Pazartesi, Ağustos 4, 2025

Haftanın En Çok Okunanları

Son Yazılar

Aynı Bedende Başka Biri Olmak Mümkün Mü?

Psikoloji alanında belki de en çok tartışma yaratan ve merak uyandıran bir hastalık var. Dissosiyatif Kimlik Bozukluğu veya daha çok bilinen adıyla Çoklu Kişilik Bozukluğu. Hastalık diğer psikolojik rahatsızlıklara göre daha karmaşık, dünya üzerinde görülme olasılığı daha az olduğu için incelenmesi daha zor hatta bazılarına göre varlığı bile şüpheli. Fakat bu alanda çalışan, ilgilenen veya hasta koltuğunda olan herkes için dikkat çekici.

İlk önce bu hastalık nedir ona bir bakalım. Dissosiyatif Kişilik Bozukluğu, kişinin aynı bedende birden fazla kişilik (alter) bulundurmasıdır. Alterler birbirinden haberdar olabilir veya olmayabilir. Alterlerin cinsiyetleri, kişilik özellikleri, yaşları, anıları birbirinden farklı olabilir. Bir alterin yapabildiklerini diğer alter yapamayabilir. Örneğin bir alter profesyonel bir şekilde piyano çalabiliyorken diğer alter bu yeteneğe sahip olmayabilir. Hatta bir alter psikolojik bir rahatsızlığa sahipken diğeri sağlıklı olduğunu iddia edebilir. Danışanın bir kişiliği depresyonla mücadele ederken diğer kişiliği sanki melankoliyi hiç yaşamamış gibi neşe dolu olabilir. Fakat bu hastalıkta düşünce bozukluğu ve davranışsal düzensizlik yoktur. Bu da, onu çoğu psikolojik hastalıklardan farklı yaparak ayrı bir bozukluk olarak incelenmesine sebep olur. Genellikle majör depresyon, travma sonrası stres bozukluğu ve somatik semptomlarla beraber görülür.

Bu hastalık sadece psikoloji alanında değil, sanat alanında da birçok yazar ve yönetmenin radarında. Belki de hastalığın bu kadar çok dikkat çekmesinin en büyük sebeplerinden biri de bu. Dissosiyatif Kimlik Bozukluğu, Split ve Three Faces of Eve gibi birçok Hollywood filmlerine konuk oldu. Türk sinemasında da Beyza’nın Kadınları diye muhteşem bir film var. Demet Evgar mükemmel bir oyunculuk çıkarmış, izlemenizi şiddetle tavsiye ederim. Tabii, bu filmlere izleyicide merak uyandırsın ve film daha çok seyirci çeksin diye birçok abartı ve kurgu sahnesi ekleniyor fakat ana temayı anlamak açısından akılda kalıcı ve sürükleyici filmler. Filmler yerine kitapları tercih edenlere de bir öneride bulunacağım ismi Sybil. Kitabı bulmak çok zor ama bulunursa okunması gereken bir kitap. Sybil, 16 altere sahip sanat öğretmeni bir kadının hayatını ve psikanalitik ekolde çalışan bir psikologla terapi sürecini anlatıyor. Kitap daha sonra filmlere de uyarlanmış fakat kitabı daha ayrıntılı ve bence psikoloji ile ilgilenen herkes tarafından okunması gereken bir kitap.

Bu Hastalık Neden Oluyor?

