Perşembe, Nisan 24, 2025

Haftanın En Çok Okunanları

Son Yazılar

Dünden Bugüne Psikolojik İyi Oluş

Psikoloji, insanı duygu, düşünce ve davranış olarak inceler. Davranışların nedenlerini psikolojik, biyolojik ve genetik yönden değerlendirir. Bu davranışların oluşumunda hangi sosyal, duygusal, gelişimsel faktörlerin etkili olduğunu açıklamaya çalışmaktadır. İnsanlar dünyaya nasıl bakıyor? Dünyayı nasıl algılıyor? Nasıl tepki veriyor? Nasıl öğreniyor? Nasıl anlıyor? Diğer insanlarla nasıl ilişki kuruyor? İnsanın toplumda işlevi ne? Özetle insanın düşünce tarzını, nasıl davrandığını ve neler hissettiğini araştırır.

Psikoloji kaynağını felsefe ve biyolojiden almaktadır. Bu terim ise Yunanca “Psyche” kelimesinden gelmektedir. Psyche’nin anlamı ruh ve akıldır. Felsefe alanının psikolojiye katkıları çok olmuştur. Felsefenin önemli isimlerinden Sokrates ve Aristoteles’in psikolojinin gelişmesinde büyük katkısı olmuştur. Psikoloji, canlıların, özellikle insanların davranışlarını ve bu davranışların oluşumunu tanımaya çalışan bir bilimdir. İnsan davranışlarının tanınması, anlaşılması ve değiştirilmesini amaçlayan disiplinlerin özünde insan doğasıyla ilgili öngörüler yer almaktadır.

Psikoloji insan davranışlarını ve bu davranışların altında yatan sebepleri belirlemeye çalışır. Bu açıdan psikoloji, psikolojik rahatsızlıklar ve çözüm süreciyle ilgilenir. Bu durum, psikolojinin daha çok sorunlar ya da hastalarla ilgilenen bilim dalı olduğu algısı oluşturmuştur. Fakat bu algı son yıllarda eleştirilmeye başlanmıştır. İnsanların yaşamlarını anlamlı kılmak ve insanların potansiyellerini açığa çıkarmak adına çalışmalar, araştırmalar yapılmaya başlanmıştır.

Son yıllarda Seligman tarafından Pozitif Psikoloji kavramı öne çıkarılmıştır. Fakat temelleri eskilere dayanmaktadır. Özellikle insancıl psikoloji akımının öncüleri olarak bilinen Rogers, Maslow ve Fromm gibi yazarların çalışmaları bu alanın öncüleri olarak kabul edilebilir (Aydın, Yılmaz, Altınkurt 2013). Pozitif psikolojinin amacı, kişiler ve toplumların psikolojik iyi oluşuna ve genel iyi olma haline katkı sağlamak için kişisel özellikleri ve eğilimleri anlamaya çalışmaktır. Pozitif psikoloji, olumlu psikolojik büyüme ve refaha ulaşmanın anlamı üzerinde durmaktadır.

Csikszentmihalyi’ye göre pozitif psikolojinin üç temel çıkış noktası vardır:  

  1. Çok basit bir şekilde, insan olmanın ne anlama geldiği ile ilgili yeni bir imaja ihtiyaç vardır. Çünkü insan kendi kimliği hakkında, oldukça şizofrenik bir bakış açısına sahiptir.  
  2. İnsanlar kendilerini, evrenin efendileri ve yaratılışın en yüce amacı olarak düşünmektedirler.  
  3. İnsanoğlu kendini, hırs ve şehveti tarafından kontrol edilen organizmalar olarak tanımlama eğilimindedir (Aydın, Yılmaz, Altınkurt 2013).

Pozitif deneyimler, pozitif kişisel beceriler ve pozitif yönler hayat kalitesini artırır ve hastalıkları önler. Özellikle hayatın baskı kurduğu ve anlamsız olarak algılandığı zamanlarda bu durum kişiyi etkiler (Seligman, Csikszentmihalyi 2014). Pozitif Psikoloji iyi hissetmek ve kötü hissetmeye odaklanır (Krentzman, 2013). Pozitif psikoloji ile gündeme gelen bir başka kavram ise iyi oluştur. Psikolojik iyi oluş, bireyin kendi yeteneklerinin farkında olması, yaşamında oluşan stresin üstesinden gelebilmesi, iş yaşamında üretken ve faydalı olabilmesi ve yeteneklerinin doğrultusunda toplumuna katkı sağlayabiliyor olmasıdır. İyi oluştan kastedilen ruh sağlığı yerinde olan insandır. Pozitif psikolojide mutluluğun psikolojisini çözümlemeye çalışır, aynı zamanda da psikolojik iyi oluş üzerine kafa yoran yeni bir alandır.

