Perşembe, Temmuz 31, 2025

Haftanın En Çok Okunanları

Son Yazılar

Yaşamımızın Her Alanına Etki Eden Örüntüler: Erken Dönem Şemalar

Erken dönem şemalar, kişinin çocukluk ve ergenlik dönemi boyunca gelişip yetişkinlikte de etkilerini sürdürürler. Bu şemalar, kişinin etrafındaki dünyayla kurduğu ilişkisini, bu dünyayı ve kendisini nasıl görüp algıladığını biçimlendirirler. Şemaların gelişimi; kişinin çocukluk döneminde özerklik, yetkinlik, özdenetim, duygular ve ihtiyaçların net ifade edilmesi, diğerlerine bağlanma, rol yapma ve kendiliğinden olma, kimlik algısı, mantıklı sınırlar ihtiyaçlarının yeterince karşılanamaması veya olması gerekenden fazla karşılanması sonucunda gerçekleşir. Toplamda 18 tane olan bu erken dönem şemaların kişilerin yaşamına genellikle olumsuz etkileri vardır.

Kişilerarası İlişkiler

Erken dönem şemaların etkisi kendisini özellikle ilişkilerde belli eder. Kişinin partner seçiminde büyük etkisi olan şemalar, partnerlerle olan ilişkileri de olumsuz etkileyebilirler. Güvensizlik, terk edilme, kusurluluk, duygusal yoksunluk, boyun eğme, gelişmemiş benlik, hak görme, onay arama şemalarına sahip olan bir kişi; ilişkilerinden istediği ilişki doyumunu alamayabilir. Aynı zamanda ilişkinin kalitesini de olumsuz etkileyebilirler (Yiğit, Çelik, 2016).

Özellikle güvensizlik, kusurluluk ve duygusal yoksunluk şemaları, ilişkilerde gerekli olan güvenlik, bağlanma, kabul edilme gibi ihtiyaçlarla ilgili olduğundan; kişi, ilişkilerinde bunları alamayacağını düşünebilir (Yiğit, Çelik, 2016). Böylece ilişkide güven, destek, ilgi, sevgi gibi konularda sorunlar oluşabilir.

Örneğin, güvensizlik şemasına sahip olan bir kişi kimseye güvenemeyebilir, herkesin ona ihanet edeceğine inanabilir. Karşısındaki kişinin onu kullanacağını düşünüp onunla yakınlık kurma konusunda problem yaşayabilir. Bundan dolayı ilişkisinde güven ve sadakatle ilgili sorunlar yaşayabilir (Yiğit, Çelik, 2016).

Kusurluluk şemasına sahip olan kişiler ise kendisini kusurlu, önemsiz, değersiz birisi olarak gördüğünden, ilişkilerinde kendisini açmakta zorlanabilir. Çünkü karşısındaki kişinin onun kusurlarını görmesini istemeyebilir. Bu durumda da bireylerin ilişki doyumu oldukça düşebilir (Yiğit, Çelik, 2016).

Duygusal yoksunluk şemasına sahip olanlar ise romantik ilişkilerinde anlaşılmayacağını, duygusal ihtiyaçlarının hiçbir zaman karşılanmayacağını düşünebilirler. İlişkilerinde ise kendi ihtiyaçlarını ifade etmeyip sonucunda ilişkilerinde ihtiyaçlarını karşılayamayabilirler. Bu durumda da partnerleriyle birbirlerinden uzaklaşabilirler (Yiğit, Çelik, 2016).

Terk edilme şemasına sahip olanlar ise partnerlerinin kendisini terk edeceğine inanırlar. İlişkilerini ise ya kendileri sonlandırabilir ya da istikrarsız partnerler seçip sonrasında terk edilebilirler.

Boyun eğme şemasına sahip bir kişi ise yakınlarının isteklerini her zaman yerine getirmesi gerektiğini düşünüp kendi ihtiyaçlarını geri plana atabilir. İlişkilerinde partnerinin istek ve ihtiyaçlarına aşırı önem verip kendi ihtiyaçlarını önemsemeyebilir. Bu durumda da ilişkisinden aldığı ilişki doyumu olumsuz etkilenebilir.

Gelişmemiş Benlik, Hak Görme ve Onay Arama Şemaları

Gelişmemiş benlik şemasına sahip bir kişi ise ilişkisinde tamamen partnerine yapışık bir şekilde yaşayabilir. Bu durumda da ilişkinin kalitesi olumsuz etkilenebilir.

Hak görme şemasına sahip bir kişi ise ilişkisinde her davranışını haklı gördüğünden dolayı karşısındaki kişi bu durumdan olumsuz etkilenebilir. Bu durumda da ilişki doyumu olumsuz etkilenebilir.

Onay arama şemasına sahip olan bir kişi ise ilişkisinde bir şey yapmadan önce mutlaka partnerine danışması gerektiğini düşünebilir. Bu durumda kişi kendi hür iradesini kullanamadığından, ilişkisinde istediği ilişki doyumunu alamayabilir. Karşısındaki kişi ise bu durumdan sıkılabilir.

Mutluluk Düzeyi

Erken dönem şemalar, ilişkileri olduğu gibi kişilerin mutluluk düzeyini de olumsuz etkileyebilirler. Yetersiz özdenetim, başarısızlık, karamsarlık, dayanıksızlık, sosyal izolasyon, onay arayıcılık ve duyguları bastırma şemaları, kişilerin mutluluk düzeyini engel olabilir (Yalçın, Ak vd. 2018).

