Pazartesi, Ağustos 4, 2025

Haftanın En Çok Okunanları

Son Yazılar

Öfkeyi Bastırmak: Psikolojik Etkileri ve Terapötik Yaklaşımlar

Öfke, insanın doğasında yer alan temel bir duygudur. Evrimsel süreçte bireyin hayatta kalmasını sağlayan bu duygu, tehdit algısına karşı bedeni ve zihni harekete geçiren biyopsikososyal bir tepki olarak tanımlanır (Spielberger, 1999). Ancak bireyler her zaman öfkeyi dışa vurmakta özgür değildir. Toplumsal normlar, kültürel değerler ve erken dönem aile dinamikleri gibi birçok etken, öfkenin bastırılmasına neden olabilir. Bu yazıda öfkeyi bastırmanın psikolojik etkileri ve başa çıkma yolları ele alınacaktır.

Öfke ve Bastırma Mekanizması

Öfke, genellikle haksızlığa uğramışlık, tehdit veya engellenmişlik hissiyle ortaya çıkar. Freud’a göre bastırma(repression), bireyin bilinçdışı düzeyde kabul edilemez ya da tehdit edici bir dürtü ya da duyguyu bilinçten uzaklaştırma savunma mekanizmasıdır (Freud, 1915/1957). Öfkenin bastırılması ise, çoğunlukla kişinin çocukluk döneminde edindiği öğrenilmiş davranış kalıplarıyla ilişkilidir. Örneğin, bir çocuk öfkesini ifade ettiğinde ebeveynlerinin sevgisinden mahrum kalma tehdidiyle karşılaşırsa, öfkeyi bastırmayı öğrenebilir (Linehan, 1993).
Bu bastırma biçimi genellikle otomatik ve bilinçdışı düzeyde işler. Kişi zamanla öfkelendiğini bile fark etmeyebilir. Bu durum, bireyin içsel çatışma yaşamasına ve psikolojik dengesizliklerin ortaya çıkmasına zemin hazırlar.

Bastırılmış Öfkenin Sonuçları

Öfkeyi bastırmak, kısa vadede çatışmalardan kaçınmak adına işlevsel gibi görünse de, uzun vadede bireyin hem psikolojik hem de fiziksel sağlığı üzerinde olumsuz etkiler yaratır. Yapılan araştırmalar, bastırılmış öfkenin depresyon, anksiyete bozuklukları ve psikosomatik hastalıklarla ilişkili olduğunu göstermektedir (Gross & Levenson, 1997; Tavris, 1989).
Bastırılan öfke dışa vurulmadığında, pasif-agresif davranışlar, somatizasyon (örneğin baş ağrısı, mide problemleri) ya da ani öfke patlamaları şeklinde kendini gösterebilir. Bu bağlamda öfke, bastırıldıkça bilinçdışında güçlenir ve uygun olmayan şekillerde dışavurum bulabilir. Örneğin, sürekli başkalarına hizmet eden ancak içten içe öfkeli bireylerde “gücenmiş iyilikseverlik” sendromu gelişebilir (Kübler-Ross, 1969).

Psikoterapötik Yaklaşımlar

Öfkenin bastırılması, genellikle bir hayatta kalma stratejisidir; kişi, duygusal olarak güvende kalmak için öfkesiniinkâr eder. Ancak terapi sürecinde bu bastırılmış duyguların yüzeye çıkarılması, kişinin gerçek ihtiyaçlarıyla temas kurmasını sağlar.
Özellikle duygu odaklı terapi (Emotion-Focused Therapy), bastırılmış öfkenin fark edilmesi ve işlenmesine olanak tanır (Greenberg, 2002).

Ayrıca mindfulness temelli terapilerde birey, öfkeyi yargılamadan gözlemlemeyi öğrenir. Bu süreçte öfkenin “zararlı” bir duygu değil, bir ihtiyaç sinyali olduğu anlaşılır. Böylece birey, öfkesini bastırmadan ama saldırganlaşmadan ifade edebilme becerisi kazanır (Kabat-Zinn, 1990).
Öfkeyi bastıran bireylerin, öncelikle öfkenin “kötü” ya da “yasak” bir duygu olmadığını içselleştirmeleri gerekir. Duygular, bastırılmaktan ziyade tanınmalı ve işlenmelidir. Terapi, bu farkındalığı geliştirerek bireyin hem kendisiyle hem de çevresiyle daha sağlıklı ilişkiler kurmasına katkı sağlar.

Sonuç

Öfke bastırıldığında bireyin içsel dengesi bozulur ve bu durum hem ruhsal hem de bedensel sağlığı olumsuz etkiler. Toplumda öfkenin kötü bir duygu olarak etiketlenmesi, bireyleri bastırmaya yöneltmektedir. Oysa sağlıklı bir ruhsal yapı için öfkenin fark edilmesi, uygun yollarla ifade edilmesi ve altında yatan ihtiyaçların tanınması gerekir. Terapi süreçleri bu noktada bireylerin bastırılmış öfkelerini keşfetmelerine ve dönüştürmelerine yardımcı olur. Öfke bir tehdidin değil, bir potansiyelin habercisidir.

Kaynakça

  1. Freud, S. (1957). Repression. In J. Strachey (Ed. & Trans.), The Standard Edition of the Complete Psychological Works of Sigmund Freud (Vol. 14, pp. 141–158). London: Hogarth Press. (İlk yayın 1915)
  2. Greenberg, L. S. (2002). Emotion-focused therapy: Coaching clients to work through their feelings. American Psychological Association.
  3. Gross, J. J., & Levenson, R. W. (1997). Hiding feelings: The acute effects of inhibiting negative and positive emotion. Journal of Abnormal Psychology, 106(1), 95–103.
  4. Kabat-Zinn, J. (1990). Full catastrophe living: Using the wisdom of your body and mind to face stress, pain, and illness. Dell Publishing.
  5. Kübler-Ross, E. (1969). On death and dying. Macmillan.
  6. Linehan, M. M. (1993). Cognitive-behavioral treatment of borderline personality disorder. Guilford Press.
  7. Spielberger, C. D. (1999). State-Trait Anger Expression Inventory-2: Professional manual. Psychological Assessment Resources.
  8. Tavris, C. (1989). Anger: The misunderstood emotion. Simon and Schuster.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler Yazılar