Salı, Nisan 29, 2025

Haftanın En Çok Okunanları

Son Yazılar

Çocuklarda OKB

Obsesif-kompulsif bozukluk (OKB), kişinin kontrol edemediği, kendini sürekli yenileyen düşünceler (obsesyonlar) ve bu düşünceleri rahatlatmak amacıyla yapılan zorlayıcı davranışlar (kompulsiyonlar) ile tanımlanan bir anksiyete bozukluğudur. OKB, kişinin günlük yaşamında zorlanmalara neden olurken, sosyal ve akademik alanlarda performansını olumsuz derecede etkileyebilir.

Çocuklarda OKB Nedir?

Yetişkinlerde olduğu gibi obsesyonlar ve kompulsiyonlar ile kendini belli eder, ancak yaşa bağlı olarak çocuklardaki OKB belirtileri farklı algılanabilir. Çocuklar genelde ne olduğunu anlamakta güçlük çeker ve durumlarını tanımlamakta zorlanabilirler. Çocuklarda sürekli tekrarlayan, rahatsızlık verici düşünceler, imgeler veya dürtüler olarak kendini gösterir. Mesela, çocuk kirlenmekten, mikrop kapmaktan, sevdiklerine kötü bir davranışta bulunacağına dair endişe duyarlar ya da düzen takıntısı gibi obsesyonlar yaygın şekilde görülür. Çocuklar bu düşüncelerinden ötürü rahatsızlık ve kaygı hissedebilirler.
Obsesyonların ortaya çıkardığı kaygıyı azaltmak için tekrarlayıcı davranış ya da zihinsel düzeyde eylemlerde bulunurlar. Mesela tekrar tekrar el yıkamak gibi ya da belli kelimeleri sürekli tekrarlama gibi kompulsiyonlar kendini belli eder. Bu ritüeller sonrası çocukların kaygısı azalır ama bu geçici bir rahatlamadır, kaygıyı tamamen ortadan kaldırmaz.

Yetişkinler ve Çocuklarda OKB Karşılaştırması

  1. Yetişkinler, obsesyon ve kompulsiyonlarını çok net ifade edebilir, ayrıntılı anlatabilirler ancak çocuklarbunları anlatmakta zorluk çekerler ve bu sorunları oyunla ifade edebilirler.

  2. Yetişkinler, obsesyon ve kompulsiyonlarının mantıksız olduğunu bilirler, o yüzden bunu gizleme eğiliminde olabilirler ancak çocuklar bunların mantıksız olduğunun farkında değillerdir, o yüzden durumun da farkına varamazlar.

  3. Yetişkinler, tanı konma sürecinde genellikle kendileri yardım isterler ancak çocuklara tanı konulması için aileve öğretmen gözlemleri ve geri bildirimlerine başvurulur.

OKB’nin Belirtileri Nelerdir?

  1. Zihinsel Belirtiler: Süreklilik arz eden rahatsız edici düşünceleri çocuklar kontrol edemezler. Bu düşünceler kaygı ve korku duygularını tetikler. Çocukların zihinlerinde kontrol edemedikleri obsesyonlar, günlük yaşamlarını olumsuz etkiler ve bu düşüncelerden kaçınmak için kompulsiyonlar geliştirirler. Bunlar geçici rahatlık sağlasa da, çocuk katılacağı günlük aktivitelerden mahrum kalabilir, dikkatini vermekte zorlanabilir ve sosyal ortamlardan kaçınabilir.

  2. Davranışsal Belirtiler: Obsesyonların yarattığı kaygıları azaltmak için yapılan tekrarlayıcı davranışlar ya da zihinsel eylemlerdir. Böylece anksiyete azalır ama tekrarlayıcı davranış veya zihinsel eylemler tamamen ortadan kalkmadığı için bu kişinin hayatını kısıtlar. Ritüelleri tamamlamadan rahat edemezler. Kompulsiyonlar, çocukların günlük faaliyetlerinin kesintiye uğramasına sebep olur.

  3. Fiziksel Belirtiler: OKB’nin fiziksel sağlık üzerinde de olumsuz etkileri vardır. Sürekli tekrarlanan ritüeller çocukların bedensel sağlığı üzerinde de olumsuz etkiler yaratabilir. Örneğin; çocuğun sürekli yaptığı el yıkamadavranışı cildin doğal yapısına zarar vererek ellerde yaraların açılmasına neden olabilir. Ya da sürekli yaşanan gerginlikler, mide ve baş ağrılarına hatta uyku sorunlarına neden olabilir.

  4. Akademik ve Sosyal Belirtiler: OKB, okul hayatını ve sosyal ilişkileri olumsuz yönde etkileyebilir. Çocuğun günlük yaşamında büyük zorluklar yaratabilir. Bu zorluklar özgüven, akran ilişkileri ve genel yaşam kalitelerine zarar verebilir. Bu kaygılarla baş etmeye çalışırken derslere odaklanma sorunları, sınav kaygısı ve performans düşüklüğü yaşayabilirler. Bununla beraber sosyal etkileşimde de zorluk yaşayan bu çocuklar, kendilerini sosyal yaşamdan izole edebilirler.

OKB’nin Nedenleri Nelerdir?

