En önde gelen özelliklerinden biri “sosyal olmak” olan bir varlık olarak, kişilerarası ilişkilerimizde muhatabımızı anlamaya çalışırken sıkça yaptığımız bir düşünce tarzı var ki, çoğu zaman gerçekte olanı görmekten ve gerçekçi davranışlar uygulamaktan bizi perdeleyebiliyor. Bu davranışın ismi, sosyal psikolojide Temel Atıf Hatası olarak geçmekte. Kısaca Temel Atıf Hatası, insanların davranışlarını değerlendirirken onların kişilik özelliklerine, karakter yapılarına ya da kalıcı niteliklerine fazla odaklanırken; diğer yandan kendi davranışlarımızı açıklamada durumsal etkenleri ön plana çıkarma eğilimimizdir. Pek adil bir oyuna benzemiyor, öyle değil mi?
Örneğin, bir iş arkadaşınız sabah size selam vermediğinde zihniniz hemen karakter analizine başlar: “Herhalde kibirli biri.” Ancak benzer bir senaryoda, iş günü sabahında siz sessiz kaldığınızda “Dün gece iyi uyuyamadım” demeyi tercih edersiniz. Yaşadığımız durum ve olaylara dair otomatik bir analiz yaparken, sanki başkaları bir cam vitrin gibi şeffaf, biz ise sisli bir aynanın arkasında yaşıyor gibi davranabiliyoruz.
Temel Atıf Hatası Nedir?
Temel Atıf Hatası (ya da yükleme yanlılığı), ilk olarak Edward Jones ve Victor Harris’in 1967’de yaptığı bir deneyle gündeme gelmiş, ardından Lee Ross’un 1977’de kavramı netleştirmesiyle sosyal psikolojinin temel konularından biri haline gelmiştir. Araştırmalar, insanların başkalarının davranışlarını açıklarken içsel faktörleri (kişilik, tutum, niyet) abartma; çevresel, durumsal etkenleri ise göz ardı etme eğiliminde olduklarını göstermektedir.
Bu eğilimin, ilişkilerimizi doğrudan etkileyeceği elbette mümkün. Ancak düşünce sistemimizdeki bu “büyüteci başkalarına, merceği ise kendimize tutma” davranışı sadece bireysel ilişkilerimizi değil, toplumdaki önyargıları, ayrımcılığı ve hatta politik görüşleri dahi etkileyebilir. Bu mercek-büyüteç çarpıklığı, üzerinde farkındalık oluşmadığı takdirde, herkesinki biricik olan yaşam yolculuğunda oldukça köklü algı yanılsamalarına yol açar.
Temel Atıf Hatası İlişkilerimizde Karşımıza Nasıl Çıkar?
İlişkilerde Temel Atıf Hatası, çatışmaları körükleyebilir. Partnerimizin ya da bir arkadaşımızın davranışını anlamaya çalışırken onun kişiliğini etiketleyebiliriz: “Bencil”, “duyarsız”, “hep böyle”. Oysa belki de o an stresli, yorgun ya da kendi içsel dünyasında başka bir mücadele veriyor olabilir.
Kendimiz aynı durumda olduğumuzda ise çoğunlukla “haklı sebeplerimiz” vardır: “Zaten yoğun bir gündü”, “Kimse beni anlamıyor”, “Bu şekilde davranmam normaldi”. Bu çifte standart, hem empati kurmamızı zorlaştırır hem de ilişkilerde duygusal uzaklık yaratabilir.
Kendimizi Gözlemlemek Neden Önemli?
Kendimizi bu düşünce biçimi içinde yakaladığımızda durup düşünmek faydalı olabilir:
- Bu kişi gerçekten böyle mi, yoksa o anki şartlar mı davranışını etkiledi?
- Ben olsaydım nasıl davranırdım?
- Benzer bir durumda başkaları beni nasıl değerlendirirdi?
Zihnimiz bazen olaylara tek bir pencere açar; ama farkındalık, yeni pencereler açarak manzarayı genişletir. Bu yeni bakış açıları, ilişkilerdeki sisli havayı biraz olsun dağıtabilir.
Algımızı Farklı Olasılıkları Görebilmek Üzere Nasıl Eğitebiliriz?
1. Farkındalık Geliştirmek
Bu konuda atacağımız ilk ve en önemli adım, kendimizi gözlemleyip bu hataya ne kadar sık düştüğümüzün farkına varmaktır. Temel Atıf Hatasını fark etmek, zihinsel otomatik pilotu devreden çıkarmakla başlar. Bu pilot, çoğu zaman hızlı kararlar verir ama her zaman doğru rotayı çizmez. Özellikle de başkalarının davranışlarını yargılarken…
Zihinsel kalıplarımızı, düşünce reflekslerimizi, yargılama hızımızı ne kadar tanıyoruz? Farkındalık, sadece dış dünyayı değil, içsel dünyamızı da izleyebilme becerisidir. Tıpkı Dünya atmosferinin dışına çıkıp oradan Dünya’ya bakan bir uzay yolcusu gibi; bir adım geri çekilip kendimize baktığımızda, hangi olaylarda savunmaya geçtiğimizi, hangi durumlarda suçu dışa yönelttiğimizi, neleri hemen kişiselleştirdiğimizi tarafsızca görebiliriz.
2. Durumsal Açıklamaları Göz Önünde Bulundurmak
“Acaba onun bir derdi mi var?”, “Zor bir gün geçiriyor olabilir mi?” gibi sorularla alternatif açıklamaları değerlendirmek önemli. Karşımızdakinin o anki koşullarını düşünmeye çalışmak ve hızlı etiketlemelerden kaçınmak, bu konuda faydalı olur.
Sonuç
Temel Atıf Hatası, yalnızca bir düşünce yanılgısı değil; aynı zamanda ilişkilerimizin derinliğini ve sağlığını belirleyen görünmez bir eşiktir. Başkalarının davranışlarına dair hızlı ve kesin yargılar üretmek kolaydır hele ki zihnimiz bu kestirme yolları alışkanlık haline getirmişse.
Ama gerçek anlayış, yavaşlamakta ve hem kendimize hem başkalarına daha dikkatli, daha meraklı bir gözle bakmakta yatar. Unutmayalım ki bazen gördüğümüz, sadece bizim merceğimizin yansıması olabilir. Ve o mercek temizlenmeden, karşıyı tüm gerçekliğiyle görmek mümkün olmaz.