Pazartesi, Mayıs 5, 2025

Haftanın En Çok Okunanları

Son Yazılar

İletişim Tarzı: Sosyal İlişkilerin Sihirli Değneği

İnsan sosyal bir varlıktır. Çevremizdeki insanlarla iletişim ve etkileşim kurarak sosyalleşiyoruz. Aile, arkadaş, protokol, profesyonel yaşam gibi birçok sosyalleşme alanlarımız mevcut. Her alanda da iletişim tarzımız ve kullandığımız iletişim tarzları tabii ki farklılık gösteriyor. Önceki zamanlar ile günümüz çağını kıyasladığımızda ise iletişim ağı çok çeşitlendi, değişti ve gelişti. Yüz yüze iletişime ek olarak telefon, sosyal medya, mailler, ses kayıtları, yazışmalar, görüntülü konuşmalar derken bazen iletişim engellerine de yakalanabiliyoruz. İletişim tarzımız ve alanımız ne olursa olsun önemli olan kullandığımız üslup, nezaket ve buna uygun beden dili.

Nezaket ve Üslubun Gücü

Sosyal medyada ve hayatta en çok karşılaşılan problemlerden biri de üslup meselesi. “İnsanın karakteri kullandığı üsluptan belli olur,” diye düşündüğümüz çok olmuştur. Kurduğumuz iletişim ve etkileşimlerde nezaket, üslup ve saygıya dikkat ederiz. Yaptığımız görüşmelerde bazen kendimizi çok değerli ve anlaşılır hissedip enerjimiz artarken, bazı görüşmelerde ise değersiz ve anlaşılmadığımızı hissederek enerjimizi tüketiriz. Bazı zamanlarda da kurduğumuz nezaketli iletişimin karşılığını aynı şekilde göremediğimizde bu iletişim tarzımızı değiştirmeyi bile düşünürüz. Çünkü nezaketli, saygılı ve samimi üslubu kullanan insanların zayıf insan olarak nitelendirildiğini hissedebiliriz. Çünkü toplumsal olarak da maalesef bu durum böyle yansıtılıyor. Oysaki nezaket, samimiyet, şeffaflık ve ince üslup güçlü insanların en kıymetli özelliklerindendir.

Ne anlatmaya çalıştığımızdan ziyade nasıl anlattığımız çok daha büyük önem arz eder. Bir meseleyi çözerken, kendimizi ifade etmeye çalışırken kullandığımız jest ve mimikler, yazı dili ise en önemli iletişim araçlarıdır. Bir de iletişimin vazgeçilmezleri olan, söylendiğinde insanları mutlu eden küçük ama çok etkili kelimeler vardır. “İyi günler, günaydın, teşekkür ederim, lütfen, rica etsem, kolay gelsin, eline sağlık” demek gibi… Yoğun geçen hayatın içinde birbirimize bu kelimeleri kullanmak ne kadar mutlu eder hepimizi. Bu şekilde kullanılan nezaket dili sosyal ilişkilerimizi güçlendirirken, bir yandan da birbirimize iyileştirici bir güç olur.

Stratejik İletişim Tarzı Saygınlığı Artırır mı?

Sosyal ilişkilerde birbirimize ihtiyaç duyduğumuzda iletişim kurmak ya da kuramamak sorunsalı var bir de. Ulaşılabilir mi olmalıyız yoksa ulaşılmaz mı? Bu da çok önemli bir konu. Gözlemlediğim, karşılaştığım ve dinlediğim kadarıyla maalesef birçok insan bu konuyla ilgili sıkıntı yaşıyor. İnsanın iletişim tarzını belirlerken düşündüğü en üzücü şey ise, nezaketsiz olmayı, ulaşılamaz bir insan olmayı güç, saygınlık ve kendini önemli kılma aracı olarak görmesi.

