Pazartesi, Ağustos 4, 2025

Haftanın En Çok Okunanları

Son Yazılar

Görünmeyen Yük: Kronik Stresin Sessiz Etkisi

Yorgunluk Değil, Derinleşmiş Bir Alarm

Dünya Sağlık Örgütü’ne göre her 4 kişiden 3’ü kronik stres belirtileri gösteriyor. Ancak çoğu kişi bu durumu “sadece yorgunum” diyerek geçiştiriyor. Oysa bu, birkaç gün süren basit bir yorgunluk değil. Bu; zihnin, bedenin ve sinir sisteminin uzun zamandır taşıdığı, adı konmamış bir yıpranmışlık.

Modern yaşam, kronik stresi adeta hayatın doğal bir parçası hâline getirdi. Ama bu yeni norm, zamanla sadece ruh sağlığımızı değil, bedenimizi de tehdit eder hâle geliyor. Üstelik çoğu zaman onun varlığını, işlevselliğimiz zayıfladığında veya ciddi bir bedensel belirti ortaya çıktığında fark ediyoruz. Peki, bu kadar içselleştirdiğimiz kronik stres, gerçekte ne?

1. Kronik Stres Nedir, Ne Değildir?

Kronik stres, doğuştan sahip olduğumuz bir alarm sistemidir. Tehlike ya da tehdit algıladığımızda devreye girer ve bizi harekete geçirir. Bu sinir sisteminin amacı, bizi hayatta tutmaktır. Kısa vadeli stres, sınavlara hazırlanırken ya da zorlayıcı bir projeyi tamamlarken performansımızı artırabilir. Ancak bu sistem, uzun süre açık kaldığında, yani stres kronikleştiğinde, bedenimizdeki ve zihnimizdeki pek çok yapı aşınmaya başlar.

Beyin sürekli tetikte kalır, sinir sistemi yorgun düşer, hormon dengeleri bozulur. Bu noktada kronik stres artık çözüm değil, doğrudan bir sorun hâline gelir.

2. Kronik Stresin Belirtileri

Kronik stresin etkileri yalnızca zihinsel değildir. Bedensel, duygusal, davranışsal ve bilişsel birçok alanda kendini gösterebilir:

Bilişsel Belirtiler:

  • Odaklanma zorluğu
  • Kararsızlık
  • Unutkanlık

Duygusal Belirtiler:

  • Sürekli kaygı ve huzursuzluk
  • Ani öfke patlamaları
  • Duygusal tükenmişlik

Fiziksel Belirtiler:

  • Baş ağrıları, mide problemleri
  • Uyku bozuklukları
  • Sık hastalanma, bağışıklık zayıflığı

Davranışsal Belirtiler:

  • Erteleme eğilimi
  • Aşırı yeme ya da iştahsızlık
  • Sosyal geri çekilme

Bu belirtiler bazen o kadar gündelik ve yaygın hâle gelir ki, çoğu insan kronik stres altında yaşadığını fark etmez. “Hiçbir şeyden keyif alamıyorum” ya da “kendimi hep yorgun hissediyorum” gibi ifadeler, çoğu zaman kronik stresin en net işaretleridir.

3. Kronikleşen Stres Neden Bu Kadar Yaygınlaştı?

Bugünün koşulları, kronik stresi adeta besliyor. Bunun arkasında birkaç temel neden var:

  • Sürekli uyarılma hâli: Bildirimler, e-postalar, sosyal medya… Zihnin dinlenmeye fırsatı kalmıyor.
  • Yüksek beklenti baskısı: Hem işte hem sosyal hayatta “en iyi” olma zorunluluğu.
  • Duygusal izolasyon: Kalabalık ilişkiler içinde yalnız hissetme.
  • Dinlenememe hâli: Tatillerde bile “verimli geçirmeliyim” baskısı.
  • Duygularla temassızlık: Üzüntü ya da öfkeyi “zayıflık” olarak görme.

Bu faktörler sinir sistemine sürekli yük bindiriyor ve bedenin doğal ritmini bozuyor.