Psikolojik iyi oluş dediğimiz kavram mutluluğun bir çeşididir aslında. Erdemlere dayalı, yaşamın amacı ve anlamını bulmayı esas alan bir mutluluk anlayışıdır. İyi oluş seviyesi yüksek insanlar, diğer insanlarla ilişkileri iyidir, günlük yaşamın stresiyle başa çıkabilir, yaşamlarında anlam ve amacı bulmuşlardır. Bu bireylerin öz saygıları yüksektir. Kendilerini olduğu gibi kabul ederler. Hayatı bir öğrenme ve gelişim süreci olarak görmektedirler. Bu özellikler geliştirilebilir. Kişi kendinde iyi oluşu geliştirebilir. Farkındalık oluşturabilir.

Yapılan araştırmalara göre, iyi oluş sağlığı olumlu yönde etkileyebileceği, öznel iyi oluş seviyeleri yüksek olan bireylerin daha sağlıklı olabilecekleri ve bu bireylerin diğerlerine göre daha az olumsuz fiziksel belirtilere sahip oldukları gözlemlenmiştir. Aynı zamanda, iyi oluşu yüksek bireylerin, yaptıkları işlerden daha fazla memnuniyet duydukları ve iyi oluşu seviyeleri düşük olan bireylere göre daha fazla gelir elde ettikleri görülmektedir. Yüksek düzeyde iyi oluş, bireylere sadece bireysel değil aynı zamanda toplumsal yararlar da sağlamaktadır. İyi oluş düzeyi yüksek olan bireylerin, daha özgüvenli davrandıkları ve toplumsal gönüllülük çalışmalarına daha fazla katılım sağladıkları belirtilmektedir (Yalçın, 2014).

Üniversite öğrencileri üzerinde yapılan araştırmada, hem arkadaşlık hem de romantik ilişkilerde kaygı ve kaçınma arttıkça psikolojik iyi oluş düzeyinin düştüğü saptanmıştır. Psikolojik iyi oluş, aynı zamanda bağlanma ve ilişki değişkenlerinde de önemli yer tutmaktadır (Erdem, Kabasakal 2015).

Özet

Psikoloji, insan duygu, düşünce ve davranışlarını inceler. İnsanlar dünyayı nasıl algılıyor? İnsan nasıl düşünüyor? Düşünme süreçleri nelerdir? gibi sorulara cevap arar. Psikolojinin birçok alt dalı vardır. Pozitif psikoloji ise bunlardan biridir. Pozitif psikoloji, insan nasıl mutlu olur? İyi oluş etkenleri nelerdir? gibi sorulara cevap arar. İyi oluş, erdemlere dayalı, yaşamın amacı ve anlamını bulmayı esas alan bir mutluluk anlayışıdır. İyi oluş seviyesi yüksek insanlar, diğer insanlarla iyi ilişki içindedir, günlük yaşamın stresiyle başa çıkabilir, yaşamlarında anlam ve amacı bulmuşlardır. İyi oluş sonradan geliştirilebilir. Hayat kalitesini yükseltmek isteyen kişiler iyi oluş seviyelerini artırmalıdırlar. Yapılan araştırmalarda iyi oluş seviyesi yüksek olan kişilerin, insanlarla olan ilişkilerinde iyi, hayatta özerk, mutlu ve amaçları olan kişiler olduğu göstermiştir.

Kaynakça

  • Aydın, A., Yılmaz, K. ve Altınkurt, Y. (2013). Eğitim yönetiminde pozitif psikoloji. International Journal of Human Sciences, 10(1), 1470-1490.  
  • Erdem, Ş., Kabasakal, Z. (2015). Psikolojik İyi Olma Ve Yetişkin Bağlanma Boyutları. Eğitim ve Öğretim Araştırmaları Dergisi, 2146-9199.  
  • Krentzman, A. R. (2013). Review of the application of positive psychology to substance use, addiction, and recovery research. Psychology of Addictive Behaviors, 27(1), 151-165.  
  • Seligman, M. E. P., Csikszentmihalyi, M. (2014). Positive Psychology: An Introduction. In: Flow and the Foundations of Positive Psychology. Springer, Dordrecht.  
  • Yalçın, İ. (2014). İyi Oluş ve Sosyal Destek Arasındaki İlişkiler: Türkiye’de Yapılmış Çalışmaların Meta Analizi. Türk Psikiyatri Dergisi, 25.
Betül Gülnaz Özen
Betül Gülnaz Özen
Betül Gülnaz Özen lisans eğitimini psikoloji ve yüksek lisans eğitimini klinik psikoloji alanında tamamlamıştır. Akademik çalışmalarında özellikle stres ve karakter konularına odaklanan Özen, bunların yanı sıra kaygı, depresyon, ergen psikolojisi ve bağımlılık alanında uzmanlaşmıştır. Klinik psikolog olarak çeşitli kurumlarda gönüllü ve profesyonel olarak çalışmış olup, 9 yılı aşkın süredir danışan görmektedir. Psikolojiyi herkes için ulaşılabilir hale getirmeyi amaçlayan yazar, farkındalık seviyesini yükselten ve psikolojik bozukluklar öncesi önleyici faktörlerin önemini vurgulayan yazılar yazmaya devam etmektedir.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler Yazılar