Pazartesi, Ağustos 4, 2025

Haftanın En Çok Okunanları

Son Yazılar

Hayır Diyebilmenin Güzelliği: Sınır Çizmek

Kimseyi kırmamak adına başkalarının ısrarlarına evet demek zorunda kaldığınız oluyor mu? Sizi ilgilendiren bir kararı almadan önce diğer insanların onayını alma ihtiyacı hissediyor musunuz? Çevrenizdeki insanların sizden faydalandığını düşündüğünüz oluyor mu hiç? Eğer bu soruların hepsine cevabınız evet ise sınır çizme problemi yaşıyor olabilirsiniz. Bu yazıda ele alacağım konu ile sınır çizmeyi ve hayır demenin güzelliğine dikkat çekmeyi umuyorum.

Sınır koyma, bireyin öncelikli olarak kendi beklenti ve ihtiyaçlarını belirleyerek sosyal ilişkilerinde hangi durumların ya da davranışların kabul edilip hangilerinin kabul görmeyeceğini belirlemesi demektir. Sınırlarımızın limitleri bakış açımıza, yetişme tarzımıza ve kişilik yapımıza bağlı olarak değişkenlik gösterebilir. Her insan kendi hayatının kontrolünü elinde tutmak ister. Bu yüzden sınır koyma, benlik algısı ile doğru orantılıdır.

İlk tecrübelerimizi ailemizle ediniriz. Hayata dair pek çok temsil ve kavramı burada öğreniriz. Bakım veren(ler) ve çocuk arasında kurulan sağlıklı ve güvenli ilişkiler, çocuğun doğru kendi benlik algısını oluşturmasına olanak sağlar.

Benlik algısı, bizim etrafımızda algılanma biçimimizdir. Benlik algısı ise bizim bu benlik bilincini kendimize has şekilde değerlendirmemizdir. Sağlıklı bir benlik algısı geliştirmek için;

  • Sosyal ilişkiler iş birliği ilişkiler kurmamız,
  • Bireysel olarak kendimize yetmemiz,
  • Kendimizi ifade etme şeklimiz,
  • Kendimizin farkında olmamız gerekir.

Bu seçeneklerin herhangi birinde oluşacak ihmal sınır çizememeye ya da hayır diyememize yol açar. Sınır koymazsak yaşayabileceğimiz pek çok fiziksel ve psikolojik rahatsızlık olabilir. Örnek verecek olursak;

  • Strese bağlı saç dökülmesi,
  • Cilt problemleri,
  • Mide rahatsızlıkları,
  • Kekemelik,
  • Baş ve boyun ağrıları,
  • Öfke problemleri,
  • Panik bozukluk,
  • Majör depresyon vb.

Bu örneklere bakacak olursak sınırlar oluşturmamız ve onları korumamız fiziksel ve psikolojik sağlımız açısından oldukça önemlidir.

Hayır Demek Neden Bizi Zorluyor?

Hayır dememiz gereken zamanlarda kaygılı hissederiz. Hayır dememenin temelinde birçok duygu yatar. Bunlar genellikle dışlanma, reddedilme ve kaybetme korkularıdır. Hem onay almak hem de karşımızdaki insanla olan ilişkilerimizi riske atmamak adına çizemediğimiz her sınır koyma kendimizden ödün vermemizle sonuçlanacaktır. Burada fark etmemiz gereken en önemli nokta, sınır koymanın amacı diğerlerini cezalandırmak için değil; kendi iyilik halimizi korumaktır. Herkes ile iyi geçinmek zorunda değiliz.

Bazen hayır deme korkumuzun altında önemli fırsatları kaçırabileceğimiz kaygısı yatıyor olabilir. Özellikle iş hayatında kaygı ve stres altındaysak bize yapılan her teklife evet derken bulabiliriz kendimizi. Fırsatları kaçırma korkusu hayatımızı esir altına alabilir, bunu da unutmayalım.

Sınır koymayı başaramamızın en büyük nedenlerinden biri de sınırlarımızın nerede başlayıp nerede bittiğini bilmiyor olmamızdır. Bu durumda yapılabilecek en önemli şey, kendimizi tanımamız, gözlemlememiz ve bizi rahatsız eden davranışları fark etmemiz olacaktır.

Hangi Durumlarda Sınır Koyulabilir?

