu başarınca mutlu olacağım,” deriz. “Bu sınavı geçeyim, işe gireyim, o evi alayım…” Ama o noktaya vardığımızda, mutluluk yine biraz ileride gibidir.
Sizce mutluluk bir hedef mi yoksa bir yolculuk mu?
Mutluluk, çağımızda “elde edilmesi gereken” bir hedef ya da tadına varılacak bir tür “başarı” haline gelmiştir (Lyubomirsky, 1994). Peki ya mutluluk bir hedef değil de bir yolculuksa?
Günlük yaşamın küçük detaylarında gizlenmiş, her an biraz daha büyütebileceğimiz bir hâlse?
Disiplinler arası literatürde mutluluk kavramı; öznel iyi oluş, yaşam doyumu, yaşam memnuniyeti, deneyimlenen fayda ve yaşam kalitesi gibi çeşitli terimlerle ifade edilmektedir (Cheng vd., 2021; Lai & Deal, 2023).
Mutluluk, varılacak bir duraktan çok; yolda yanımıza kattıklarımızla şekilleniyor. Yeni bir kitap, samimi bir sohbet, sabahın sessizliği, yolda gördüğün bir kedi ya da kendi iç sesini duyabildiğin kısa bir mola… İşte bunların her biri, mutluluk yolculuğunun bir parçası.
Hayatınızda mutluluğu artırmak için neleri değiştirebilirsiniz?
Tabii bu yolculuğu daha keyifli hale getirmek için bazen bazı alışkanlıklarımızı değiştirmek gerekiyor. Sürekli geleceğe odaklanmak yerine anın değerini bilmek mesela. Hayatı bir yarış gibi görmek yerine kendi ritmimizi bulmak. Gereksiz kıyaslamalardan sıyrılmak, kendi değerimizi başkalarının ölçütlerine göre değil, kendi ölçütlerimize göre belirlemek.
Kendine “Bugün bana gerçekten ne iyi geliyor?” diye sormak bu yüzden çok önemli.
Bazen bu sorunun cevabı basit bir yürüyüş, bazen sevdiğin bir dostun sesini duymak, bazen de kendi duygularına alan açmak olabilir.
“Mutlu olmanın iki yolu vardır: ya isteklerinizi azaltacaksınız ya da imkânlarınızı zorlayacaksınız” der Dostoyevski. Bu söz, kendi hayatımıza dönüp bakmamız için güzel bir davet. Mutluluk, bazen sadeleşmekte, bazen de cesaretle adım atmakta gizli.
Mutluluğu artırmak için büyük değişimler yapmak zorunda değiliz. Küçük ama samimi adımlar yeter. Biraz daha az koşturmak, biraz daha çok hissetmek, biraz daha kendi hâlimize izin vermek…
Çünkü mutluluk, yalnızca elde edilince değer kazanan bir hedef değil.
Mutluluk, hayatın kendi akışıyla bir arada yürürken bize eşlik eden o sıcak, tanıdık his.
Ve bu hissi çoğaltmak için her zaman yeni yollar deneyebiliriz.
Bugün bir değişiklik yapmaya ne dersin?
Belki kısa bir mola verip derin bir nefes alarak başlamak yeterlidir.
Çünkü önemli olan varılacak yer değil, onun için çıktığımız yolculuktur.
