Çarşamba, Ekim 15, 2025

Haftanın En Çok Okunanları

Son Yazılar

Çağımızın Görünmez Yükü: FOMO

Telefon ekranında başkalarının hayatlarında geziniyorsun. Biri yeni bir ülkeye gitmiş, bir diğeri terfi almış, öbürü harika bir ilişkiye sahip. Başkaları sanki hep bir adım ileride; bir adım daha mutlu, daha üretken, daha dolu… Kendinle kıyaslamaya başlıyorsun. Peki ya sen ne durumdasın?

Psikoloji literatüründe bu kaygının adı: FOMO (Fear of Missing Out) yani “bir şeyleri kaçırma korkusu.” FOMO, bireyin başkalarının sosyal ya da kişisel açıdan tatmin edici deneyimler yaşarken kendisinin bu deneyimlerin dışında kaldığına inanması sonucu gelişen kaygı ve yetersizlik hissidir (Przybylski et al., 2013). Bu durum genellikle sosyal medya aracılığıyla yapılan sosyal karşılaştırmalarla tetiklenir ve psikolojik iyi oluş üzerinde olumsuz etkilere yol açabilir.

FOMO; öz-değer, başarı algısı, aidiyet ihtiyacı ve benlik imajı gibi temel psikolojik yapılarla yakından ilişkilidir. Düşük öz-değerli bireylerde, dış dünyadan onay alma ihtiyacı daha yüksektir. Zamanla kişi, neyi neden istediğini bilmez hale gelir. Bu da otantiklikten uzak dışsal motivasyona bağımlı bir yaşam tarzı yaratır (Ryan & Deci, 2000; Kernis, 2003).

Modern toplumun dayattığı başarı algısının — kariyer, sosyal statü, sosyal medya görünürlüğü gibi — dışsal ölçütlere bağlı olması, bireyi sürekli rekabet ve kıyaslama döngüsüne sokar. Başarı algısındaki bu dışa bağımlılık, bireyin tatmin düzeyini düşürür ve FOMO döngüsünü besler.

İnsanların temel psikolojik ihtiyaçlarından biri aidiyet ihtiyacıdır. Sosyal medyada sürekli başkalarının “dahil olduğu” anlara maruz kalmak, kişinin kendini yetersiz ve dışlanmış hissetmesine yol açabilir. FOMO deneyimini şekillendiren bir diğer unsur ise kişinin kendini nasıl gördüğü ve nasıl algıladığıdır. Sosyal medyada genellikle idealize edilmiş benlik imajları sunulur. Kişi, bu ideal benliklere ulaşamadığını hissettiğinde kendini değersiz ve dışlanmış hissedebilir. Gerçek benlik ile ideal benlik arasındaki fark büyüdükçe FOMO artabilir.

Araştırmalar, FOMO (Fear of Missing Out)’nun yalnızca psikolojik değil, aynı zamanda fiziksel etkiler de yaratabildiğini ortaya koymaktadır. Özellikle genç yetişkinlerde FOMO, uyku kalitesinde bozulma (Elhai et al., 2023), dikkat dağınıklığı ve günlük bilişsel hatalar (Wang et al., 2023) ile ilişkilendirilmiştir.

Ayrıca FOMO’nun, sosyal medya kullanımı ve zihinsel uyarılmayı artırarak uykusuzluğa neden olabileceği ve bu durumun depresyon riskini artırabileceği de gösterilmiştir (Li et al., 2023). Modern yaşamın doğal bir parçası gibi görülen bu duygu durumu, aslında göz ardı edilmemesi gereken bir stres faktörüdür.

FOMO ile Başa Çıkmak Mümkün mü?

Evet, FOMO ile başa çıkmak mümkün. İşte bilimsel temellere dayanan sade ve etkili bazı öneriler:

1. Düşünce Kalıplarınızı Fark Edin ve Sorgulayın

“Eğer katılmazsam bir şey kaçıracağım ve geride kalacağım.”, “Diğerleri benden daha mutlu.” vb. düşünceler her zaman gerçeği yansıtmaz. Sosyal medyada gördükleriniz, insanların seçilmiş anlarıdır, hayatlarının tamamı değil.

