Çarşamba, Ekim 1, 2025

Haftanın En Çok Okunanları

Son Yazılar

İş Yerinde Sessiz Baskı: Mobbing

Çalışma hayatı yalnızca ekonomik bir zorunluluk değil; aynı zamanda bireyin kimliğini, sosyal ilişkilerini ve psikolojik sağlığını etkileyen bir yaşam alanıdır. Ancak bazı iş ortamlarında çalışanlar, sistematik dışlanma, küçümsenme veya yetersiz hissettirilme gibi psikolojik baskılara maruz kalabilir. Bu baskı sürekli ve kasıtlı şekilde sürdüğünde, artık bir şiddet biçimine dönüşür. Bu şiddetin adı: Mobbing.

Yapılan araştırmalara göre, Türkiye’de çalışanların %30-40’ı iş yerinde psikolojik şiddete maruz kalmaktadır. Bu yazıda, mobbingin ne olduğu, türleri, etkileri ve başa çıkma yolları ele alınacaktır.

Mobbing Nedir?

Mobbing, 1980’li yıllarda İsveçli psikolog Heinz Leymann tarafından tanımlanmıştır. Tanıma göre; iş yerinde bir çalışanın, haftada en az bir kez ve en az altı ay boyunca, sistematik ve kasıtlı psikolojik baskıya maruz kalmasıdır.

Bu baskı doğrudan hakaret ya da tehdit içermek zorunda değildir. Sürekli göz ardı edilmek, değersiz hissettirilmek ya da sosyal olarak izole edilmek gibi “sessiz” yöntemlerle de uygulanabilir.

Mobbing Türleri

Mobbing farklı ilişki dinamiklerinde ortaya çıkabilir. Temel olarak üç türe ayrılır:

1. Yatay Mobbing

Aynı hiyerarşik düzeydeki çalışanlar arasında gerçekleşir. Rekabet, kıskançlık ya da ekip içi çatışmalar sebebiyle bireyler birbirlerini dışlayabilir, dedikodusunu yapabilir veya pasif-agresif davranışlarla baskı kurabilir.

2. Dikey Mobbing

En sık rastlanan türdür. Üst pozisyondaki çalışan (yönetici, amir), alt pozisyondaki çalışan üzerinde otoritesini kötüye kullanarak baskı uygular. Sürekli eleştirme, fazla iş yükleme, küçümseme ve gözdağı verme gibi davranışlar bu kategoriye girer.

3. Ters Yönlü Mobbing

Daha az rastlanmakla birlikte, çalışanların yöneticilere karşı organize şekilde psikolojik baskı uygulamasıdır. Genellikle otorite zayıflığı olan kurumlarda görülür. Yöneticinin yalnızlaştırılması, itibarının zedelenmesi ya da sözünün geçersizleştirilmesi ile sonuçlanabilir.

Mobbingin Etkileri

1. Psikolojik Etkiler

Mobbinge maruz kalan bireylerde zamanla özgüven kaybı, kaygı bozuklukları, depresyon ve hatta Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB) gibi ciddi psikolojik rahatsızlıklar gelişebilir. Kişi kendini yetersiz, değersiz ve çaresiz hisseder.

2. Fizyolojik Etkiler

Psikolojik baskı, bedeni de etkiler. Uyku bozuklukları, mide-bağırsak sorunları, baş ağrıları, kalp çarpıntısı gibi psikosomatik belirtiler sık görülür. Bu belirtiler, zamanla kalıcı sağlık sorunlarına yol açabilir.

3. Sosyal Etkiler

Mobbing yalnızca iş yerinde kalmaz. Maruz kalan kişi sosyal ilişkilerinde geri çekilir, arkadaşlık ve aile ilişkilerinde gerginlik yaşar. Sosyal izolasyon ve yalnızlık duygusu derinleşir.

Mobbingle Başa Çıkma Yolları

1. Farkındalık Geliştirmek

Mobbing ile başa çıkmanın ilk adımı, yaşanan durumun bir psikolojik şiddet biçimi olduğunun farkına varmaktır. Kişi, bu sürecin sistematikliğini ve zararlarını anlamalıdır.

2. Psikolojik Destek Almak

Bir uzmanla çalışmak, kişinin yaşadığı travmatik etkileri anlamasına ve başa çıkmasına yardımcı olur. Bireysel terapi, mobbing sonrası iyileşme sürecinde kritik rol oynar.

3. Kurumsal Destek Aramak

İş yerindeki insan kaynakları birimine ya da yöneticilere durum resmî yollarla bildirilmelidir. Kurumun iç prosedürleri yetersiz kalırsa, dış denetim veya destek birimlerine başvurulabilir.

4. Hukuki Sürece Başvurmak

Mobbing sistematikse ve delillerle desteklenebiliyorsa (e-posta, mesaj, tanık ifadeleri vb.), kişi yasal haklarını kullanmalıdır. Türk Hukuku’nda mobbing, tazminat ve ceza davalarına konu olabilir.

Sonuç: Sessiz Şiddete Sessiz Kalma

Mobbing, modern iş yaşamının en görünmeyen ama en yıpratıcı şiddet biçimlerinden biridir. Ruhsal, fiziksel ve sosyal sağlığı tehdit eder. Bu nedenle hem birey hem kurum düzeyinde farkındalık ve önleme çalışmaları büyük önem taşır.

Unutulmamalı:

Mobbinge uğramak sizin suçunuz değil. Sessiz kalmak ise bu döngünün sürmesine neden olabilir.

Ceyda Taşbaş
Ceyda Taşbaş
2001 yılında Ankara’da doğdum. Bartın Üniversitesi Psikoloji bölümündeyim. Psikolojiye olan ilgim sadece bir meslek tercihiyle sınırlı değil; insan zihni, duygular ve davranışlarının ardındaki nedenlere dair her şey beni derinden etkiliyor. Yazmak benim için bir ifade biçimi, bir yolculuk. Bazen iç dünyamı anlamanın, bazen de başkalarının duygularına tercüman olmanın bir yolu. Bu yol da yazı yazarak olmaktadır. Psikolojiyle ilgili öğrenmeye, üretmeye ve paylaşmaya devam ederken, kelimelerle kurduğum dünyada kendime yeni alanlar açıyorum.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler Yazılar