İnsan hayatının kaçınılmaz gerçeklerinden biri olan kayıp, beraberinde derin bir duygusal süreç olan yası getirir. Yas, sadece bir sevilenin ölümüyle değil, aynı zamanda bir ilişkinin sona ermesi, sağlık kaybı, iş kaybı, evden ayrılma veya bir hayalin yıkılması gibi çeşitli durumlarla tetiklenebilen karmaşık bir deneyimdir. Bir uzman psikolog olarak, yasın labirentlerinde kaybolan bireylere rehberlik etmek, bu zorlu sürecin doğal bir parçası olduğunu anlamalarına yardımcı olmak ve iyileşme yolculuğunda onlara destek olmak temel sorumluluğumuzdur.
Yas, bir kayıba verilen doğal ve kişisel bir tepkidir. Bu, sadece bir dizi duyguyu değil, aynı zamanda fiziksel, bilişsel, davranışsal ve ruhsal belirtileri de içeren bütünsel bir süreçtir. Yasın evreleri veya aşamaları genellikle tanımlanmaya çalışılsa da (örneğin, Kübler-Ross’un “Yasın Beş Evresi”: inkar, öfke, pazarlık, depresyon, kabullenme), modern psikoloji yasın doğrusal bir süreç olmadığını, bireyler arasında büyük farklılıklar gösterdiğini ve kişiden kişiye değişen dalgalanmalarla yaşandığını kabul eder.
Yasın Belirtileri:
-
Duygusal Belirtiler: Yoğun hüzün, keder, şok, inkar, öfke, suçluluk, anksiyete, yalnızlık, çaresizlik ve uyuşukluk en sık görülenlerdir. Duygusal dalgalanmalar yaşamak, bir an iyi olup bir sonraki an derin bir keder hissetmek oldukça normaldir.
-
Fiziksel Belirtiler: Enerji düşüklüğü, yorgunluk, uyku düzeni bozuklukları (uykusuzluk veya aşırı uyuma), iştah değişiklikleri, mide rahatsızlıkları, baş ağrısı, kas ağrıları ve genel bir halsizlik hissi görülebilir. Vücut da kaybın acısını farklı şekillerde dışa vurur.
-
Bilişsel Belirtiler: Konsantrasyon güçlüğü, unutkanlık, kararsızlık, kaybı sürekli düşünme, kaybın gerçekliğini sorgulama veya ölen kişiyle ilgili halüsinasyonlar veya yanılsamalar yaşama (özellikle ilk zamanlarda).
-
Davranışsal Belirtiler: Sosyal geri çekilme, eskiden keyif alınan aktivitelere karşı ilgisizlik, ağlama krizleri, huzursuzluk, dürtüsellik veya riskli davranışlar sergileme.
Yasın Zorlayıcı Yönleri ve Bireysel Farklılıklar
Her bireyin yas deneyimi biriciktir. Yas sürecini etkileyen birçok faktör vardır: kaybın doğası (beklenmedik mi, travmatik mi), kaybedilen kişiyle olan ilişkinin niteliği, bireyin önceki kayıp deneyimleri, başa çıkma mekanizmaları, kişilik özellikleri, sosyal destek ağı ve kültürel inançlar. Örneğin, ani ve travmatik bir kayıp, doğal bir ölümden çok daha karmaşık ve uzun süreli bir yas sürecini tetikleyebilir. Çocuklarda yas, yetişkinlerden farklı şekillerde tezahür edebilir ve özel dikkat gerektirir.
Yas, hayatın tüm alanlarını etkileyebilir. İş performansında düşüş, ilişkilerde gerilim, motivasyon eksikliği gibi zorluklar yaşanabilir. Yas tutan bireyler kendilerini sıklıkla yanlış anlaşılmış veya yalnız hissedebilirler, çünkü toplumun yas süreçlerine dair belirli beklentileri olabilir ve bu beklentiler çoğu zaman bireyin gerçek deneyimiyle örtüşmeyebilir. “Güçlü olmalısın,” “hayata devam etmelisin” gibi iyi niyetli ama yanlış yönlendirmeler, yas tutan kişinin kendini daha da izole etmesine neden olabilir.
