Her ebeveyn çocuğu için en iyisini ister. Ancak bu “en iyisi” beklentisi, zaman zaman çocukların duygusal gelişim ve psikolojik gelişimini zedeleyen bir baskı aracına dönüşebilir. Özellikle mükemmeliyetçi ebeveynlik tutumlarında, başarıdan sapma bir zayıflık olarak görülür ve çocuk sürekli yüksek standartlara ulaşma çabasıyla yaşar. Bu yazıda, mükemmeliyetçi ebeveynlik anlayışının çocuk üzerinde nasıl bir baskı oluşturduğunu ve bu baskının olası sonuçlarını ele alacağız.
Mükemmeliyetçi Ebeveynlik Nedir?
Flett ve Hewitt (2002), mükemmeliyetçiliği bireyin kendisine ve sosyal çevresine yönelik yüksek beklentilerle tanımlar. Bu bağlamda, mükemmeliyetçi ebeveynlik, ebeveynlerin çocuklarından sürekli yüksek başarı ve davranışsal uygunluk beklentisi içinde olmaları ve hata yapmayı tolere etmemeleri şeklinde ortaya çıkabilir. Ebeveynin çocuğa yansıtabileceği durumlara; yüksek başarı beklentisi, hata kabul etmeme, aşırı kontrolcü yaklaşımlar, koşullu sevgi örnekleri verilebilir.
Bu tutumların çocukta oluşturduğu baskı ise şu şekillerde varlığını sürdürür:
- Sürekli başarılı olma zorunluluğu
- Başarısızlık korkusu
- Öz-değerin sadece performansa bağlanması
- Kaygı
- Özgüven düşüklüğü
- Kendindikten utanç
Örnek: Miray’ın Hikayesi
On yaşındaki Miray’ın okuldan aldığı notlar ailesi tarafından sürekli kontrol edilmekte, ortalamanın biraz altında bir not aldığında ise televizyon izleme hakkı elinden alınmaktadır. Annesi, “Sen daha iyisini yapabilirsin, bu sana yakışmadı” diyerek motivasyon sağlamaya çalışsa da Miray zamanla başarısızlık korkusuyla karın ağrısı bahanesiyle sınavlara girmemeye başlamıştır. Bu örnek, başarı baskısının çocuğun akademik kaygısını artırarak kaçınma davranışlarını nasıl tetikleyebileceğini göstermektedir.
Spor ve Başarı Baskısı
Benzer şekilde, spor müsabakasına katılan bir çocuğa karşı derece alıp almamasıyla ebeveyn tepkisi belirleniyorsa; yani çocuk “derece aldıysan başarılısın, almadıysan bu senin başarısızlığın” düşüncesiyle karşı karşıya kalıyorsa, bahsettiğimiz olumsuz özellikler (özgüven düşüklüğü, kaygı vb.) gün yüzüne çıkması muhtemeldir. Bu örnek olayda ebeveyn, müsabakanın bir günde sonuca vardığının, ancak çocuğun sürece dair hazırlığının uzun bir zamana ve birçok faktöre (aile tutumu da etkiler) dayandığını unutmamalıdır. Süreç boyunca gösterdiği çaba, azim ve fedakârlığın farkında olduğunu belirterek destek olduğunu söylemelidir. Bu davranış, çocuğun duygusal gelişimine olumlu katkı sağlar.
Uzun Vadeli Etkiler
Ebeveynin baskıcı tutumunun uzun vadede çocukta, anksiyete bozuklukları, depresyon, erteleme davranışı, benlik saygısında düşüklük gibi sonuçları beraberinde getireceğini söyleyebiliriz. Araştırmalar, mükemmeliyetçi ebeveynlik tutumlarına maruz kalan çocukların ileriki yaşamlarında daha yüksek düzeyde anksiyete yaşadıklarını göstermektedir (Hibbard & Walton, 2014).
