Çarşamba, Ekim 1, 2025

Haftanın En Çok Okunanları

Son Yazılar

Arkamdan Ne Diyorlar?: Beğenilme ve Eleştirilme Kaygısının Psikolojik Temelleri

Günümüz dünyasında sosyal bağlar, insan psikolojisinin en hassas alanlarından biri. “Ya beni sevmiyorlarsa?”, “Arkamdan ne söylüyorlar?”, “Ya arkadaşlarım benim yüzümden uzaklaşırsa?” gibi düşünceler, birçok kişinin zihinlerinde sessiz ama yorucu bir uğultu yaratır. Bu yoğun beğenilme ve eleştirilme kaygısı, aslında psikolojide “sosyal değerlendirme kaygısı” ve “reddedilme duyarlılığı” olarak adlandırılan kavramların özünde yer alır. Peki bu kaygı neden oluşur, hangi psikolojik mekanizmalarla beslenir ve en önemlisi, nasıl aşılabilir?

Kırılgan Benlik: Onay Arayışının Psikolojik Anatomisi

Beğenilme ve eleştirilme kaygısı, aslında kırılgan ve dışsal onaya dayalı bir benlik algısının ürünüdür. İnsan doğası gereği sosyal bir varlık olsa da, kendilik değerini tamamen başkalarının yargılarına bağlamak, kişi üzerinde yoğun bir baskı yaratır. Bu durum, çevresinden gelen eleştirilere karşı aşırı hassasiyet, kendini sürekli savunma ihtiyacı ve sosyal ortamlarda sürekli tetikte olma hâli ile kendini gösterir.

Bu psikolojik örüntülerin altında genellikle çocuklukta deneyimlenen koşullu sevgi ve aşırı eleştirel aile ortamları yatar. “Sen böyle değilsen sevilmezsin” mesajı, bireyin benlik algısını temelden zedeleyerek, sosyal onaya olan ihtiyacını yaşam boyu sürdürecek bir korkuya dönüşür. Ayrıca, kültürel yapıların bireye yüklediği sosyal normlar ve mükemmeliyetçilik beklentileri bu kaygıları katmerlendirir.

Kafandaki Sesle Yüzleş: Otomatik Düşünceleri Altüst Etmek

Beğenilme kaygısı çoğunlukla, farkında olmadan zihnimizde dolaşan otomatik olumsuz düşüncelerden beslenir. “Ya beni beğenmezlerse?”, “Arkamdan kötü konuşuyorlar”, “Ben yetersizim” gibi cümleler, gerçeklikten bağımsız ama son derece etkili korkular yaratır. Bu sesler, kişiyi sosyal ortamlardan çekilmeye ve yalnızlığa iterken, benlik saygısını da derinlemesine aşındırır.

Bu noktada atılması gereken ilk adım, bu düşünceleri yakalayıp sorgulamaktır. “Bu düşünceyi destekleyen somut kanıt nedir?”, “Karşıt bir gerçeklik var mı?” gibi sorularla düşünceler test edildiğinde, çoğu zaman bu otomatik olumsuz yargıların abartılı olduğu ortaya çıkar. Böylece, beğenilme ve eleştirilme kaygısı ile kurulan kısır döngü kırılabilir.

Cesaret Küçük Adımlarda Gizli: Kaygıyla Yüzleşmenin Gücü

Korkularla savaşmak, genellikle onlardan kaçmaktan daha zor görünür. Ancak sosyal kaygılarla baş etmek için en etkili stratejilerden biri, kontrollü ve planlı bir şekilde kaygı yaratan durumlarla yüzleşmektir. Örneğin, yeni biriyle sohbet başlatmak ya da sosyal bir etkinliğe katılmak gibi küçük ama cesaret isteyen adımlar, zamanla özgüveni inşa eder.

Bu tür deneyimsel öğrenmeler, kişiye “Her zaman arkamdan kötü konuşulmuyor” ya da “Eleştiri hayatın doğal bir parçası” gibi gerçekliklerle yüzleşme şansı sunar. Bu, hem kaygıyı azaltır hem de sosyal becerileri geliştirir. Sonuçta, korkularla savaşmak, onları daha güçlü kılmak yerine, zayıflatmanın yoludur.