Bir videoda izlemiştim: Birinin telefonu çalıyor, kişi uzun süre açmıyor ki onu çok meşgul ve önemli biri zannetsinler diye; mesaj geliyor, uzun süre cevap yazmıyor, hatta gençlerin tabiriyle “görüldü atıyor” kendini önemli ve meşgul zannetsinler diye; hatta kapı çalıyor, geç açıyor ki onu çok meşgul biri zannetsinler diye. Bir de son zamanlarda sıklıkla anlatılan, paylaşılan iletişim stratejileri var tabii ki. Bu stratejilerin topluma kazandırdığı bazı kavramlar sıklıkla karşımıza çıkıyor: Birden bire sevgi dolu yoğun iletişim, ardından kişiler birbirleriyle samimi duygularıyla iletişim kurmaya başladıklarında karşı tarafın ilgisini kaybederek bir anda ortadan kaybolması, manipüle etme gibi. “Sakın sen arama, sorma, önemsizleşirsin”, “Dikkat et, seni manipüle ediyor, sen de onu şöyle manipüle edebilirsin”, “Sakın sevgini, ilgini gösterme, ifade etme, ilişkilerin değersizleşir”, “Nasıl cool olabilirsin, bunu araştır”, “Mütevazı davranma, zayıf olduğun düşünülür”, “Bir süre ortadan kaybol, merak edil” gibi daha birçok şey. Ne kadar trajikomik değil mi? İnsanlar birbirlerine ihtiyaç duyduklarında arayıp sorarlar. Bu sebeple ulaşılabilir bir insan olmak, çok acil bir durumda olunmadığı takdirde ihtiyaçlara zamanında yanıt vermek görgü kuralı ve nezakettir.

Nezaketsiz ve Ulaşılmaz Olmanın Bedeli

İnsanın kendini ulaşılamaz ilan etmesi, kendini çok önemli, sürekli meşgul gibi göstermeye çalışması maalesef bir davranış bozukluğu belirtisi olabilir. Bu da insanın kompleksleri, değersiz hissetme, kıyaslanma gibi daha pek çok konuda yaşadığı problemlerden kaynaklanabilir. Kendimize ulaşılamayan bir insan görüntüsü vermeye çalışmak bizi daha saygın, cool ya da önemli kılmaz. Aksine bizi nezaketsiz, karşımızdakini ise değersiz kılar. Her ilişki alanında, manipüle etmek, stratejilerle kişileri belirsizlik içinde bırakmak, aklını karıştırmak, duygularını zedelemek eğer bir insana iyi gelip kendini güçlü hissetmesine neden oluyorsa, işte orada bir problem, bir davranış bozukluğu vardır. Düşünsenize, kendinize de aynı şekilde davranıldığını. Kendinizi nasıl hissederdiniz?

Sağlıklı İletişim Tarzı: Samimiyet ve Nezaket

Sağlıklı iletişim tarzı kurabilmek strateji ile değil, samimiyet, nezaket ve şeffaflıkla kurulur! İletişim kurmayı istememek de insanın hakkıdır elbette. Fakat bu durumu karşı tarafa görmezden gelerek, belirsizlik oluşturup değersiz hissettirerek değil, iletişim kurmayı istememe sebebinizi şeffaf, samimi ve nazik bir iletişim tarzı ile anlatabilmek önemlidir.

Sonuç: Sosyal İlişkilerde İletişim Tarzının Rolü

Sonuç olarak, iletişim tarzı kişinin karakteri, iç dünyası, bilinçaltını yansıtabildiği gibi sosyal ilişkilerini oluştururken kullandığı önemli bir unsurdur. Dolayısıyla kurulan ilişkilerdeki iletişim tarzı, duyguların, düşüncelerin ifade ediliş yöntemidir. İnsanların her alandaki iletişimlerinin sağlıklı olabilmesi adına ise açık, şeffaf ve nezaketli bir iletişim dili kullanmak çok önemlidir. Böylelikle hem kendimizi daha anlaşılır kılıp hem de kendimize kullanılmasını istediğimiz iletişim tarzını karşı tarafa yansıtmış oluruz.

Şükran Başak Ceyhan
Şükran Başak Ceyhan
Şükran Başak Ceyhan, eğitimci-yazardır. Rehber öğretmen ve eğitim yöneticisi pozisyonlarında 22 yıl hizmet vermiştir. Devlet okullarına gönüllü destek vermiştir. Lisans ve yüksek lisansını sosyoloji ve eğitim bilimleri olarak tamamlamıştır. Ebeveyn ve gençlere yönelik iki kitabı yayınlanmıştır. Ebeveyn, ergen, firma danışmanlığı yapmaya devam etmektedir. Aile içi iletişim, iletişim becerileri, öğrenme, kaygı, işbirliği, protokol, nezaket- görgü kuralları alanlarında çalışmaktadır. TRT ve birçok medyada sıklıkla uzman konuk olarak yer almakta, basında yazıları çıkmaktadır. “Geleceğimizi sağlam temeller üzerine inşa edebilmek, hayattaki görevlerimizi layıkıyla tamamlayıp dünyaya faydalı olmak üzere hepimiz birbirimizden sorumluyuz” fikrini ilke edinmiştir.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler Yazılar