Yetersiz özdenetim şemasına sahip olan bir kişi, özdenetim konusunda sıkıntılar yaşayabilir. Planlama, disiplinli olma konularında iyi olmayabilirler. Dolayısıyla bu şema, iş ve okul yaşamında kişiyi zor durumda bırakabilir. Kendilerini yeterince kontrol edemediklerinden hem kendilerine hem çevrelerine problemler yaşatabilirler (Yalçın, Ak vd. 2018).

Başarısızlık şeması olan kişiler ise her zaman yaptıkları işlerin başarısızlıkla sonuçlanacağına inanabilir. Bundan dolayı başarısız olmamak için çok fazla çalışabilir ya da başarısız olduğunu kabul edip hiç çaba göstermeyebilirler. Her iki durumda da kişinin mutluluk düzeyi olumsuz etkilenir (Yalçın, Ak vd. 2018).

Karamsarlık şeması olan bir kişi, her zaman kötü şeyler olacağına inanır; bu yüzden kişinin mutlu olması zor olabilir. Gelecekten endişe duyduğu, her daim karamsar bir ruh halinde olduğundan dolayı mutluluk düzeyi oldukça fazla düşebilir (Yalçın, Ak vd. 2018).

Dayanıksızlık şemasına sahip olan bir kişi ise başına gelebilecek olan olaylarla baş edemeyeceğine, yetersiz kalacağına inanabilir. Herhangi korktuğu bir olayın başına gelme olasılığı bile kişide yoğun kaygı uyandırabilir. Dolayısıyla kişinin mutluluk düzeyi düşebilir (Yalçın, Ak vd. 2018).

Sosyal izolasyon şemasına sahip olan bir kişi, kendisinin diğer kişilerden farklı olduğuna inanır. Bundan dolayı diğer kişilerle iletişim kurmaktan kaçınabilir; bu durumda da mutluluk düzeyi düşebilir (Yalçın, Ak vd. 2018). Çünkü insanın sosyal bağlara ihtiyacı vardır.

Onay arayıcılık şemasına sahip olan kişiler ise sürekli olarak diğer kişilerin onayına ihtiyaç duyduğundan, kendi isteklerini, ihtiyaçlarını ve duygularını göz ardı ederler (Yalçın, Ak vd. 2018). Kendisini geri plana attığından dolayı mutluluk düzeyi düşebilir.

Depresyon ve Diğer Psikolojik Rahatsızlıklar

Erken dönem şemaların bir diğer olumsuz etkisi de psikolojik rahatsızlıklardır. Çalışmalar sonucunda bazı şemaların bireyleri depresyon, kaygı bozuklukları gibi rahatsızlıklara yatkın hale getirebileceği bulgulanmıştır.

Yetersiz özdenetim, dayanıksızlık, kusurluluk şemaları, kişileri depresyona yatkın hale getirebilir (Yalçın, Ak vd. 2018).

Erken dönem şemalar, kişileri depresyonun yanında kaygı bozuklukları, sosyal fobi, madde kullanımı, panik bozukluk, bağımlılık, kişilik bozukluklarına da yatkınlığa sebep olabilir (Kömürcü, Pekak, 2016).

Sonuç

Erken dönem şemalar, çocukluk ve gençlik yıllarında oluşup yetişkinlikte de etkisini sürdürürler. Yetişkinlik yaşamında da kişilerin ilişki doyumu ve kalitesini olumsuz etkileyebilir. Mutluluk düzeyini düşürüp depresyon, kaygı bozuklukları, yeme bozukluklarına sebep olabilirler.

Kaynakça

  • Kömürcü, B., & Pekak, G. S. (2017). Erken Dönem Uyumsuz Şemalar, Ebeveynlik Biçimleri ve Psikolojik Belirtiler ile Psikolojik Dışlanmanın Tehdit Ettiği İhtiyaçlar Arasındaki İlişkiler. Klinik Psikiyatri Dergisi, 20(1).
  • Yalçın, S. B., Kavaklı, M., Kesici, Ş., & Ak, M. (2018). Mutluluğun önündeki engel: Erken dönem uyumsuz şemalar.
  • Yiğit, İ., & Çelik, C. (2016). İlişki doyumunun erken dönem uyum bozucu şemalar, kişilerarası ilişki tarzları ve kendilik algısı açısından değerlendirilmesi. Türk Psikoloji Yazıları, 19(38), 77-87.
İrem Tapcı
İrem Tapcı
İrem Tapcı, psikolog ve içerik yazarı olarak çalışmalarını sürdürmektedir. Lisans eğitimi psikoloji üzerine olup, bilişsel davranışçı terapi uzmanlığını almaktadır. Psikolojinin çeşitli alanlarında deneyim kazanmak adına hastane, laboratuvar ve kliniklerde stajlar yapmıştır. Çeşitli dijital platformlarda psikoloji ile kişisel gelişim alanlarında içerikler üretmektedir. Psikoloji ile kişisel gelişim alanlarını entegre edip, psikolojinin bireylerin kişisel gelişimlerine katkı sağlamasını amaçlamaktadır. Ürettiği içeriklerle psikoloji alanını herkesin tanımasını hedeflemekte, bireylerin iyi oluşlarını artırmayı ve kendilerinin en iyi versiyonlarına ulaşmalarını sağlamayı amaçlamaktadır.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler Yazılar