Kendinle Barış: İçsel Değerin Kaynağını Keşfetmek

Beğenilme ihtiyacı, temelde insanın kendini değerli ve kabul edilmiş hissetme arzusundan doğar. Ancak bu değer, başkalarının onayına endeksliyse, kolayca sarsılır. Bu yüzden, gerçek özgürlük, dışsal onaydan bağımsız, kendi iç sesimizden beslenen bir benlik saygısı geliştirmekte yatar.

Bunu sağlamak için kişi, kendi güçlü yanlarını ve kusurlarını yargılamadan kabul etmeyi öğrenmelidir. Bu, kendi iç dünyasına şefkatle yaklaşmak, hataların insani olduğunu kabullenmek ve başarıları küçümsememek demektir. Böyle bir içsel değer inşası, beğenilme ve eleştirilme kaygısını önemli ölçüde azaltır.

Kaygının Esaretinden Çıkış: Zihnini Özgür Bırakmak

Beğenilme ve eleştirilme kaygısı, insanın en temel ihtiyaçlarından biri olan aidiyet duygusunu zedeler. Bu yüzden bu kaygılar kolay kolay yok olmaz, ancak yönetilebilir hâle gelir. Peki, bu içsel fırtınadan nasıl kurtulabiliriz?

İlk adım, zihnin o sürekli “ya beni beğenmezlerse?” diye mırıldanan sesini fark etmek ve sorgulamaktır. Bu sesi körü körüne kabul etmek yerine, ona meydan okumak gerekir.

“Gerçekten arkamdan kötü konuşuyorlar mı?”, “Bu düşüncemin kanıtı nedir?” gibi sorular sormak, zihindeki otomatik olumsuz düşünceleri dağıtmanın kapısını aralar.

Bir diğer güçlü yöntem, bu korkularla yüzleşmektir. Sosyal durumlarda, “Ya reddedilirsem?” diye beklemek yerine, küçük adımlarla risk almak, örneğin yeni insanlarla sohbet başlatmak, kişinin özgüvenini güçlendirir. Deneyimledikçe, sosyal değerlendirme kaygısı kontrol altına alınabilir.

Ayrıca, özdeğerimizi dış dünyadan gelen geri bildirimlere bağlamak yerine, kendi değerimizi içimizde inşa etmek gerekir. Kendi güçlü yanlarımızı ve zayıf yanlarımızı yargılamadan kabul etmek, bu kaygıyı azaltan en etkili duygusal kalkanlardan biridir.

Sonuç

Beğenilme ve eleştirilme kaygısı, üzerinde çalışıldığında dönüştürülebilir ve bireyin hem kendisiyle hem de çevresiyle ilişkilerini derinleştiren bir güç hâline gelebilir.

Elif Acay Deveci
Elif Acay Deveci
Lisans eğitimini Marmara Üniversitesi Psikoloji alanında İngilizce olarak tamamlayan Elif Acay Deveci, psikolog ve yazar olarak psikoterapi, oyun terapisi ve akademik çalışmalar alanında deneyime sahiptir. Öncelikli olarak yetişkin alanında Bilişsel Davranışçı Terapi üzerine kendini geliştirmiş olan Acay, daha sonrasında çocuk alanına da yönelmiştir ve çocuklar ile Çocuk Merkezli Oyun Terapisi ekolüyle çalışmalar yapmaktadır. Aynı zamanda 10 yaş ve sonrası çocuk ve ergen bireylerle yine Bilişsel Davranışçı Terapi ekolünden faydalanmaktadır. Akademik olarak da kendini geliştirmeye adamış olan Acay, sürekli olarak literatür taramalarına devam etmiş ve dijital platformlarda psikoloji alanında yazılar kaleme almaya çalışmıştır. Lisans döneminden itibaren sayısız makale kaleme almış olan Acay, Psikolojiyi daha kapsamlı duyurmak, kendini geliştirip kendini geliştirmek isteyenlere ışık tutmak adına şimdilerde Psychology Times bünyesine katılmış olup bu platforma yazılarını kaleme almaya devam edecektir.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler Yazılar