Ortak ebeveynlik, anne ve babanın romantik ilişkilerinden bağımsız olarak yalnızca çocukla ilgili sorumlulukları ve karar alma süreçlerini kapsayan bir ilişkisel yapı olarak tanımlanmaktadır (Gürmen, 2019). İlk olarak 1980’lerde Amerika’da boşanmış aileler bağlamında ele alınan bu kavram, zamanla evli, yeniden evlenmiş ya da hiç evlenmemiş ailelerde de incelenerek geniş bir alana yayılmıştır (Gürmen, 2019). Ortak ebeveynlik dinamik bir süreçtir; ebeveynlerin kişisel özellikleri, çocukların ihtiyaçları ve ebeveynler arası iletişimin niteliği bu yapıyı şekillendirir.
Aile sistemleri kuramı, ortak ebeveynliği diğer aile alt sistemleriyle karşılıklı etkileşim içinde ele alır. Bu yaklaşıma göre eş ilişkileri, ebeveyn–çocuk ilişkisi ve kardeş ilişkilerinde yaşanan değişiklikler ortak ebeveynlik düzenini etkileyebilir (Minuchin, 1974; aktaran Gürmen, 2019). Dolayısıyla ebeveynlerin birlikte çocuk yetiştirme biçimi yalnızca kendi kararlarından değil, ailedeki genel duygusal iklimden de etkilenmektedir.
Ebeveynler Arası Çatışma ve Çocuğa Yansımaları
Ortak ebeveynliğin niteliğini belirleyen temel unsurlardan biri ebeveynler arası çatışma düzeyidir. Yapılan araştırmalar, düşük çatışmalı, iş birliğine dayalı ve karşılıklı destek içeren ebeveynlik düzenlerinin çocuklar için daha koruyucu olduğunu göstermektedir (Ahrons, 1981; Bonach, 2005; aktaran Gürmen, 2019). Buna karşılık ebeveynler arasındaki düşmanca iletişim, yalnızca çocukların psikolojik uyumunu zedelemekle kalmaz, aynı zamanda ebeveynlik rollerini etkisiz hale getirerek aile içi ilişkilerde daha geniş bir çatışma döngüsü yaratabilir (Katz & Woodin, 2002; aktaran Gürmen, 2019).
Çatışmanın çocuğa nasıl yansıdığı da ortak ebeveynlik sürecinin kritik bir parçasıdır. Her ne kadar tüm ailelerde zaman zaman anlaşmazlıklar ortaya çıksa da, çocukların bu tartışmaların ortasında kalması duygusal güvenliklerini tehdit edebilir. Özellikle “üçgenleşme” olarak adlandırılan ve çocuğun ebeveynler arası sorunlara dahil edildiği durumların, çocuklarda uyum bozukluklarına yol açabileceği ifade edilmektedir (Minuchin, 1974; Fagan & Palkovitz, 2011; aktaran Gürmen, 2019). Çocuğun bir ebeveynle aşırı yakınlaşması veya diğer ebeveyne karşı uzaklaştırılması, hem ebeveyn–çocuk ilişkisini hem de aile sisteminin bütünlüğünü bozabilir.
Farklı Aile Yapılarında Ortak Ebeveynlik
Ortak ebeveynliğin farklı aile yapılarındaki görünümü de değişiklik göstermektedir. Evli çiftlerde ortak ebeveynlik genellikle çocuğun doğumuyla birlikte doğal bir alt sistem olarak ortaya çıkar. Ebeveynlerin hamilelik sürecinden itibaren nasıl bir ebeveynlik yaklaşımı benimseyecekleri üzerine konuşmaları, sonraki dönemde ortak ebeveynliğin niteliğini olumlu yönde şekillendirebilir (Egeren & Hawkins, 2004; aktaran Gürmen, 2019). Boşanmış ailelerde ise süreç daha karmaşık hâle gelir. Eski partnerler arasındaki duygusal kırgınlıklar, yeni ilişkilerin başlaması ya da ekonomik zorluklar ortak ebeveynlik kalitesini zayıflatabilmektedir (Aquilino, 1994; Christensen & Rettig, 1996; aktaran Gürmen, 2019).