Yas Süreciyle Nasıl Başa Çıkılır: İzlenmesi Gereken Yol
Yas, “üstesinden gelinmesi” gereken bir durum olmaktan ziyade, “içinden geçilmesi” gereken bir süreçtir. Bu zorlu yolculukta atılacak adımlar, bireyin acısını yönetmesine ve sonunda kaybı hayatına entegre ederek yeniden bir denge bulmasına yardımcı olabilir. İşte yas sürecinde izlenmesi gereken temel adımlar ve sağlıklı başa çıkma stratejileri:
-
Duygularınızı Kabul Edin ve İfade Edin: Yas, birçok farklı duyguyu beraberinde getirir. Bu duyguların hepsini hissetmek normaldir ve sağlıklı bir yas süreci için bunları bastırmak yerine kabul etmek ve ifade etmek çok önemlidir.
-
Kendinize Karşı Şefkatli Olun: Yas, fiziksel ve zihinsel olarak yorucu bir süreçtir. Bu dönemde kendinize iyi bakmak esastır. Mükemmel olmaya çalışmayın, kendinize iyileşmek için zaman tanıyın.
-
Sosyal Destek Ağınızı Kullanın: Duygularınızı paylaşmak, yalnızlık hissini azaltır. Sevdiklerinizin sadece yanınızda olması bile rahatlatıcı olabilir.
-
Rutininizi Sürdürmeye Çalışın: Günlük alışkanlıklarınızdan kopmamak, yaşama dair bir tutunma noktası oluşturur.
-
Kaybı Anlamlandırma ve Anıları Yaşatma: Kaybedilenle olan bağın başka bir boyutta devam etmesine izin verin.
-
Profesyonel Destek Almaktan Çekinmeyin: Yasın işlevselliğinizi ciddi biçimde etkilediği durumlarda uzman desteği almak iyileşmeyi kolaylaştırır.
Bir Uzman Psikolog Olarak Neler Yapabiliriz?
-
Duygusal İfadeye Alan Açmak
-
Kayıp Gerçekliğini Kabullenmeye Yardımcı Olmak
-
Başa Çıkma Stratejileri Geliştirmek
-
Sosyal Desteği Teşvik Etmek
-
Anlam Oluşturma ve Yeniden Yapılanma
-
Normalleştirme
-
Gerektiğinde Uzman Yardımı Sağlamak
Sonuç
Yas, kalpte açılan bir yara gibi düşünülebilir. Bu yara iyileşse de izi kalır. Önemli olan, bu izin, acı veren bir hatırlatıcı olmaktan çıkıp, yaşamın kırılganlığını ve güzelliğini, kaybedilen kişinin hayatımızdaki yerini hatırlatan dönüştürücü bir işaret haline gelmesidir. Bir uzman psikolog olarak görevimiz, bu zorlu süreçte bireyin elini tutmak, yolunu aydınlatmak ve kaybın gölgesinde dahi yaşamın devam ettiğini, umudun her zaman var olduğunu hatırlatmaktır. Yas, kaybın dönüştürücü gölgesidir ve doğru destekle, bu gölgenin altında yeni bir büyüme ve iyileşme keşfedilebilir.
Kaynakça
-
Bowlby, J. (1980). Attachment and Loss, Vol. 3: Loss, Sadness and Depression. Basic Books.
-
Kübler-Ross, E. (1969). On Death and Dying. Macmillan.
-
Stroebe, M. S., & Schut, H. A. W. (1999). The dual process model of coping with bereavement: Rationale and description. Death Studies, 23(3), 197–224.
-
Worden, J. W. (2018). Grief Counseling and Grief Therapy: A Handbook for the Mental Health Practitioner (5th ed.). Springer Publishing Company.
-
Neimeyer, R. A. (2006). Lessons of Loss: A Guide to Coping. Hemi-Sphere Publishing Corporation.