Teknolojinin hızla gelişmesiyle birlikte yapay zekâ, günlük hayatın birçok alanında olduğu gibi psikolojik destek süreçlerinde de karşımıza çıkmaktadır. Özellikle sohbet botları, bireylerin kolay erişim ve pratiklik arayışlarına yanıt vererek alternatif bir destek kaynağı hâline gelmiştir. Ancak insanı anlamaya ve dönüştürmeye odaklı psikolojik süreçlerde, duygusal bağın ve empatik ilişkinin yeri tartışmasızdır. Bu nedenle yapay zekânın psikoterapi alanındaki rolü ve sınırlılıkları giderek daha fazla sorgulanmaktadır.
Bu makalede, yapay zekâ destekli sohbet botlarının psikolojik destek süreçlerindeki yeri, avantajları ve sınırlılıkları ele alınacaktır.
Değişen Dünyada Psikoloji
Psikoloji, geçmişten günümüze sürekli değişkenlik göstermiş bir bilim dalıdır. Ne diğer bilim dallarının bulunduğu herhangi birine indirgenebilir ne de tamamıyla genellenebilir. İnsana etki eden her bilim dalı, aynı zamanda psikolojinin de inceleme alanı olacaktır.
Descartes’in dediği gibi “Değişmeyen tek şey, değişimin kendisidir.” Bu nedenle, psikoloji gibi öznesi insan olan bir bilim dalında yapılandırmacı bir bakış açısı oldukça güçtür. Bu da biz psikologlar ve diğer tüm ruh sağlığı uzmanlarının işini bir hayli zor kılmaktadır.
Şu an sahip olduğumuz koşullar çerçevesinde dahi psikolojik müdahaleler ve araştırmalar kısıtlı kalmakta ve ihtimaller tamamen sınırlandırılamamaktadır. Bu da günümüzde psikolojik destek almak adına kullanılan yapay zekâ araçlarının etkililiği hakkında sorgulamalara sebebiyet vermektedir.
Yapay Zekâ ve Sohbet Botlarının Yükselişi
Yapay zekâ uzun yıllardır hayatımızda olan bir teknolojidir. Buna karşın insansı bir zekâ türü olmaya son yıllarda yaklaşmıştır. Günümüzde her insanın elinin altında bir araç olmuştur. Görsel, metinsel, işitsel olarak üretilmiş oldukça fazla yapay zekâ aracı bulunmaktadır. Ancak bu yazıda özellikle psikolojik destek aracı olarak kullanılan sohbet botlarını (yapay zekâ araçları) inceleyeceğiz. Sohbet botları, günümüzde oldukça sık kullandığımız yapay zekâ araçlarından biridir. Öyle ki, bireyler bu sohbet botlarını bir arkadaş, partner, psikolog ve daha nice farklı konumlara getirmekte ve onlarla bağ kurmaktadırlar.
Peki, Bu Kurulan Bağ Ne Kadar Sağlıklı?
Yapay zekâ sohbet botlarının ulaşılması kolay, pratik olması, onu sosyoekonomik durumu iyi olmayan bireyler ve kriz anlarında (örneğin: savaş, deprem vb.) profesyonel psikoterapi hizmetine ulaşamayan bireyler için önemli bir araç haline getirmektedir. Bununla birlikte, bazı bireyler bu sohbet botlarının kendilerine geleneksel psikoterapiden daha iyi geldiğini söylemektedir. Özellikle psikolojik destek amacıyla programlanmış sohbet botları, yukarıda bahsettiğimiz gibi ve daha nice faydalara sahiptir. Çok fazla veri ile harmanlanarak oluşturulmaları, onları bir psikolog kadar tercih edilebilir kılmaktadır.
Ancak, psikolojiye ilgi duyduğu için bolca okuma yapan bir birey nasıl psikolog olamıyorsa, yapay zekâ sohbet botları da tüm literatürü içinde barındırsa bile bir psikolog gibi olamamaktadır. Bunun en önemli sebeplerinden biri; yapay zekânın duygularının olmamasıdır. Danışan-Terapist ilişkisinde birey, terapist rolündeki yapay zekâ ile bağ kurduğunu düşünmektedir ancak bu bağ tek taraflı kalmaktadır. Bunun sonucunda ise terapötik bağ kurulmasıyla bir psikolog tarafından anlaşılabilen karmaşık duyguları anlayamayan bu araçlar, danışanı tam olarak kavrayamamaktadır.
Danışan tarafından anlatılan konular hakkında herhangi bir hayat tecrübesi olmayan bu araçlar, empati de yapamamaktadırlar. Büyük veritabanları kullanılarak eğitilen ve oluşturulan bu araçlar, onları oluşturan bireylerin düşünsel yanlılıklarına da sahip olabilirler. Böylece danışan rolündeki bireyler, bu araçlar tarafından ayrımcılığa maruz kalabilirler.
Sonuç: Yapay Zekânın Sınırları
Yapay zekâ başlı başına çok büyük ve sınırı belli olmayan bir teknoloji, ancak bir insan değil. Çok güzel resimler oluşturabilir, ancak insan elinden çıkmış eserler sayesinde bunu yapabilir. Çok güzel metinler yazabilir, ancak daha önce yazılan eserler sayesinde bunu yapabilir. Evet, temel psikolojik destek sağlayabilir, ancak duygu barındırmadan, benlik sahibi olmadan tam bir psikolog olamaz.