4. Normalleşen Bir Yorgunluk Hâli

En büyük risklerden biri de bu yorgunluğun “normal” kabul edilmesi. Sürekli meşgul olmak, zihnin hiç susmaması, duygusal bağlarla temas kuramamak… Bunlar artık yaygınlaştıkça sıradanlaşmaya başladı. Oysa bu, bedenin “ben tükeniyorum” mesajıdır.

“Meşgul olmak” her zaman üretkenlik demek değildir. Bazen kronik stresin en sessiz belirtisi, kişinin hiç duramamasıdır. Bu durumu fark etmek, ilk ve en önemli adımdır.

5. Peki, Ne Yapabiliriz?

Kronik stresle baş etmek, onu bastırmak değil, tanımak ve yeniden düzenlemeyi öğrenmekle mümkündür. İşte bazı öneriler:

Fark Et

Zihninin ve bedeninin verdiği sinyalleri takip et. Ne zaman gerginleşiyorsun? Hangi düşünceler seni yoruyor?

Duraklat

Her gün 5 dakikalık bile olsa hiçbir şey yapmadan otur. Bu boşluklar, zihnin yeniden denge bulması için gereklidir.

Uyarıcılardan Arın

Günlük ekran süresini azalt, bildirimleri sınırla. Beyninin sakinliğe ihtiyacı var.

Duygusal Temasa Geç

Korku, öfke ya da üzüntü gibi hisleri bastırmak yerine dinlemeyi öğren. Duygusal durumlar, iç rehberindir.

Profesyonel Destek Al

Kronik stres yaşam kaliteni düşürmeye başladıysa, bir uzmandan destek almak önemlidir. Bazen sadece konuşmak bile sinir sistemini rahatlatır.

6. Günlük Hayattan Bir Sahne: “Yorgunluk Normaldir” Yanılgısı

Elif, 32 yaşında, kurumsal bir şirkette çalışıyor. Sabah gözlerini açtığında ilk işi telefona bakmak. E-postalar, bildirimler, cevaplanmayı bekleyen mesajlar… Güne başlamadan önce zihni çoktan çalışmaya başlıyor. Gün içinde toplantıdan toplantıya koşuyor, öğle yemeğini masa başında hızlıca geçiştiriyor. Akşam ise dinlenmek yerine sosyal medyada zaman geçiriyor.

Elif’in sıkça söylediği cümle şu: “Benim tempom yüksek ama alıştım.” Aslında farkında olmadığı şey, bu yorgunluğun geçici değil kronik stres olduğu. Geceleri uykusu bölünüyor, sabahları halsiz uyanıyor, son zamanlarda baş ağrıları arttı. Ama tüm bunları “normal” kabul ediyor. Ta ki bir gün, hiç beklemediği bir anda gözyaşları içinde, hiçbir sebep yokken çökene kadar…

Bu gibi örnekler, kronik stresin nasıl sinsice birikerek hem zihni hem bedeni ele geçirdiğini gösteriyor. Ve çoğu zaman insanlar bu noktaya gelene kadar durmuyorlar. Oysa durmak, bazen en gerekli şeydir.

7. Mini Egzersiz: “3-3-3” Yöntemi ile Anda Kal

Bu basit teknik, stresli anlarda zihni şu ana getirmek ve sinir sistemini sakinleştirmek için etkili bir yoldur.

  • Adım: 3 şey gör
    Etrafına bak ve fark ettiğin 3 nesneyi gözlerinle izle. Renklerine, şekillerine dikkat et.
  • Adım: 3 ses duy
    O an duyabildiğin 3 sesi sırayla fark et: bir kuş sesi, bir bilgisayar fanı, kendi nefesin…
  • Adım: 3 temas hisset
    Vücudunun bir yere temas ettiği 3 noktayı fark et. Örneğin, ayakların yere, sırtın sandalyeye, ellerin dizlerine değiyor olabilir.

Bu egzersiz sadece birkaç dakika sürer ama zihni “şimdi”ye getirerek kronik stres seviyesini düzenlemeye yardımcı olur. Düzenli tekrar, beyne “güvendeyim” mesajı verir ve parasempatik sinir sistemini devreye sokar.

