İnsan Neden Kendine Zarar Verir?
Daha önce hiç kendi kendine zarar veren birine tanıklık ettiniz mi? Kendine zarar verme çoğunlukla dikkat çekme çabası olarak görülür fakat gerçek bu değildir! Genellikle bedenimize zarar geldiğinde, yaşadığımız duygusal acı dolu deneyime sağlıklı şekilde tepki gösteririz. Bu sebeple yaşanılan olaya sağlıksız şekilde baş etme tepkisi olan kendine zarar verme davranışı ilk etapta herkese tuhaf gelebilir. Fakat bu davranışı sergileyen bireylerle yapılan çeşitli araştırmalar bu davranışa nelerin sebep olduğunu açıklamaktadır.
Kendine Zarar Verme Davranışlarının Epidemiyolojisi
Kendine zarar verme davranışı literatürde self-injury olarak yer almaktadır. Yapılan çalışmalara birlikte genellikle 13-19 yaşları arasında bu davranışın gözlemlendiği ortaya konmuştur (Aksoy, 2003). Kendine zarar verme davranışları kişinin intihar riskini artırır. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre; intihar 15-29 yaş grubunda küresel olarak önde gelen dördüncü ölüm nedenidir. Özellikle genç ergen gruplarında %10’luk kısımda bu davranışın görüldüğü kaydedilmiştir. Bu rakam her birimizin ortaokul sıralarında iken sınıfımızdan en az iki kişinin kendine zarar vermiş olabileceği anlamını taşıyor.
İçeride Kopan Fırtınaların Dışa Vurumu: Kendine Zarar Verme Davranışı
Kişi içinde deneyimlediği yıkıcı öfke ve duygusal acıyı daha kabul edilebilir olan fiziksel acıya dönüştürmek amacıyla kasten kendi vücudunda doku tahribatı olabilecek eylemlerde bulunabilir. Bu davranış kendine zarar verme davranışı olarak adlandırılır (Demuth, A., & Demuthova, S., 2019). Bu davranışa aşağıdaki örnekler verilebilir (Wylie, R. A., & Wylie, K. R., 2016), (Kernberg, O. F., 2000):
-
Vücudun belirli bölgelerinde kesi açmak, çimdirmek veya sıkıca ovuşturmak
-
Canını acıtacak şekilde kendine vurmak veya vücut uzuvlarını bir yerlere sertçe geçirmek
-
Tırnaklarını avcuna geçirmek veya ellerini sıkmak, saçını çekmek
-
Uzun süre yemek yememek veya susuz kalmak
-
Fiziksel olarak risk içeren ve acılı cinsel deneyim edinmek
-
Alkol ve madde kullanımını kendine zarar verecek derecede seyrettirmek
Kendine Zarar Verme Davranışının Sinyalleri
-
Çevreden izole olma durumu
-
Sürekli olan üzüntü, mutsuzluk, hüzünlü bir hâl
-
Ruhsal durumda değişiklikler ve motivasyon eksikliği
-
Yemek yeme ve uyku uyuma anlamında davranış değişiklikleri
-
Normalde olduğundan daha agresif ruh hali
-
İntiharla ilgili düşüncelerini sıkça dile getirme
-
Sıkça uyuşturucu ve alkol kullanma
-
Kendini başarısız, yetersiz ve umutsuz hissettiğinden bahsetme
-
Öz saygıda azalma
-
Sebebi belli olmayan izler, morluklar ve kesikler
-
Bedenini gizleme eğilimi
-
Normalde olduğundan daha fazla sessiz olma hali
Zarar Verme Davranışlarının Altında Yatan Psikolojik Sebepler
İnsanlar kendilerine hangi amaçla kendine zarar verir sorusunun cevabı aslında psikolojik gerçekliklere dayanmaktadır. İnsan hissettiği duygusal acıyı fiziksel acıya dönüştürerek kontrol edilebilir bir forma bürünmesini sağlar. Bu, içinde anlamlandırmakta zorluk çektiği duygusal sıkıntıları kontrol altına almak adına farkında olmadan geliştirdiği bir yönetim mekanizmasıdır. Bu davranışı soyut anlamda var olan duygusal sıkıntıların, somut anlamda kendini göstermesi olarak değerlendirebiliriz. Ayrıca kendi hayatında kontrolü kaybettiğini düşünen bireyler en azından kendi bedenlerinde kontrol sahibi olduklarını hissetmek için bu davranışa başvurmaktadırlar.
