Perşembe, Ekim 16, 2025

Haftanın En Çok Okunanları

Son Yazılar

Kayıp Roller, Kırık Dinamikler: Ailenin İçsel Hiyerarşisinin Bozulması

Aile, bireylerin sosyal, duygusal ve psikolojik gelişiminde temel rol oynayan bir sistemdir. Bu sistem, belirli roller, sorumluluklar ve güç dengeleri üzerine kuruludur. Salvador Minuchin’in geliştirdiği Yapısal Aile Kuramı, aileyi birbirine bağlı alt sistemlerden oluşan bir yapı olarak ele alır ve bu alt sistemler arasındaki sınırların sağlıklı bir işleyiş için kritik olduğunu vurgular. Minuchin’e göre çekirdek aile en az üç alt sistemden oluşur: eş alt sistemi, ebeveyn alt sistemi ve kardeş alt sistemi.

Eş alt sistemi, ebeveynlerin birbirleriyle kurduğu ilişkiyi ifade eder ve tüm aile yapısının çekirdeğini oluşturur. Sağlıklı bir eş alt sistemi, kararlarda birlik, karşılıklı destek ve net sınırlar sağlar. Ebeveyn alt sistemi, evdeki çocukların bakımı, eğitimi ve kişisel gelişiminden sorumlu olan yapıyı temsil ederken; kardeş alt sistemi, paylaşım, yardımlaşma ve sosyal becerilerin gelişimine katkıda bulunur. Bu alt sistemler arasındaki sınırlar belirgin ve net olduğunda hem bağlılık hem de bireysellik korunur. Ancak sınırlar fazla belirsizleşirse roller karışır, iç içe geçmiş ilişkiler oluşur ve bireysel alan korunamaz; sınırlar fazla katı olur ise aile üyeleri arasında uzaklaşma ve kopukluk meydana gelir.

Aile içindeki içsel hiyerarşi, alt sistemler arasında uyumlu ve düzenli bir işleyişe dayanır. Hiyerarşi bozulduğunda roller kaybolur veya tersine döner. Bu bozulmanın en belirgin biçimlerinden biri ebeveynleşme (parentification) durumudur. Bu süreçte çocuk, ebeveynin ya da kardeşlerin bakım sorumluluğunu üstlenir. Fiziksel olarak ev işleri ve bakım görevlerini yerine getirmek ya da duygusal anlamda ebeveynin yükünü taşımak, çocuğun kendi gelişim sürecinin önüne geçer.

Bir diğer hiyerarşi bozulma biçimi ise koalisyonlardır. Koalisyon, farklı alt sistemlerden bireylerin başka bir aile üyesine karşı güç birliği oluşturmasıdır. Örneğin, bir ebeveynin çocukla ittifak yaparak diğer ebeveyni dışlaması, hem eş alt sistemini hem de ebeveyn alt sistemini zayıflatır. Tersine hiyerarşi de hiyerarşi bozulmasının önemli bir göstergesidir. Karar süreçlerinde çocuk ya da ergenlerin ebeveynlerden daha baskın hale gelmesi, ailede otorite ve sorumluluk dengesini olumsuz etkiler.

Eş alt sistemindeki sorunlar, aile içi içsel hiyerarşi bozulmasında en önemli faktörlerden biridir. Partnerler arasında iletişimin zayıflaması, sürekli çatışmalar ya da güç çekişmeleri, ebeveyn alt sisteminin yönlendirme ve liderlik görevini sağlıklı şekilde yerine getirmesini engeller. Böyle bir durumda ebeveynler karar süreçlerinde uyum gösteremez, kurallar düzensizleşir ve ortaya çıkan boşluğu çocuklar doldurmaya başlar. Kimi zaman çocuk, bir ebeveynin duygusal yükünü taşıyan kişi haline gelir; bu durum, hem ebeveynin hem de çocuğun rol sınırlarını aşan bir bağ kurulmasına yol açar. Eş alt sisteminde yaşanan bu tür çatlaklar, yalnızca eşlerin ilişkisini değil, ailedeki tüm alt sistemleri birbirine bağlı şekilde olumsuz etkiler.

Aile içindeki içsel hiyerarşi bozulduğunda, aile yapısının dengesi derinden etkilenir. Ebeveyn alt sisteminin zayıflaması, otoritenin azalmasına neden olur. Kararların netliğini yitirmesi, aile bireylerinde belirsizlik ve güvensizlik duygusunu pekiştirir. Koalisyonların ortaya çıkması, aile içinde kutuplaşmayı güçlendirir; taraf olma ve dışlama eğilimleri ilişkileri yıpratır. Rol karmaşası ve hiyerarşik düzenin çökmesi, iletişimde aksaklıklar yaratır. Doğrudan, açık iletişim yerine dolaylı veya pasif-agresif yaklaşımlar yaygın hale gelir. Bu durum, bireylerin duygu ve ihtiyaçlarını net biçimde dile getirmesini zorlaştırır. Ayrıca, sorumlulukların dengesiz dağılması söz konusu olur; bazı bireyler gereğinden fazla yük üstlenirken, diğerleri sorumluluktan tamamen uzak durur. Nihayetinde, aile bağları gevşer, güven duygusu azalır ve sistemin işlevselliği bozulur.

Sonuç olarak, ailenin içsel hiyerarşisi, sistemin işleyişini sürdüren temel yapı taşlarından biridir. Bu düzen bozulduğunda, roller belirsizleşir, ilişkiler zayıflar ve aile bütünlüğü zarar görür. Eş, ebeveyn ve kardeş alt sistemlerin etkin biçimde işlemesi; sağlıklı sınırların korunması ve görevlerin açıkça tanımlanması, ailenin istikrarlı ve güçlü kalması açısından kritik öneme sahiptir. Yapısal Aile Kuramı, hem bu bozulmaların nedenlerini anlamada hem de çözüm stratejileri geliştirmede güçlü bir kuramsal çerçeve sunar. Aile içinde sınırların ve hiyerarşinin yeniden yapılandırılması, yalnızca krizlerin aşılmasına değil, aynı zamanda uzun vadede işlevselliğin ve karşılıklı bağlılık hissinin yeniden inşa edilmesine de katkı sağlar.

Beyza Erenol
Beyza Erenol
Beyza Erenol, psikoloji lisans eğitimini tamamlamış; klinik psikoloji yüksek lisans sürecine hazırlanan genç bir psikolog ve yazardır. Eğitim hayatı boyunca çocuk, ergen ve yetişkinlerle çalışmaya yönelik kısa süreli çözüm odaklı terapi eğitimi almış, çeşitli seminer ve eğitimlerle mesleki bilgisini derinleştirmiştir. GATA Haydarpaşa / SBÜ Sultan 2. Abdülhamid Han Eğitim ve Araştırma Hastanesi ile Rehber Klinik’te gerçekleştirdiği stajlar sayesinde klinik psikoloji alanında önemli gözlem ve deneyimler edinmiştir. Psikoloji bilgisini yalnızca danışanlarla değil, toplumun geniş kesimleriyle paylaşmayı hedefleyen Erenol; ruh sağlığı üzerine yazılar kaleme almakta ve sosyal medya aracılığıyla psikolojik farkındalık oluşturmaya yönelik içerikler üretmektedir. Psikolojiyi herkes için anlaşılır ve ulaşılabilir kılma misyonuyla, bireylerin iyi oluşuna katkı sağlayacak çalışmalar yürütmeye devam etmektedir.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler Yazılar