Sonuç: Kronik Stres Düşman Değil, Rehberdir

Kronik stresi tamamen ortadan kaldırmak mümkün değil. Ancak onunla sağlıklı bir ilişki kurmak, etkilerini yönetmek ve sinir sistemimizi yeniden dengelemek mümkündür. Çünkü kronik stres, bedenin “bir şey ters gidiyor” diyebilme biçimidir. Onu bastırmak değil, anlamak gerekir.

Eğer durup dinlersen, kronik stres seni tüketmek yerine sana yön gösterebilir.

8. Bonus Uygulama: “Topraklama ve Vagus Siniri Aktivasyonu”

Bu egzersiz, bedenin güvenlik algısını artırmak ve sinir sistemini regüle etmek için kullanılır. Vagus siniri, bedenin rahatlama yanıtından sorumludur. Bu çalışmayla birlikte kronik stres seviyesi düşebilir, kişi daha dengeli hissedebilir.

Topraklama (Grounding) Adımı – 2 Dakika

Sessiz bir yerde, ayaklarını yere düz bir şekilde basarak otur. Gözlerini kapat ve şu soruları sor:

  • Ayaklarımın yere temasını hissedebiliyor muyum?
  • Nefesim şu anda nasıl?
  • Şu an bulunduğum ortamda beni güvende hissettiren 3 şeyi fark edebilir miyim?

Bu kısa tarama, bedenin anda kalmasını ve güvenliğe odaklanmasını sağlar. Sinir sistemi, gerçek bir tehlike olmadığını algıladığında kronik stres yanıtı azalır.

Vagus Aktivasyonu – “U” Sesi ile Titreşim – 3 Dakika

  • Burnundan derin bir nefes al.
  • Nefesini verirken dudaklarını hafifçe kapat ve “uuuuuu” sesi çıkar.
  • Bu sesi çıkarırken göğsünde ya da boğazında hafif bir titreşim hissedeceksin. Bu titreşim, vagus sinirini uyarır.
  • Bunu 5–6 kez tekrarla.

Gözlemlenebilir Etki:

  • Nefesin yavaşlar.
  • Kalp atışların düzenlenir.
  • İçsel bir gevşeme ve sakinlik hissi başlar.

Bu uygulama, düzenli tekrarlandığında sinir sistemi için güçlü bir yeniden düzenleme aracı olabilir. Günde bir defa yapılması bile kronik stresle baş etme kapasiteni belirgin şekilde artırabilir.

Özlem Ödemiş
Özlem Ödemiş
Lisans eğitimini İstanbul Arel Üniversitesi Psikoloji bölümünde, Klinik Psikoloji yüksek lisansını ise Kıbrıs Yakındoğu Üniversitesi’nde tamamlayan Özlem Ödemiş, “Üniversite Öğrencilerinin Duygusal Zeka Düzeyi İle Öfke İfade Stilleri ve Depresyon Düzeyi Arasındaki İlişkinin İncelenmesi” başlıklı teziyle akademik çalışmalarını derinleştirmiştir. Psikoterapi alanında çocuk, ergen, yetişkin ve çift terapilerine odaklanan Özlem, terapi seanslarını çevrimiçi olarak sürdürmektedir. AMATEM, rehabilitasyon merkezleri, devlet hastanesi psikolog kliniği ve rehberlik. hizmetlerinde edindiği deneyimlerle danışanlarına bütüncül ve profesyonel bir yaklaşım sunmaktadır. Bilimsel bilgiyi duygusal bir dille ifade etmeyi seven Özlem, yazılarında samimi ve anlaşılır bir üslubu tercih eder. Doğayı ve sessizliği seven, sınırlarını korumaya özen gösteren ve profesyonel kimliğinin yanı sıra hayata dair gözlemleriyle de dikkat çeken Özlem, Psychology Times dergisinde köşe yazarlığı yaparak geniş kitlelere ulaşmayı hedeflemektedir.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler Yazılar