Çevrenizde elinde telefon veya tabletle yemek yiyen, restaurant veya AVM’de ekranla ‘kontrol altında tutulan’ çocuklar görmüşsünüzdür. Telefon elinden alındığında öfke krizi geçiren çocuk videolarına da denk gelmişsinizdir. Son dönemde ekran kullanımına başlama yaşı malesef bebekliğe kadar inmiş durumda. Çeşitli gerekçelerle eline ekran verilen çocuklara iyilik mi yapılmış oluyor? Ekranla büyüyen çocukları neler bekliyor?Gelin beraber bakalım.
Ebeveynler çocuklarını çok küçük yaşta ekranla tanıştırıyor. Her anne babanın farklı sebeplerle ekranı kullandığını biliyoruz. Ailelerin ekranı en çok kullandığı durumları yemek saatlerinde, yapılması gereken işleri olduğunda, çocuğu sakinleştirmek istediklerinde ve yatmadan önce şeklinde listeleyebiliriz. Bu durumlar çocuğun hayatının büyük bir zaman dilimini kapsamaktadır. Çocuklar günlerinin önemli bir bölümünü ekran başında geçiriyorlar. Bu kadar uzun süre ekrana maruz kalmak çocukların gelişimine olumsuz katkıda bulunur.
Ekranın uzun süreli kullanımının çocuklar üzerindeki olumsuz etkilerine gelecek olursak;
-
Dil gelişimini sekteye uğratır. Ebeveynler, genelde ekrandan sayıları, renkleri öğrendiğini söyleyerek fayda sağladığına inanıyorlar. Oysa ki çocuklar ekranda öğrendiğinden daha fazla kelimeyi kitap okuyarak ve günlük hayata dahil olarak edinebilir.
-
Ekrandaki hız günlük hayattakinden çok daha fazla ve bu hıza çocukların beyinlerinin uyum sağlaması mümkün değildir. Uzun süre yüksek hızdaki ekrana maruz kalan çocuğa gerçek hayat sıkıcı ve yavaş gelmeye başlıyor.
-
Göz temasında azalma, adına dönüp bakmama gibi otizm benzeri semptomlar ortaya çıkabilir.
-
Çocuklar duygularını düzenlemede zorluk yaşar. Uzun süre ekran önünde duran çocuk ekranla iletişimi kesildiği anda dış dünyaya adapte olmakta zorlanır ve yoğun duygular yaşar. Öfke krizi gibi durumlarda sakinleşme aracı olarak ekran kullanıldı ise ekran ortadan kalktığında bastırılan duygu daha büyük bir şekilde ortaya çıkar.
-
Fiziksel olarak pasif hale getirir. Ekran başında yemek yeme çocuğun beden algısını olumsuz etkiler. Kilo alımı, obezite ve yeme bozukluklarına yol açabilir.
-
Uykudan önce ekran uykuya dalmayı güçleştirir, uyku kalitesini bozar. Çocuk dinlenmiş uyanamaz ve öğrenme kapasitesi azalır.
-
Çocuk ekranda gördüğünü içselleştirir. Maruz kaldığı sahneleri kendi yaşamış gibi algılayabilir bu da uzun vadede özellikle şiddet içerikli sahnelere fazla maruz kalma durumunda duygu durum bozukluklarının önünü açabilir.
Ekranın oluşturabileceği zararları konuşurken tamamen ekranın olmadığı bir dünya oluşturmanın da gerçekçi bir yaklaşım olmadığını söylemek gerekir. Bu açıdan ebeveynlere yardımcı olacak bir kaç öneri:
-
Ekran ebeveynin kontrolünde olmalı; yaş büyüdükçe ve çocuk sorumluluklar almaya başladıkça ekran süre ve içerikleri ev içinde tekrar gündeme gelmeli.
-
Televizyon, bilgisayar, tablet, telefon hepsinin ekran süresinin içine dahil edilmesi önemli. Görüntülü konuşmalar veya ödev için ekranda kalınan süre bu ekran süresine dahil edilmemeli.
-
En ideali ilk 3 sene çocuğu ekranla tanıştırmamak.
Özellikle 0-2 yaş arasını sıfır ekranla geçirmek çocukların zihinsel gelişimleri için oldukça kıymetli. 3 yaşından sonra ise ekran süresi yaşı çarpı on dakikayı geçmeyecek şekilde ebeveynin öncesinde içeriğini kontrol ettiği şekilde hayatına dahil edilebilir. 4. Ekranı halihazırda kullanan ve bu konuda sınırı olmayan bir çocuğunuz varsa bir anda her şeyi elinden almak onu ekrana daha düşkün ve bağımlı hale getirecektir. Bunun yerine zararlarını beraber araştırıp ekranla geçirdiği süreyi yavaş yavaş azaltarak makul bir saate çekmek daha sağlıklı olacaktır. 5. Çocuğun ekranda geçirdiği süre kadar hatta daha da önemli olan konu ise ekran süresinin içeriğidir. Çocuk izlediği videonun veya oynadığı oyunun yaşına uygun olup olmadığını bilemez. Bu noktada ebeveynlere büyük bir iş düşüyor. Bilgisayar ve tabletler özellikle ilkokul çağındaki çocuklar için evin ortak alanında olmalı ve çocuğun ne yaptığı ebeveyn tarafından görülüyor olmalı. Merak duygusuyla yaklaşıp çocuğun neler yapmaktan hoşlandığı, hangi oyunları sevdiği üzerine sohbet edilip aradaki bağ ve iletişim güçlendirilebilir. 6. Çocuklarla beraber film saati, bilgisayar oyunu saati gibi saatler düzenleyip çocuğunuzla ortak ilgi alanları oluşturmayı deneyebilirsiniz. Çok sevdiği oyunu anne veya babasıyla beraber oynamak, karakterleri ve oyunun nasıl oynandığını anlatması aranızdaki iletişimi olumlu yönde etkileyecektir. Çocukların ekranlara bağlanmaması için ekran yerine koyulabilecek aktiviteler, buluşmalar veya etkinlikler bulunabilir. 7. Evde ekran süresinin yatma saatinden en az bir saat önce bitmiş olması da yine çocuğun beyin gelişimi ve uyku kalitesi için son derece önemli. Uyku saatinden en az bir saat önce ekranların kapanması ev içi bir kural haline getirilebilir. 8. Ekranla ilgili çocukların en başta örnek aldıkları kişiler aile üyeleridir. Bu sebeple anne baba olarak ekranla ilişkimize bakmak ve varsa bir sıkıntı bunu yetişkin olarak çözmeye çalışmak çocuklar için çok kıymetli bir örnek teşkil edecektir. Evin içinde sürekli telefonla gezen veya televizyonu hiç kapatmayan aile üyesi varsa çocuktan da ekran kurallarına uymasını beklemek gerçekçi bir hedef olmaz. 9. En önemlisi de çocuğumuza ekran yerine verebileceğimiz şey çocukla aramızdaki bağ ve ilişkidir. Biz ona ekrana karşı ilişkiyi ve bağ kurmayı sunarsak bir süre sonra çocuk ilişkiyi ve iletişimde olmayı seçecektir. Çocukluk çağı hızlıca geçecek ve çocuğunuzun aklında kalan sizinle geçirdiği güzel anılar olacaktır.