Çarşamba, Ekim 1, 2025

Haftanın En Çok Okunanları

Son Yazılar

Çocuğumda Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu Var, Ne Yapmalı?

Başlamadan Önce

Bu yazının temeli Thomas W. Phelan’ın “DEHB Hakkında Her Şey” isimli kitabına ve Cengiz Arca’nın “Psikiyatri ve Duvarın Ardı: DEHB Dosyası” podcastine dayanmaktadır.

Giriş

Bir önceki yazıda DEHB ne zannedilir, aslında nedir, belirtileri ve türleri nelerdir gibi soruların yanıtlarını vermiştik. Bu yazıda ise çocuğumuzda dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu varsa nasıl yaklaşılmalı, nelere dikkat edilmeli, tedavi nasıl olabilir gibi soruların yanıtlarını arayacağız.

İlaç Mı, Terapi Mi Yoksa İkisi Birden Mi?

Evet, ilaçların varlığı çocuğun daha stabil hale gelmesini sağladığı için yararlıdır ve bu inkâr edilemez gibi duruyor ancak dikkat edilmesi gereken husus ilaçların asla tek başına yeterli olmadıklarıdır. Çünkü ilaçlar sadece birtakım belirtileri (hareketlilik hali, dikkat kaybı, dalgınlık vb.) hafifletir ya da ortadan kaldırır ancak çocuğa yeni davranışlar öğretmez.

Hareketleri azalmış olabilir ama bir yandan da arkadaşlarının eşyalarını sırf hoşuna gittiği için izin almadan kullanmaya devam ediyor olabilir ya da fiziksel olarak hareket hali kesilmiş olsa da hâlâ biri konuşurken sözünü kesiyor olabilir. Yani bu bakımdan baktığımızda ilaçlar aslında davranış öğretiminin yolunu açmış oluyorlar, diyebiliriz.

Bundan sonra iş ise uzmanlara düşüyor. Çocuk dikkatini eskiye oranla daha iyi verebiliyorken ona sosyal iletişim becerileri, duyguları anlama ve yorumlama becerisi, atılganlık eğitimi, özdenetim eğitimi gibi çalışmalar hazırlanabilir.

“Konuşarak bir şey öğretilebilseydi ben şimdiye halletmiş ve profesör yetiştirmiştim” diye düşünmeyin çünkü aslında birçok eğitimin temeli iletişimden geçer. Önce anlaşılmalı, sonra anlatmalı, ardından uygulamalı ve uygulatmalısınız. Eğitim dediğimiz aslında bu sırayı izler. Karşılıklı iki taraf anlaşamadığı zaman diğer basamakların hiçbir önemi kalmamış olur, bu da dünyalar kadar konuşmanıza rağmen neden profesör yetiştiremediğinizi açıklayan sebeplerden biridir.

Terapiye Aile Dahil Olmalı Mı?

Eğer çocuğunuzu cidden önemsiyorsanız bu sorunun yanıtını biliyor olmalısınız ama biz yine de açıklayalım. Çocuklara yukarıdaki beceriler öğretilirken aileye de bu konuda bilgi verilmesi gerekmektedir. Bu bilgiler ışığında aile çocuğuna nasıl davranması gerektiğini bilir ve öğretilen becerilerin sönmemesini sağlar.

Konu çocuk olduğundan, özellikle de DEHB tanısı almış bir çocuk olduğundan ötürü takip şarttır. Çocuğun hatalı bir davranış esnasında yapması gerekenler, nerede nasıl davranacağına ilişkin hikâyeli örnek olayları inceleme gibi birtakım çalışmalar ile davranışları ve dürtüleri kontrol altına alınıp yönlendirilmelidir.

Kısacası çocuk yetişkin olduğu zaman zaten tek başına bir şekilde idame ettirebilir ama çocukken size muhtaçtır, yanında olmalısınız.

Okul Bu İşin Neresinde?