  1. Genetik ve Biyolojik Faktörler
    Birinci derece akrabalarda OKB ve diğer anksiyete bozuklukları bulunan çocuklarda OKB çıkma riskiyüksektir. Araştırmalara göre genetik yatkınlık, çocuğun nörolojik yapısını ve kimyasal dengesini etkiler ve OKB gelişme riskini arttırır. Yapılan ikiz çalışmalarında tek yumurta ikizlerinden biri OKB geliştirdiğinde diğerinin de OKB geliştirme olasılığı yüksektir. Serotonin (ruh hali ve kaygıyı düzenler) ve dopamin(motivasyon ve ödül sistemleri ile ilgilidir) gibi nörotransmiterlerin anormal işleyişleri de OKB’nin gelişmesine neden olmaktadır. Beyinle ilgili yapılan çalışmalarda OKB’li bireylerin beyin yapısı ve işleyişinde farklılıklar bulunmuştur.

  2. Çevresel Faktörler
    Aile çatışmalarının yaşandığı evlerde büyüyen çocukların OKB geliştirme olasılıklarının daha yüksek olduğu düşünülmektedir. Aşırı disiplin, baskıcı tutumların olduğu aileler de çocuk kendini güvende hissetmez ve duygusal sağlığını da olumsuz yönde etkileyebilir. Eğer çocuğun duygusal ihtiyaçları karşılanmıyorsa, çocuk stres ve kaygı ile tek başına mücadele etmek zorundadır ve bu da OKB’nin gelişme riskini arttırır. Çocukların aile içinde yaşadığı travmatik olaylar obsesif-kompulsif davranışların ortaya çıkmasına zemin hazırlayabilir.

  3. Psikososyal Faktörler
    Çocukta var olan düşük benlik saygısı ve güvensizlik, OKB gelişiminde önemli rol oynayabilir. Yetersizim, değersizim, başarısızım, sevilmeyen biriyim gibi olumsuz inançların vermiş olduğu sıkıntıları hafifletmek için kompulsif davranışlar geliştirebilirler. Bu tekrarlanan ritüellerle kendini rahatlatan çocuk kendini güvende hisseder. Zorbalık gören ya da ailesi tarafından performansı hakkında baskı gören bir çocuk da bu ritüeller ile kendini rahatlatmayı tercih edebilir ama uzun vadede bu ritüellere bağımlı hale gelirler ve arkadaş edinmek, sosyal etkileşimde bulunmalarını ve akademik başarılarını olumsuz yönde etkileyebilir.

OKB’nin Tanı Süreci Kriterleri

  1. Çocukta istemsiz, zihnine gelen, rahatsız edici tekrarlayan düşünce, imge ya da dürtüler var mı?

  2. Obsessiyonlarını hafifletmek için yaptığı tekrarlayıcı davranış ya da zihinsel eylemler var mı?

  3. Obsessiyon ya da kompulsiyonlar, çocuğun günlük yaşamını, insanlarla ilişkilerini ve akademik performansını olumsuz etkiliyor mu?

Tanı sürecinde çocuk gözlemlenir ve bazı değerlendirmeler yapılır. Öncelikle çocuk ve aile ile detaylı bir görüşme yapılır ve çocuğun sorunu ne zamandır ne sıklıkta devam ettiği ve ne kadar şiddetli olduğu konusunda bilgi toplanır. Çocuğun okul, sosyal ve günlük aktiviteleri de bunlarla beraber değerlendirilmelidir. Bunun yanı sıra çocukta genetik yatkınlık olup olmadığı aile öyküsü ile değerlendirilmelidir. Çocuğun yaşadığı travmatik olaylar, hayatındaki büyük çaplı değişiklikler dikkate alınmalıdır. Uzman kendi gözlemleriyle beraber okuldaki durumunu öğretmenlerinden detaylı öğrenir ve bazı psikolojik test ve ölçekler kullanarak durumu değerlendirir.

OKB’nin Tedavi Yöntemleri

Tedavi sürecinde psikoterapi, ilaç tedavisi, alternatif ve tamamlayıcı tedaviler (yoga, meditasyon, müzik, dans, drama, yazma ve hayvan destekli terapiler) ve aile, okul desteği önemli bir yer tutar.

OKB ile Nasıl Başa Çıkabiliriz?

  1. Günlük rutinler oluşturmak.

  2. Belirsizliğe karşı tahammülün arttırılması (çocuğun beklenmedik bir olayla karşılaştığında da esneyebilmesi).

  3. Stres yönetimi için nefes egzersizleri, gevşeme teknikleri ve mindfulness yöntemlerine başvurulması.

  4. Olumlu davranışların pekiştirilmesi için küçük ödüller, sözlü övgüler kullanılabilir.

  5. Sosyal becerilerinin gelişmesi için drama, tiyatro gibi sosyal gruplara dahil olunması.

Önceki İçerik
Sonraki İçerik
Müge Sunkar Karataş
Müge Sunkar Karataş
Müge Sunkar Karataş, klinik psikolog ve yazar olarak psikoterapi, psikolojik danışmanlık ve akademik çalışmalar alanında geniş bir deneyime sahiptir. Lisans eğitimini psikoloji, yüksek lisans eğitimini klinik psikoloji üzerine tamamlamış ve pedagojik formasyon alarak çocuk ve gençlerle yaptığı çalışmalarda yelpazesini genişletmiştir. Sunkar Karataş, emdr terapisi, bilişsel davranışçı terapi, theraplay, oyun terapisi ve duygu odaklı çift terapisi alanlarında uzmanlaşmıştır. Yurtiçi ve yurtdışı alanlarda danışanlarıyla çalışmalarıma devam eden ve eğitimler veren Sunkar Karataş, psikoloji üzerine yazılar kaleme almaktadır. Aile, çift ve çocukları bilinçlendirmek, farkındalık kazanmalarını sağlamak isteyen yazar, buna yönelik atölye ve seminerler düzenlemekte, daha güçlü aileler daha güçlü bir toplum yaratacak düşüncesini benimsemektedir.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler Yazılar