Psikolojik Sağlamlık ve Yeterince İyi Ebeveynlik
Mükemmeliyetçi ebeveynlik, çocuklarda kaygı, özgüven eksikliği ve sürekli yetersizlik hissi gibi sorunlara neden olabilirken; daha dengeli, destekleyici ve gerçekçi ebeveynlik yaklaşımları çocukların hem duygusal gelişimini hem de sosyal gelişimini olumlu yönde etkiler. Bu noktada, “yeterince iyi ebeveynlik” (good-enough parenting) kavramı önem kazanır. İngiliz psikanalist Donald Winnicott tarafından ortaya atılan bu kavram, ebeveynin her durumda mükemmel davranmasına gerek olmadığını, çocuğa güvenli ve tutarlı bir ilişki sunmasının yeterli olduğunu savunur. Winnicott’a göre çocuk, zaman zaman yaşadığı hayal kırıklıklarıyla baş etmeyi öğrenerek gerçek dünyaya hazırlanır ve psikolojik sağlamlık geliştirir (Winnicott, 1965).
Destekleyici Ebeveynlik İçin Öneriler
Psikolojik sağlamlık ve sağlıklı duygusal gelişim için ebeveynlerin şu tutumları benimsemesi önerilir:
- Koşulsuz Sevgi: Çocuğa sadece başarı anlarında değil, hata yaptığında da yanında olarak güven geliştirin.
- Çabayı Övme: Sonuçtan çok süreci takdir ederek çocuğun iç motivasyonunu güçlendirin.
- Hataları Öğrenme Fırsatı Olarak Görme: Çocuğa mükemmeliyetçi ebeveynlik baskısından uzak bir gelişim alanı tanıyın.
- Duygusal Yansıtma ve Empati: Çocuğun duygularını anlamasını ve kendini ifade etmesini kolaylaştırın.
Bu tür destekleyici tutumlar yalnızca psikolojik sağlamlık kazandırmakla kalmaz, aynı zamanda çocukların kendilik değerlerini başarıya endekslemeden geliştirmelerine olanak tanır. Yapılan bir araştırma da bu yaklaşımı destekler niteliktedir: “Duygusal olarak destekleyici ebeveyn tutumları, çocukların özgüven düzeylerini ve psikolojik sağlamlıklarını artırmaktadır. Bu çocuklar, akademik ve sosyal yaşamlarında daha az stres yaşamakta ve içsel motivasyonları daha güçlü olmaktadır” (Grolnick & Pomerantz, 2009).
Sonuç
Ebeveynliğin şekli, çocuğun sadece bugününü değil, gelecekteki benlik algısını da derinden etkilemektedir. Mükemmeliyetçi ebeveynlik, iyi niyetle yapılan ama çocuk üzerinde sürekli başarı baskısı yaratan bir yaklaşımdır. Bu baskı, çocuğun hata yapmaktan korkmasına, kendini değersiz hissetmesine ve zamanla psikolojik sorunlar geliştirmesine neden olabilir. Oysa çocuğa değerli olduğunu hissettiren, çabasını takdir eden ve duygularına alan tanıyan bir ebeveynlik anlayışı, hem daha sağlıklı hem de daha gerçekçidir. Her çocuğun hata yapmaya, gelişmeye ve kendi hızında ilerlemeye hakkı vardır. Unutulmamalıdır ki, bir çocuğun en çok ihtiyaç duyduğu şey, mükemmel olmak zorunda olmadığını bilmektir.
Kaynakça
- Flett, G. L., & Hewitt, P. L. (2014). Perfectionism and maladjustment: An overview of theoretical, definitional, and treatment issues. In G. L. Flett & P. L. Hewitt (Eds.), Perfectionism in the self and social contexts: Theory, research, and treatment (pp. 5-31). American Psychological Association.
- Grolnick, W. S., & Pomerantz, E. M. (2009). Issues and challenges in studying parental control: Toward a new conceptualization. Child Development Perspectives, 3(3), 165-170.
- Hibbard, D. R., & Walton, G. E. (2014). Exploring the development of perfectionism: The influence of parenting style and gender. Social Behavior and Personality: An international journal, 42(2), 269-278.
- Winnicott, D. W. (1979). The Maturational Processes and the Facilitating Environment: Studies in the Theory of Emotional Development. Hogarth Press.
Tebrik ediyorum güzel bir çalışma olmuş başarılarının devamını diliyorum