Aslına bakarsanız okul bu işin bizzat içinde yer alıyor, diyebiliriz. Çünkü ev gibi kısıtlı bir alan ile okul gibi her türlü uyaranın bir arada olduğu alan arasında çok fark vardır.

Bir kere çocuk kalabalık bir sosyal ortamın içindedir, bu durum onun davranışlarının çeşitliliğini arttıran (ya da dikkat eksikliği kısmı yoğunsa azaltan) bir etkendir. Başkasının anlattıklarını ne derece dinleyebilecek, şuradaki kalem çok güzel görünüyor diye alsa sorun olmaz herhalde, sınıf dedikleri yer aslında minik bir oyun alanı olduğu için koşuşturmasında sorun yok, arkadaşı ona kalem süsü hediye ettiği için çok sevinip sıkıca sarıldı ama arkadaşının ona neden bağırdığını anlayamadı gibi bir sürü olay yaşanıyor.

Nedenini anlayamadığı olaylar yüzünden sürekli disiplinlik olması da kaçınılmaz oluyor, bazıları ise en iyi ihtimalle sınıfın arka köşelerinde kaderine terk ediliyor. Aslında burada yapılması gereken şey çocuğu yalnız bırakmak değil, dahil etmektir.

Bunu yapabilmenin yolu eğitimcilere, müdürlere, personele ve çocuklara ulaşacak düzeyde bir DEHB semineri vermek ve bu seminerleri tekrarlı hale getirmek olmalıdır. Tüm okulu bu konuda bilinçlendirerek çocuğun davranışını şekillendirmek daha kolay olacaktır.

Bütün bu durumları göz önüne aldığımızda bu yazının en başına şunu eklemek gerekiyor:
“Soruna çocuktan çok okulu ya da sınıfı tedavi etme bakış açısıyla bakarsanız iyimserliğe daha fazla yer açabilirsiniz.”
– Thomas W. Phelan, DEHB Hakkında Her Şey, sy. 132

Evde Ne Yapabilirim?

  1. Durmasını ya da harekete geçmesini istediğiniz konuyu sadece “dur” ya da “yap” komutları vererek zorlamak yerine neden durması ya da yapması gerektiğini basit cümlelerle açıklayın.

  2. Hoş olan ve olmayan davranışları birlikte belirleyin. Olumlu davranışları ödüllendirin.

  3. Her şeyi kısıtlamamayı öğrenin. Önemsiz davranışları görmezden gelmeyi deneyin.

  4. Komutları net verin. Karışık ifadelerden kaçının.

  5. Sessizlik molalarını kullanın. Çocuğa düşünme fırsatı tanıyın.

  6. Tutarlılığınızı koruyun. Dün yasakladığınızı bugün serbest bırakmayın.

  7. Laf salatası yapmayın. Açık, kısa ve net olun.

  8. Dikkat süresini ölçün ve süreyi parçalara ayırın.

Furkan Sadık Öz
Furkan Sadık Öz
Furkan Sadık Öz, lisanslı psikolojik danışman olarak 2022 yılından beri bir özel eğitim kurumunda rehber öğretmen olarak çalışmaktadır. Aldığı eğitimlerin büyük bir kısmı çocuk psikolojisiyle ilgili olmakla birlikte pozitif psikoloji, travma ve yas ve öz terapi üzerine de eğitim almıştır. Çeşitli dergilerde yazıları bulunan yazar, sıklıkla şu konular hakkında yazmaktadır: çocuk psikolojisi, kişisel gelişim, farkındalık, travmatik yaşantılar, ilişkiler ve psikolojik rahatsızlıklar. Yazarak insanlarda farkındalıklar oluşturabileceğini düşünen yazarın “Kızıl Gelincik” ve “Manil” isminde iki kitabı vardır. Ayrıca kendisini çocuklara adayan yazar, yine onlar için eğitici ve öğretici materyaller de tasarlamaktadır.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler Yazılar