Bir diğer psikolojik sebep ise çok yaygın olan kendini cezalandırmadır. Birey kendini suçlu veya değersiz hissettiği zamanlarda kendilerini cezalandırarak bu duyguları ortadan kaldırmayı hedefler. İnsanları bu zarar verici davranışlara karşı motive eden faktörlerin genellikle üç amacı vardır; keyif almak, sıkıntılardan uzaklaşmak ve ilişkilerde sorunları çözmek olarak tanımlanmıştır (APA, 2013).
Birey baş edemediği duygular ile vücuduna zarar verir, böylece duygusal acı hafifler ve hissettiği fiziksel acı ile rahatlar. Aslında tüm bunlara sebep olan sorun çözülmemiştir. Bu süreç bir sonraki yaşanan sorun ile devam eder ve aynı sorunlu davranış sürekli tekrar ederek alışkanlığa dönüşebilir.
Bu Süregelen Döngüden Nasıl Çıkılır?
Öncelikle birey göstermiş olduğu bu sorunlu davranışın farkına varması ve sağlıklı şekilde baş etmeye gönüllü olması gerekmektedir. Tam da bu noktada uzman desteği eşliğinde yıkıcı duygularla aslında farklı yöntemler ile de baş edilebileceği keşfedilmelidir. Profesyonel destek ile birey psikiyatr, psikolog veya terapistlerden yardım almalıdır. Bu meslek grubuna mensup bireyler insanların duygusal sıkıntılarını ele almak, daha sağlıklı başa çıkma stratejileri geliştirmek ve kişiye kazandırmak için destek sağlarlar.
Terapi kapsamında bireye baş etme becerileri kazandırıldıktan sonra öz güven gelişimi ve iletişim becerileri gibi alanlarda güçlendirmelerde yapılır ve bireyin terapiye artık ihtiyaç duymayacağı şekilde başa çıkabilmesi amaçlanır. Özellikle BDT (Bilişsel Davranışçı Terapiler) ve Şema Terapiler ile sorunlu davranışı analiz etme ve yeniden yapılandırma çalışılır. Ayrıca kendine zarar verme davranışına kişiye iten kişiler, durumlar veya olaylardan uzak kalma becerisi geliştirilir. Bu beceri ile dürtüselliğin azaltılması hedeflenir.
Birey her şeye rağmen keyif aldığı için bu davranışı yapmayı sürdürebilir; bunu engellemek amacıyla ise sağlıklı şekilde keyif alabileceği aktiviteler kazandırılır. Ancak böylece hayattan keyif alma becerisini kazanan birey amaçları doğrultusunda yaşamına sağlıklı şekilde devam edebilir.
Sonuç
Kendine zarar verme davranışında bulunan bireyler, çoğu zaman neyi neden yaptıklarını bile fark etmeden bir an önce duyduğu acıyı, kızgınlığı veya karmaşık duyguları yok etmek ister. Yok etme dürtüsü son derece yıkıcıdır ve birey bu yıkıcılığı kendi vücuduna yansıtır. Bu sebeple bu davranış son derece dürtüseldir. Ancak tüm bunları yaptıran aslında bireyin içindeki olayı çözüme kavuşturma çağrısıdır.
Duygularla yüzleşmek çoğu zaman zor olabilir ama öz şefkat ile yaklaşma becerisi kazanıldığında baş edilemeyen duygularla aslında sağlıklı şekilde baş edilebileceği öğrenilir. Eğer yakınınızda bu davranışı gösteren birileri varsa onları suçlamadan ve yargılamadan dinlemelisiniz. Kesinlikle yalnız olmadığını, yanlarında olduğunuzu ve birçok profesyonel destek kaynağı olduğunu hatırlatmalısınız.
Kaynakça
Aksoy, A., & Ögel, K. (2003). Kendine zarar verme davranışı. Anadolu Psikiyatri Dergisi, 4(4), 226-236.
American Psychiatric Association (2013). Diagnostic and statistical manual of mental disorders (5th ed.).
Demuthova, S., & Demuth, A. (2019). The prevalence and most frequent forms of self-harm in adolescents. In International Conference on Research in Psychology (pp. 39-51).
Kernberg, O. F. (2000). “Clinical Dimensions of Masochism”. In One Hundred Years of Masochism. Leiden, The Netherlands: Brill, 15-32.
Wylie, R. A., & Wylie, K. R. (2016). Sexual Masochism Disorder. In: Balon, R. (eds) Practical Guide to Paraphilia and Paraphilic Disorders. Springer, Cham, 107-122.