  • Fiziksel sınırlar: Yemek, barınma ve giyinme gibi ihtiyaçları içine alan sınırlardır.
  • Ekonomik sınırlar: Sahip olduklarınıza ve bütçenize kendinizin karar verdiği bir sınır biçimidir.
  • Cinsel sınırlar: Mahremiyet ve rıza olmadan gösterilen her davranış, cinsel şiddet anlamına gelir.
  • Zaman sınırları: Önceliklerinizi kendiniz belirleyemiyorsanız, sınır koyma problemi yaşıyor olabilirsiniz.
  • Duygusal sınırlar: Duygularınız ile alakalı sizi rahatsız eden sorular soruluyor ve sorgulandığınızı düşünüyorsanız duygusal sınır ihlali yaşıyor olabilirsiniz.
  • Entelektüel sınırlar: Din, dil, ırk ayrımını içeren sınır biçimidir.

Sınır Koyabilmek İçin İpuçları

  • Reddetmeye hazırlık
    Sınır koymanın, çizdiğiniz kişinin sizi sorgulamaya ve eleştirmeye çalışacağını bilmemiz gerekir. Size yapılan ısrarları tahmin etmeye ve bu konuda hazırlıklı olmaya çalışın. Bu konuşmayı daha öncesinde zihninizde canlandırmak işe yarayabilir.
  • Rasyonel olmak
    Gerçekçi ve sakin bir tutum içinde olmak, karşımızdaki insanın daha küçük tepkiler vermesine yardımcı olacaktır. Kimileri söylediğiniz hayır deme karşısında üzülebilir ya da manipülatif tutum içerisine girebilir. Böyle durumlar çizdiğiniz sınırların onu üzmeye yönelik değil sağlıklı bir iyilik halinde olmanız için gerekli olduğunu anlatabilirsiniz.
  • Doğru bir iletişim dili
    Saygı çerçevesinde gelişen her iletişim hem bizi hem de karşımızdaki insanı korur. Yalan söylemeden kendinizi anlatmaya çalışmanız bu sağlıklı bir iletişim dilini benimsemenizde önemli bir rol oynayacaktır.
  • Geçmiş deneyimler ile yüzleşmek
    Bazı insanların sınır koyma güçlükleri travmatik anılardan dolayı olabilir. Hatıralar ile yüzleşmek sizi etkileme biçimine ve kendinizi daha iyi tanımanıza yardımcı olabilir.
  • Öz Saygı
    Özsaygı sınır koymada çok önemli etkendir. Kendinizi değerli hissetmeniz diğerlerinin de size duyacağı saygı ile doğru orantılıdır.
  • Aşırı empati sorunu
    Empati, başkalarını anlamamız için oldukça önemlidir fakat aşırı empati kendi sınırlarınızın ihlaline neden olabilir. Kişilerin beklenti ve ihtiyaçlarına saygı gösterirken kendi sınırlarınızı korumayı da ihmal etmemeniz gerekir.
  • Uygulamada tutarlılık
    Çizdiğiniz her sınır koyma, onu koruyabilirseniz bir önem taşır. ‘Bu seferlik böyle olsun’ dediğiniz her durum kendi benlik algınız açısından sağlıklı olmayacaktır. Aslında sınırlara sahip çıkma isteğiniz var, fakat iradede sorun yaşıyorsunuz demektir.
  • Psikolojik destek
    Sınır koyma konusunda sorun yaşayan ve bu durumu daha derinlemesine anlamak isteyen kişiler için psikoterapi son derece faydalı olacaktır. Uzman bir psikolog kendinizi tanımanıza ve sınırlarınızı çizmenize yardımcı olacaktır.
Emine Sıkan
Emine Sıkan
Emine Sıkan, eğitimlerini Psikoloji üzerinden tamamlamış Bilişsel Davranışçı Terapi ve Şema Terapi ekolleri üzerinden ilerlemiştir. Lisans eğitimi sırasında Yrd. Doç. N. Linda Fraım'in editörlüğünü üstlendiği Psikolog Adayları İçin Etik İhlalleri Çalışma Kitabı senaryosunda rol almıştır. Bir çok platformda gönüllülük esasına dayalı köşe yazarlığı yapan Emine Sıkan kişisel gelişim, film analizi, psikopatoloji gibi alanlarda içerikler üretmiştir. Psikoloji’yi topluma daha anlaşılır hale getirmeyi amaç edinmiş olup çeşitli sebeplerle psikolojik destek alamayan bireyler için bilgilendirici yazılar kaleme almaya devam etmektedir.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler Yazılar