2. Dijital Farkındalık Geliştirin

Sosyal medyada sürekli çevrimiçi olmak FOMO’nun en önemli tetikleyicilerindendir. Araştırmalar, farkındalık temelli dijital kullanımın (belirli zaman aralıklarında sosyal medya kullanmak, bildirimleri kapatmak vb.) FOMO’yu ve beraberinde gelen stresi azalttığını gösteriyor.

3. Öz-Şefkat Geliştirin

FOMO, kendimizi başkalarıyla karşılaştırdığımızda yoğunlaşır. Araştırmalar, öz-şefkat düzeyi yüksek bireylerin FOMO’yu daha az deneyimlediğini gösteriyor (Akbar et al., 2019). Kendinizi eleştirmek yerine destekleyici bir iç ses geliştirin; bu, sadece FOMO’yu değil genel psikolojik iyi oluş halinizi de güçlendirir.

4. Yüz Yüze İletişimin Gücünü Hatırlayın

Dijital bağlar yerine yüz yüze etkileşimlere öncelik verin. Yüz yüze geçirilen zaman, aidiyet duygusunu pekiştirir ve FOMO’nun zeminini zayıflatır.

5. Kendi Değerlerinize Odaklanın

Araştırmalar, bireysel değerlerle uyumlu yaşamanın, psikolojik iyi oluşu artırdığını ve FOMO’yu azalttığını göstermektedir (Weinstein et al., 2012). Kendi değerlerinizi belirlemek ve bu değerlere uygun seçimler yapmak, hem duygusal tatmin sağlar hem de kıyaslama döngüsünden çıkmanıza yardımcı olur.

6. Gerekirse Profesyonel Yardım Alın

FOMO zaman zaman herkesin yaşadığı bir duygu olabilir. Ancak bu durum gündelik yaşamınızı, ilişkilerinizi veya ruh halinizi olumsuz etkiliyorsa, bir uzmandan destek almak faydalı olur.

Yapılan çalışmalar, terapötik müdahalelerin (özellikle bilişsel davranışçı terapi ve mindfulness temelli yaklaşımların) FOMO üzerinde olumlu etkileri olduğunu göstermektedir (Elhai et al., 2021).

Sonuç: Kaçırma Korkusundan Kaçırmanın Keyfine

Günümüzün hızlı ve bağlantılı dünyasında, FOMO görünmez bir yük olarak karşımıza çıkar. Bu, bizi kendi hayatımızdan uzaklaştırabilir.

Oysa önemli olan başkalarının ne yaptığı değil; bizim neye ihtiyaç duyduğumuz ve neyi değerli bulduğumuzdur. FOMO’nun baskısından kurtulmanın anahtarı, JOMO’yu yani “kaçırmanın keyfi”ni keşfetmektir.

Bu sayede anın tadını çıkarabilir, dijital karmaşadan uzaklaşarak gerçek huzuru bulabiliriz.

Elif İlayda Bayhan
Elif İlayda Bayhan
Elif İlayda Bayhan, psikolog. Psikoloji lisans eğitimini Bursa Uludağ Üniversitesi’nde tamamlamıştır. Yurt içi ve yurt dışında staj yaparak kişisel ve mesleki gelişimine katkı sağlamıştır. Çalışmalarında Bilişsel Davranışçı Terapi yaklaşımını temel almaktadır. Ayrıca spor psikolojisine duyduğu ilgi doğrultusunda ikinci lisans eğitimini İstanbul Üniversitesi Egzersiz ve Spor Bilimleri bölümünde devam ettirmektedir. Profesyonel yolculuğunda farklı yaş gruplarıyla çalışmıştır. Bu durum terapötik ilişki kurma becerisini geliştirmesini sağlamıştır. Çevrim içi bir platformda öğrencilerin akademik başarı yolculuğunu desteklemektedir. Psikoloji biliminin dönüştürücü gücünü toplumun farklı kesimleriyle buluşturmayı amaçlayarak bilgilendirici ve farkındalık temelli yazılar yazmaktadır.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler Yazılar