Kasım ayının gelmesiyle birlikte günler kısalmaya, güneşi ise daha az görmeye başladık. Güneşli günler yerini gri bulutlara bıraktı. Güneşli havaların azalması ve serin havaların başlamasıyla çoğumuz kendinde yavaşlama fark eder. Sabahları erken uyanmak daha zor gelir. Enerjimiz çabuk tükenir, keyif aldığımız şeyleri bile yapmak istemeyiz. Yatarak hiçbir şey yapmayarak geçirmek isteriz bazen günümüzü. Bu değişime genel olarak hepimiz zaten “havalar soğudu ondan böyle” hissettiğimizi düşünürüz. Oysaki bu bazılarımızda bu belirtiler geçici bir ruh hali olmayabilir. Bazılarımızda bu mevsimsel duygudurum bozukluğu (mevsimsel depresyon) olarak bilinen daha derin bir psikolojik sürecin habercisi olabilir.
Mevsimsel depresyon genellikle sonbahar ve kış aylarında ortaya çıkar. Gün ışığının azalmasıyla vücudun biyolojik saati bozulur. Serotonin ve melatonin düzeyleri değişir. Bunların değişmesi ile ruh hâlimiz, uykumuz ve enerji seviyelerimizde değişiklikler gözlemlenebilir. Kişi burada ortada hiçbir sebep yokken kendini yorgun, uykuya meyilli, enerjisi ve motivasyonu düşük hisseder ve kendini sosyal hayattan uzaklaştırmak isteme gibi belirtiler yaşamaya başlar.
Buradaki önemli nokta bu belirtileri yaşanan duygusal düşüşü “gelip geçici bir halsizlik” gibi görmemek ve vücudun bize gönderdiği bu sinyalleri fark etmektir. Çünkü mevsimsel depresyon, farkına varılıp destekle yönetilebilecek bir durumdur. Rutinleri yeniden düzenleme, ışık terapisi, fiziksel hareketlilik ve gerekli olması durumunda profesyonel bir destek ile kişinin tekrar dengeye gelmesi mümkündür.
Mevsimsel Depresyonla Baş Etmenin 5 Yolu
1. Işığı Hayatına Yeniden Al
Sonbahar ve kış ayları ile birlikte azalan güneş ışığı bizim ruh hâlimizi etkileyen en önemli faktörlerden biridir. Mümkün olduğunca gün içinde gün ışığı almaya özen göster. Bunun için uyanır uyanmaz ilk işin evin perdelerini açıp gün boyunca evin içini gün ışığı ile aydınlatmak olabilir. Ya da gün içinde kısa yürüyüşler yapabilirsin. Bu konuda diğer bir yöntem ise ışık terapisidir. Cihazlarla özellikle uzun süre kapalı alanda çalışmak zorunda olanlar için destekleyici olabilir.
2. Günlük Rutini Koru
Sonbahar ayına geçişlerde en çok bozulan şeylerden ikisi: uyku ve yemek düzenidir. Gece çok geç yatmamaya, günlük ihtiyaca göre 6–7 saat uykunu almaya ve bu düzeni sağlamaya dikkat etmelisin. Uykunun beraberinde gelen yemek düzenine de dikkat etmeli, düzenli ve dengeli beslenmeye çalışmalısın. Uyku ve beslenme düzeni bedenin biyolojik ritmini korumaya yardımcı olur. Düzenli rutin, zihin için güven duygusu yaratır. Depresif hislerin yoğun olduğu dönemde bu denge çok önemlidir.
3. Harekete Geç
Fiziksel hareket, endorfin ve serotonini artırır. Yani beyindeki “mutluluk hormonları”nı yükseltir. Günde yapılan 20–30 dakikalık yürüyüşlerle bile bu fark edilir. Bu kısa süreli yürüyüş enerji düzeyini ve ruh hâlini iyileştirir. Bu fiziksel hareketlilik bir zorlama değil, bedene yeniden canlılık kazandıran bir şefkat eylemidir.
4. Duyguları Tanı
Mevsimsel depresyon ile baş ederken duygularını yargılamadan gözlemlemeye çalış. Yorgunluk, halsizlik, içe çekilme vb. her bir duygu zihin ve bedenin bir mesajıdır. Günlük tutma, meditasyon ya da bir terapist ile duyguları konuşmak içsel yükü hafifletir ve farkındalığı artırır.
5. Sosyal Bağları Güçlendir
Sonbahar ve kış aylarında içe kapanmak doğal bir eylemdir fakat tamamen yalnızlaşmak depresif duyguları derinleştirir. Sevdiğimiz insanlar ile iletişim kurmak, sohbet etmek, bir şeyler paylaşmak ruhsal dayanıklılığı artırır. Bazen sadece karşındakinin seni dinlemesi bile insanın iç dengesini yeniden kurmasına yardımcı olur.
Sonuç
Mevsimsel duygudurum değişiklikleri (mevsimsel depresyon), özellikle sonbahar ve kış aylarında görülen, ruh hâlini, enerjisini ve motivasyonunu olumsuz yönde etkileyen bir durumdur. Fakat fark edilince yönetilebilen bir süreçtir. Bu süreçte kişinin yaşadığı isteksizlik, yorgunluk, uyku düzeninin bozulması, yoğun hüzün hâli, yaşam kalitesini düşürebilir. Bu nedenle belirtiler günlük yaşamı etkiliyorsa profesyonel destek almak önemlidir. Bu destek, kişinin yeniden dengeye kavuşmasını ve sürecin yönetilmesini sağlar.
Ruhsal iyilik hâli, dikkat ve özenle korunması gereken bir süreçtir. Ruhsal iyilik hâlini korumak için kendine zaman ayırmak, doğada vakit geçirmek, sağlıklı beslenmek ve sevdiklerinle iletişimde kalmak oldukça değerlidir. Sonbahar ve kış aylarında kendine alan açmak hem zihinsel hem bedensel sağlık için yapılabilecek en değerli şeydir.

