Cuma, Nisan 25, 2025

Haftanın En Çok Okunanları

Son Yazılar

Köklerden Gelen Gölge: Evlilik Bahçesine Sızan Dallar

Aile, bireylerin duygusal gelişimlerini şekillendiren en önemli yapı taşlarından biridir. Ancak, bazı ailelerde sağlıklı sınırların olmaması, duygusal manipülasyonlar ve aile üyelerinin birbiriyle olan ilişkilerindeki karmaşık bağlar, aile içindeki huzursuzlukları besleyebilir. Bu yazıda, Türk toplumunun geleneksel aile yapısındaki bazı dinamiklere ve aile içindeki bireylerin ilişkilerindeki zorluklara ışık tutarak sağlıklı sınırların nasıl oluşturulabileceğini keşfedeceğiz.

Geleneksel Aile Yapısının Etkileri

Geleneksel aile yapısında, çiftlerin anne ve babaları birçok olumlu açıdan ilişkiye destek verirler. Çocuk bakımı, ekonomik destek, milli/manevi gelenek ve kültürün aktarımı, aileyi bir araya getirmek gibi birçok alanda etkili olurlar. Anne babaların ilişkiye olumlu katkıları olduğu gibi, günümüzde birçok boşanma sebebinin de başında geldiği yadsınamaz bir gerçektir.

Türkiye gibi kolektif kültürlerde evlilik sadece iki kişi arasında yaşanmaz. Evliliğin sınırları net çizilmediğinde, aile büyükleri bu yeni sisteme dahil olur; kimi zaman destek olmak isterken kimi zaman farkında olmadan zarar verir. Bağlanma kuramı, bu dinamiklerin temelini anlamamızda güçlü bir çerçeve sunar. Bu yazıda, evli çiftlerin hem kendi anne babalarından hem de eşlerinin ailesinden gelen müdahalelere karşı nasıl sağlıklı sınırlar geliştirebilecekleri, bağlanma kuramı temelinde ele almaya çalışacağız.

Evlilik Sınırlarının Ötesinden Gelen Müdahaleler

Evlilik, geçmişten gelen bağlanma kalıplarının yeni bir düzlemde sınandığı dev bir sahnedir. Bu sahnede, roller yeniden belirlenir. Ancak eğer çift, kendi sınırlarını çizmekte zorlanıyorsa, sahneye başka oyuncular da çıkar: anne, baba, kayınvalide, kayınpeder, kardeşler evliliğin işine bir virüs gibi sızarlar ve roller karışır.

Bazı anne babalar çocuklarını kendi uzantıları gibi görür, onların yaşamlarını yönlendirme konusunda hâlâ hakları ve yetkileri olduğunu düşünürler. Bazıları ise çocukları büyüdüğünde onları “ikame eş” gibi konumlandırır; yalnızlıklarını ya da tatmin edilmemiş duygusal ihtiyaçlarını onların üzerinden gidermeye devam etmeye çalışırlar. Bu da evli çiftlerin kendi duygusal ihtiyaçlarından uzaklaşmalarına ve ilişki çatışmalarına yol açar.

Bağlanma Kuramı: Görünmeyen Dinamikleri Anlamak

John Bowlby’nin bağlanma kuramı, bireylerin erken çocuklukta kurdukları bağların yetişkinlik ilişkilerini nasıl şekillendirdiğini ortaya koyar. Evlilikteki birçok çatışma, aslında geçmişteki bağlanma deneyimlerinin yeniden canlanmasından ibarettir.

  • Kaygılı bağlanan bireyler, eşleri ile ebeveynleri arasında sıkışabilir. Ebeveynlerinden onay alma arzusu, onları evlilik sisteminden uzaklaştırır.
  • Kaçıngan bağlanan bireyler ise çatışmadan kaçınmak adına eşlerinin yalnızlaşmasına neden olur; pasif kalır, sınır ihlallerine göz yumar.
  • Güvenli bağlanan bireyler ise ebeveynleriyle sağlıklı sınırlar kurarak eşleriyle aralarında bir “koalisyon” inşa edebilir.

Eğer her iki eş de güvensiz bağlanma örüntüsü taşıyorsa, aile müdahalelerine karşı savunmasız bir evlilik sistemi ortaya çıkar.

Aile İçinde Rekabet ve Değersizleştirme: Gizli Duygular

Bazı aile büyüklerinin gelin ya da damadı doğrudan rakip olarak görmesi de bağlanma kuramından izler taşır. Özellikle çocukluklarında sevgiye erişememiş bireyler, çocuklarının eşlerine yönelik bilinçdışı kıskançlık ya da öfke geliştirebilir. Kayınpederin, oğlunun eşine karşı değersizleştirici davranışları veya anne babanın kendi çocuğunun kararlarına sürekli müdahale etmesi, bu çatışmanın görünür formlarıdır.

Çözüm Olarak Koalisyonu Birbirine Kurmak

Her evlilik, kendi iç güvenliğini oluşturmak zorundadır. Bu güvenliği kurmak, sadece dışarıdan gelen saldırılara karşı koymakla değil; çiftin kendi bağlanma dinamiklerini tanımasıyla mümkündür. Çiftlerin birbirlerine şu üç alanda net bir koalisyon sunmaları gerekir:

  • Duygusal Koalisyon: “Senin yanındayım, seni görüyorum.”
  • Sınır Koalisyonu: “Bizim ilişkimizi başkalarının müdahalesinden koruyacağım.”
  • Sadakat Koalisyonu: “Ailemizi sevsem de, önceliğim artık bizim kurduğumuz bu yeni sistem.”

Köklerden gelen gölgeler, evlilik bahçesinde filizlenen yeni yaşamı gölgeleyebilir. Ama çiftler ele ele verip birbirine döner, kendilerini tanır, kendi duygusal ihtiyaçlarına yönelir ve geçmişin zincirlerini fark edip kırabilirse, o bahçeyi kendi kurallarıyla sulayabilir ve taze çiçeklerin açmasını sağlayabilirler. Bu süreçte bağlanma kuramı, hem bireyin geçmiş yaralarını hem de çiftin gelecekteki gücünü anlamak için pusula olabilir.

Hafire Uzunkaya
Hafire Uzunkaya
Hafire Uzunkaya, aile ve cinsel danışman olarak çiftlerle çalışmaktadır. İlişkiler, bağlanma stilleri, cinsel sağlık ve cinsel işlev bozuklukları konularında uzmanlaşmıştır. Danışanlarına hem bireysel hem de çift olarak destek sunmakta ve psikoloji ile edebiyatı birleştiren bir yaklaşımla dijital ve basılı medyada bilimsel ve popüler konularda yazılar yazmaktadır .Yazar, Ulusal ve uluslararası çeşitli kadın, aile ve ilişkiler kapsamında eğitimler ve seminerler vermektedir. Ayrıca Cised ve Mutlu Aile derneklerinde yönetim kurulu üyesi olarak aktif görev almaktadır. Psychology Times UK & Türkiye’de yazar olarak, geniş kitlelere yönelik içerikler sunmaya devam edecektir.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler Yazılar