GİRİŞ:
Partner seçimi sırasında bireylerin kendilerine en sık sorduğu sorular arasında ‘Ben neden bu ilişkiyi yaşamayı seçtim?’, İlişkimde gerçekten mutlu muyum?’ , ‘Ben partnerime fazla mı bağımlıyım?’ görülebilir. Bunlar ilişkideki mutluluğu ve doyumu belirleyen önemli sorular olsa da kimi zaman neden bireylerin partner seçimlerinde benzer döngüleri yaşadıklarını da ifade eder. Soru çok kolay gibi gözükse de cevabı bulmak kimi zaman daha karmaşık olabilir. İlişkiniz ile ilgili sorulara doğru cevap verebilmek ve kendiniz için en doğru partnerle birlikte olduğunuzu anlamak için aslında büyük bir önceliğimiz var, Önce Kendini Tanımak!
ANA KONU:
Bağımlı bir kişiliğe sahip bireyler (bu siz veya karşı taraf olabilir) genelde bazı temel noktalarda benzerlik gösterir. Bunlar arasında en belirgin ortaya çıkanlar;
- Sorumlulukları kabul etmekte zorlanma ve başkalarının sorumluluk almasını isteme. Bu durum ilişkilerde tüm yükü karşı tarafa vermek ile karakterize ilerleyebilir. ● Ayrılmaktan/kopmaktan korkma ve ayrılıklar sonrası kendinsi ile yalnız kalmaktan kaçınma yeni bir ilişkiye başlamak için acele etme.
- Onay arama ihtiyacı çok yoğun gözlemlenebilir. İlişkilerde partnerlerinin onayı olmadan hareket etmekte, karar vermekte zorlanıp kendi yaptıkları her davranışı karşı tarafın onayına sunmadan gerçekleştirmekten kaçınabilirler.
- Kendisi ile ilgili içsel bir motivasyon eksikliği ve buna bağlı olarak da kendini yetersiz hissetme duygusu yoğun gözlemlenebilir. Ben partnerime yetmiyor muyum? Ben olmasam daha iyi biriyle birlikte olabilir mi? gibi sorular sürekli ortaya çıkabilir. Bu
durumun en önemli noktalarından bir tanesi bireyin aslında kendini yeterli düzeyde tanımaması ve kendisi ile ilgili özsaygısını yeterli seviyede ortaya çıkaramaması olabilir.
- Uyum sağlamak ve terk edilmemek için kendisinden çok fazla ödün verme ve kendisi için değil karşısındaki için yaşayan birine dönüşme de sıklıkla karşımıza çıkabilir. ● Karşılarındaki partneri idealleştirerek, çok daha farklı ve olduğundan çok daha üstün bir şekilde ortaya çıkartabilir.
Bireyin kişilik yapısının bu şekilde oluşmasında birbirinden farklı birden çok örüntü sebep olabilir. Bunlar arasında en yaygın gördüğümüz sebepler arasında çocukluk döneminde aşırı koruyucu & baskısı ebeveynler ile büyümek; ailedeki yakın ilişkileri rol model almak; ihmal edilmiş ya da yetişkin bir çocuk gibi büyümüş olmak karşımıza çıkabilir.
SONUÇ:
Bağımlı kişilik özelliği taşıyan bireyler genellikle kendileri için zorlu seçimler yapmaya meyillidir. Ve bunu bilinçsizce yaparlar. Konfor alanı olarak yarattıkları bu durum onlar için seçilmiş bir durum gibi gözükse bile kendi hayatlarına farklı bir pencereden bakma ya da farklı bir gözle bakma iç görüsünü kazandıklarında sürecin onlar içinde çok keyifli ya da
kolay olmadığını fark edebilirler. Bu içgörüyü kazanmaları için öncelikli olarak kendilerini tanıma yolculuklarını doğru tamamlamaları gerekir. Kendi başlarına bir birey olabildiklerini fark ettikleri zaman seçimler onlara daha fazla keyif verecektir. Siz veya partneriniz, çok sevdiğiniz bir arkadaşınız ya da ailenizden biri hatta belki patronunuz bağımlı kişilik özellikleri taşıyan biri olabilir. Artık siz de bu durumun ayırıcı noktalarını farkındasınız, sadece doğru yerden başlamalısınız. Kendinize doğru çıkacağınız bu yolculuğun tadını çıkarın.
Uzman Psikolog Gizem Samav