Travma sonrası ortaya çıkabilir. Bireyler çocuklukta yaşadığı fiziksel ve duygusal istismarlar sonucu çocukluktan itibaren bu hastalığa sahip olabilirler. Sybil kitabında da hastanın annesi şizofrenidir ve küçük yaşta hastaya istismar uygular. Bir diğer etken ise sosyobilişsel olarak açıklanıyor. Bu travmatize olmuş bireylerin terapistini memnun etmek için rol yapmasıdır. Danışan dikkat çekmek ve terapistiyle daha güçlü bir bağ kurmak için bu hastalığa sahipmiş gibi davranır. Birçok hastanın terapi sürecinde semptomlarının artması da bu nedeni güçlendiriyor. Sybil olayında danışan terapistine semptomlarının gerçek olmadığını ve bu hastalığa sahip olmadığını belirtiyor. Ama burada dikkat çekmek istediğim bir nokta var: danışan bunu bilerek yapmaz yani bilinçli bir aldatma değildir. Yine de bu neden bu alanda çalışan meslektaşları ikiye bölüyor. Bazı psikolog-psikiyatrlar bu hastalığın olmadığını, başka hastalıklara sahip danışanların medya ve terapist etkisiyle kendini bu hastalığa sahipmiş gibi gösterdiğini düşünüyorlar. Ben de daha önce bu hastalığa inanmayan, benden daha tecrübeli hocalarla tanıştım. Tabii hastalığın çok az görülmesi bu ihtimali güçlendiriyor. Bazıları ise bu hastalığın olduğunu fakat az görüldüğünü söylüyorlar. Ben de bu taraftayım, hiç böyle bir vakaya rastlamadım fakat DSM-V olan bir hastalığı bana göre yalanlamak mümkün değil. Bir diğer önemli incelenmesi gereken etken de her hastalıkta önemli rol oynayan genetik fakat hastalık az görüldüğünden bu etkene dair net bir şey söylenilmiyor.

Hastalık teşhis edilmesi zor, edilse bile nedenini bulması daha zor oluyor. Bu yüzden terapi süreci zorlayıcı geçebiliyor. Terapist destekleyici ve empatik yaklaşmalı, danışanın baş etme becerilerini geliştirip birden çok alterin özelliklerini tek altere entegre etmeyi sağlamalı. Bu hastalar genelde birden fazla psikolojik rahatsızlığa sebep olduğu için hastalık tedavi edilirken diğer hastalığın da tedavi süreci devam etmeli.

Sonuç

Sebebi ne olursa olsun, bu hastalığı yaşayan insanlar için filmlerde gösterildiği veya kitaplarda olduğu gibi renkli ve heyecan verici olmadığı kesin. Aynı bedende birden çok özelliğe ve kişiliğe sahip olmak kişi için hem fiziki olarak zorlayıcı hem de psikolojik olarak çok zor çıkılan bir döngü. Ama günümüzdeki psikolojik gelişmeler ve terapi süreçleri sayesinde imkânsız değil. Sadece bu süreçte olan danışan, çevre ve terapistin çok fazla emek verip sabırlı olması gerekiyor. İlerleyen zamanlarda daha fazla vaka incelenebilirse daha kolay ve etkili yollar bulunacağına gönülden inanıyorum.

Beril Doğa Arpakçı
Beril Doğa Arpakçı
Beril Doğa Arpakçı,Bahçeşehir Üniversitesi Psikoloji Lisansından onur derecesiyle mezun olmuştur.,aynı zamanda lisans hayatının bir dönemi boyunca Polonya’da Maria Curie- Skłodowska Üniversitesi’nde eğitim görmüş,burda da psikolojiye farklı bakış açıları edinmiştir.Eğitimi boyunca hem klinik hem hastane gibi birçok alanda staj yaparak çeşitli tecrübeler kazanmış,psikoloji alanında aktif olarak kendini göstermiş ve geliştirmiştir.Şimdi ise özel bir dershane eğitim merkezinde çalışarak çocuk ve ergenlere rehberlik,psikolojik destek ve eğitim koçluğu sağlamaktadır.Özellikle Bilişsel Davranışsal ve Dinamik alanlarda terapi vermeyi hedefleyen Beril Doğa Arpakçı, yetişkin ve ergen ruh sağlığı, sınav stresi ve gündelik hayatta stresle ve zorluklarla başa çıkma yöntemleri gibi alanlarla ilgilenmekte ve bu alanlara yönelik yazılar yazıp okuyucuya faydalı olmayı amaçlamaktadır.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler Yazılar