Çoğu ebeveynin zihninde bir mükemmel çocuk hayali vardır. Bu mükemmel çocuk, anne ve babasının yapamadıklarını gerçekleştirecek şekilde zihinde planlanır. Çocuk daha doğmadan, annenin ve babanın zihninde belirli beklentilerle şekillenir. Ebeveynler, çocuklarının isimlerini seçerken karar vermeye başlarlar. İsimlerin anlamları, ebeveynin çocuktan beklentisini bize gösterir. Nasıl bir çocuk olması gerektiği, farkında olmadan çocuğa aktarılır. Bazen buna cinsiyet beklentileri de girebilir. Çocuk doğduktan sonra, beklenti ve arzulanan bir çocuk olarak hayatın içinde yerini alır.
Ebeveynlerin Çocukluk Deneyimleri ve Karşılaştırmalar
Çocuğun doğumu ile birlikte ebeveynler, kendi yaşadıkları çocuklukları ile karşılaştırma yaparlar. Kendileri kötü bir çocukluk geçirdiyse, “Benim çocuğum geçirmesin” ya da “Bende yaşadım, kendim çözdüm, o da büyüyünce kendi çözsün” gibi bir algıyla devam ederler. Anne ve babanın çocukluğu güzel geçtiyse, çocuğunun da maddi manevi olarak aynı şekilde büyümesini isterler. Çocukken sahip olmadıkları çoğu şeyin çocuğunun sahip olmasını arzulayan bir ebeveyn olurlar. “Benim oyuncağım hiç olmadı” diyerek odasını hatta evini oyun alanına çeviren anne ve babalara dönüşürler. Ebeveynler bunu bilerek yapmazlar. Farkında olmadan, kendi zihinlerinde oluşan o mükemmel çocuğa ulaşmak isterler.
Annelerin Doğum ve Emzirme Beklentileri
Annelerin beklentileri, doğum yapma şekillerinden ve emzirme süreçlerinden başlar. Normal doğum yapamayan anneler, çocukları ile bir bağ kuramadıklarını düşünürler. Ya da emzirme süreci kısa olan, hiç emziremeyen anneler için bebekleri ile iyi bir bağ kuramadıklarını düşünürler. Eğer babalar da bu konuda anne ile aynı şekilde düşünüp kaygılanıyorsa, hem kendi ebeveynlikleri hakkında hem de çocuk hakkında eksik olduğunu düşünürler.
Çocuk Büyüdükçe Artan Ebeveyn Beklentileri
Çocuk büyüdükçe, ondan beklentiler artmaya başlar. 3 yaşındaki bir çocuk neden oyuncaklarını paylaşmıyor? Paylaşırsa iyi bir çocuk olabilir. “Ben hep paylaşırdım” ya da “Benimle hiç kimse paylaşmazdı” gibi anne ve babanın zihninden geçen düşüncelerdir. Çocuğun fiziksel gelişimini yetersiz gören anne baba, bu konuda endişelenir. Çocuk doktorlarının gelişimi normal demesine rağmen, bazı ebeveynler için yeterli olmayabilir. Eğer fiziksel olarak boyu kısa ya da kilosu az olması, diğer çocuklar tarafından zorbalandığını düşünürler.
Sonraki yıllarda ise çocuk 4 yaşlarında kurslara başlar. Ebeveynler, birinin piyanoya ilgili olması bu konuda ilgili olacağını düşünürler. Çocuk ebeveynlerinin beklentisini ve hayallerini karşılarsa, her şey uyumlu bir şekilde devam eder. Ama çocuk bunu reddettiğinde, çocuk ile ebeveynleri arasında çatışma çıkabilir.
Mükemmel Çocuk Hayali ve Çocuğun Kimliği
Bu beklentilerle büyüyen çocuk, anne ve babasının uzantısı olarak hayatına devam eder. Çocuk, kendi istek ve arzularını gerçekleştirmeden, anne babasının arzuladığı mükemmel çocuk olmaya çalışır. Anne ve babasının isteklerini gerçekleştirdiğinde sevildiği, değer gördüğünü düşünür ve arzulanan çocuğu gerçekleştirmeye çalışır.
Diğer yandan, anne ve babanın uzantısı olmayı kabul etmeyen çocuk, ondan ne talep edilirse tersini yapmaya çalışır. Anne ve baba onun derslerinde başarılı bir öğrenci olmasını istiyorsa, başarısız olmayı tercih eder. Piyano dersinde anne ve babasının istediği başarıyı göstermez, derslere karşı ilgisiz olur. Bu durumda çocuk bireyselleşmek için çabalar. “Benim isteklerim, benim kararlarım” noktasında ısrarcı olur. Böyle bir çocuk, anne ve babası ile yaşadığı sorunlar artar, tartışmalı bir süreç geçirilir.
Çocuğa saygı duyulmadığında, çocuğun psikososyal gelişimi açısından zarar görür. Çocukta hem duygusal hem de davranış problemleri açığa çıkabilir. En değerlisi de anne baba çocuk ilişkisi zarar görür. Aralarındaki bağ giderek zayıflayabilir.
Çocuğun Bireyselleşmesi için Ebeveyn Desteği
Ebeveynler bazen bunu farkına varmadan yapabilir. Çünkü kendi yaşamadıkları çocukluklarını kendi çocukları üzerinden yaşamak isterler. Çocuğun bireyselleşmesi için onun kararlarına saygı duyulmalıdır. Bu, küçük yaşlardan başlar. Alması istenilen piyano, voleybol gibi kurslara kendi karar vermeli ve hangisini tercih ederse saygı duyulmalıdır. Birey olma yolunda çocuğa anne ve babası olarak eşlik edilmelidir.