Çarşamba, Nisan 30, 2025

Haftanın En Çok Okunanları

Son Yazılar

Overthinker (Aşırı Düşünen) misiniz?

Hayatınızda bazı gecelerde başınızı yastığa koyduğunuzda yaşadığınız bir olayı kafanızın içinde defalarca döndürdüğünüz oldu mu? Peki düşünmeden duramadığınız bu olayı başka açılardan ele alıp her defasında farklı davrandığınız versiyonları düşünmekten uyuyamadığınız oldu mu? Aldığınız kararların ardından -çok da hayati kararlar olmasa bile- o kararların doğruluğunu sorgulayıp durdunuz mu? Gün ortasında aniden, belki arkadaşlarınızla otururken veya eğlenmeye gittiğiniz bir yerde aklınıza hücum eden düşünceler yüzünden ortamdan kopuklaştığınız oldu mu? Bu saydığım durumlarla karşılaşmaya başladıysanız siz de aşırı düşünme adayı olabilirsiniz.

Gelin mini bir test ile aşırı düşünme yapan biri misiniz bir bakalım:  

  • Şu anda ne düşündüğümün farkında mıyım? (Evet/Hayır)  
  • Neden böyle düşündüğümü sık sık sorgular mıyım? (Evet/Hayır)  
  • Düşüncelerimin altında yatan anlamı araştırır mıyım? (Evet/Hayır)  
  • Bazen düşüncelerimi durdurmakta zorlanır mıyım? (Evet/Hayır)  
  • Düşüncelerimi sıkı bir şekilde kontrol etmem gerektiğini düşünür müyüm? (Evet/Hayır)  
  • Kendi düşüncelerimle kavga ettiğim zamanlar olur mu? (Evet/Hayır)  
  • Düşüncelerimi kontrol etmek için sürekli mücadele eder miyim? (Evet/Hayır)  
  • Düşüncelerimi gözlemleyip, sadece geçip gitmelerine izin vermekte zorlanır mıyım? (Evet/Hayır)

Yukarıdaki sorulara “Evet” cevabını verme sayınız arttıkça aşırı düşünmeye daha yatkın olduğunuzu düşünebiliriz.

Çoğumuzun bildiği filozoflardan Descartes’ın “Düşünüyorum, öyleyse varım.” dediğini duymuşsunuzdur. Peki, hayatımızı devam ettirebilmek için gerekli olan düşünme eylemi ve düşünceler ile ilgili problemlerimiz nerede başlıyor? Aşırı düşünme yani Türkçe çevirisiyle ruminasyon nedir? Ruminasyon, kısaca kişinin bazı düşüncelere takılı kalması olarak tanımlanabilir. Zaman zaman hayatın getirdiği stresli yaşam olayları karşısında, zor bir karar vermemiz gerektiğinde bazı düşüncelerin zihnimizi bir süre sıkça işgal etmesi normal olsa da, bu düşüncelerin hayat kalitemizi bozacak şekilde bizi ele geçirmesi aşırı düşünme olabileceği ihtimalini doğurabilir. Aşırı düşünme, depresyon veya anksiyete gibi psikolojik rahatsızlıkların semptomlarından biri olabilmektedir. Düşünceler genelde geçmiş ve gelecek üzerine odaklanmış olur. Bu noktada geçmişe dair düşünceler depresyon ile ilgili olabilirken, geleceği tahmin etmeye çalışmak, belirsizlikle barışık olmamak ve geleceğe dair sürekli planlamalar yapmak kaygıyla ilişkili olabilir. Yapılan bu planlamalar genellikle neden-sonuç ilişkisine odaklandığından etkili ve yararlı başa çıkma stratejileri değildirler. Aşırı düşünme, gerekli durumlarda işlevsel ve problem çözme odaklı olsa da, kişinin zihnini ele geçiren düşünceleri dengede tutmada zorluk yaşandığından günlük hayatın sürdürülmesinin bile önüne geçebilir. Oğuz Atay’ın dediği gibi: “İnsan hareketlerine engel olabilirdi fakat düşüncelerini nasıl durdurabilirdi?”

AŞIRI DÜŞÜNEN BİRİYSENİZ NELER YAPABİLİRSİNİZ?

Kendinize Süre Koyun

Kendinize günlük aşırı düşünme zamanları yaratın. 15 dakika, 30 dakika veya 1 saat gibi süreler belirleyin ve sadece belirlediğiniz o zamanlarda aşırı düşünme eylemini yapın. Böylece düşünceler zihninize dolduğunda “Bunları kendime ayırdığım aşırı düşünme saatimde düşüneceğim” diyerek günlük hayatınıza devam edebilirsiniz. Aslında düşünceler kalıcı değil, gelip geçicidir. Düşünceleriniz üzerine olması gerekenden fazla enerji harcamaz ve onların akıp gitmesine izin verirseniz, zihninizin daha az tekrarlayıcı düşünceyle meşgul olduğunu görebilirsiniz.

Belirsizlikle Barışmaya Çalışın

Biliyorsunuz, hayatta kontrol edebildiğimiz şeyler, kontrol edemediklerimizin yanında çok da fazla değil. Belirsizliği yani hayatın bize getireceği -iyi ya da kötü- durumları makul ölçüde tolere edebilmek, aslında hayatın içinde esnek olabilmek gerek. Bu esneklik, kırılmamızı engelleyerek hayatın getirdiklerine uyum sağlayabilmeyi ve en nihayetinde hayatta kalabilmemizi sağlar.

Düşüncelerinizi Yazın

Düşünceleri yazmak, psikoterapi seanslarında da terapistler tarafından kullanılan, danışanlara ödev olarak verilen yöntemlerden biridir. Düşüncelerinizi yazmak, düşüncelerin içeriğini daha net görmenizi, ne düşündüğünüzü, ne hissettiğinizi daha iyi anlamanıza yardımcı olabilir. Sizi tetikleyen bazı düşünceler varsa, yazarak bunları keşfetmeye çalışabilirsiniz. Genelde tek bir düşünce sizi çok kötü hissettirmez, ancak bu düşüncelerle zihninizin aşırı meşgul olması ve sizi endişelendirmesi, düşüncelerinizin mercek altına alınmasını gerektirebilir.

Kaynakça

Callesen, P. (2021, Şubat 17). How to stop overthinking. Psyche.

Hazal Öniz Akkoyunlu
Hazal Öniz Akkoyunlu
Hazal Öniz Akkoyunlu, psikoloji lisans eğitimini başarıyla tamamlamıştır. Öğrencilik yıllarında çeşitli psikiyatri kliniklerinde gönüllü stajyerlik yaparak alana dair deneyim kazanmış; mezuniyetinin ardından Bilişsel Davranışçı Terapi, Kabul ve Kararlılık Terapisi, aile danışmanlığı ve seans odasında kullanılan MMPI, TAT gibi testlerin eğitimlerini tamamlamıştır. Yüksek lisansını bağımlılık üzerine yapmış olup, bitirme projesinde “Alkol ve Madde Kullanım Bozukluğu Tedavisinde Tedavi Motivasyonunun Etkisi” konusunu ele almıştır. Psikoloji alanındaki güncel gelişmeleri ve eğitimleri yakından takip ederek, psikoterapi alanında uzmanlaşmıştır. Halen bilimsel ve etik ilkeler doğrultusunda çalışmalarına devam etmektedir.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler Yazılar