Ebeveyn ruh sağlığı da ortak ebeveynlik ilişkisiyle yakından bağlantılıdır. Depresyon ve benzeri psikolojik sorunlar ebeveynlerin iş birliği yapma kapasitesini sınırlayabilir; buna karşılık yüksek çatışmalı ve stresli aile ortamı ebeveynlerin psikolojik uyumunu daha da bozabilir (Whiteside & Becker, 2000; Whisman, 2001; aktaran Gürmen, 2019). Ayrılık ve boşanma süreçleri boyunca yaşanan yoğun çatışmaların da ebeveynlerde duygusal zorlanmaları artırdığı araştırmalarda gösterilmiştir (Cohen & Finzi-Dottan, 2012; Symoens et al., 2013; aktaran Gürmen, 2019). Bu nedenle ebeveynlerin psikolojik iyi oluşu, ortak ebeveynlik kalitesini hem etkileyen hem de ondan etkilenen bir unsur olarak ortaya çıkar.
Çocuk gelişimi açısından bakıldığında, iş birliğine dayalı ortak ebeveynlik çocuklar için belirgin derecede koruyucu bir faktördür. Ebeveynlerin tutarlı davranış sergilemesi, birbirlerinin ebeveynlik kararlarını desteklemesi ve çocukla ilgili sorumlulukları paylaşması, çocukların güven duygusunu ve psikolojik uyumunu güçlendirmektedir (Macie & Stolberg, 2003; McHale, 1995; aktaran Gürmen, 2019). Türkiye’de yapılan sınırlı sayıda çalışma da baba katılımının yüksek olduğu ailelerde çocukların akademik ve sosyal becerilerinin daha olumlu olduğunu göstermektedir (Kocayörük, 2010; Kuzucu, 2011; aktaran Gürmen, 2019). Bu bulgular, iki ebeveynin aktif rol aldığı bir ebeveynlik düzeninin çocuk gelişimi açısından ne kadar önemli olduğunu desteklemektedir.
Sonuç
Sonuç olarak ortak ebeveynlik, boşanma sürecinden günlük aile yaşamına kadar uzanan geniş bir yelpazede ailenin sağlıklı işleyişi açısından kritik bir kavramdır. Ebeveynlerin çocukla ilgili sorumlulukları nasıl paylaştığı, aralarındaki iletişimin niteliği ve çatışmaların yönetimi hem çocukların gelişimsel ihtiyaçlarını hem de ebeveynlerin psikolojik uyumunu belirlemektedir. Türkiye’de ortak velayet tartışmalarının gündemde olduğu günümüzde, ortak ebeveynliğin kapsamlı şekilde araştırılması, ailelere destek sunacak müdahale programlarının geliştirilmesi ve profesyonellerin bu konuda bilinçlendirilmesi önemli bir gereklilik hâline gelmiştir (Gürmen, 2019).
Kaynakça
Gürmen, M. S. (2019). Çocukla gelen ve hiç bitmeyen ilişki: Ortak ebeveynlik. Türk Psikoloji Yazıları, 22(44), 15–31.
Ahrons, C. R. (1981). The continuing coparental relationship between divorced spouses. American Journal of Orthopsychiatry, 51(3), 415–428.
Aquilino, W. S. (1994). Later-life parental divorce and widowhood: Impact on young adults’ assessment of parent-child relations. Journal of Marriage and the Family, 56(4), 908–922.
Baum, N. (2004). Entire family therapy: A precious gift for children of divorce. Journal of Family Psychotherapy, 15(3), 25–41.
Baum, N., & Shnit, D. (2003). Divorced parents’ perceptions of the parent–child relationship and behavior problems in late adolescence. The American Journal of Family Therapy, 31(3), 173–195.
Bonach, K. (2005). Factors contributing to quality coparenting: Implications for family policy. Family Policy Review, 1(1), 1–14.
Christensen, D. H., & Rettig, K. D. (1996). The relationship between remarriage and coparenting. Journal of Divorce & Remarriage, 25(3–4), 27–44.
Minuchin, S. (1974). Families and family therapy. Harvard University Press.
Symoens, S., Bastaits, K., Mortelmans, D., & Bracke, P. (2013). Breaking up, breaking hearts? Psychological well-being and divorce. Journal of Marriage and Family, 75(2), 287–300.
Whisman, M. A. (2001). The association between marital dissatisfaction and depression. Journal of Family Psychology, 15(1), 87–96.
Whiteside, M. F., & Becker, B. J. (2000). Parental factors and the quality of postdivorce coparenting. Journal of Divorce & Remarriage, 33(3–4), 91–109.


