İnsan sosyal bir varlıktır ve diğer insanlarla etkileşim halindedir. Hayatımızın çoğunda iş bölümü ve kendi sorumluluklarımızı üstlenme gibi durumlar, insanların sağlıklı iletişim kurabilmeleri için önemli unsurlardır. Fakat son yıllarda silahlandırılmış beceriksizlik terimi türemiştir. Bu terim, işten kaçmak isteyen kişilerin beceriksizliğini öne sürüp işi başkalarına yıkmasıdır.
Özellikle ev içinde kadınlara fazlasıyla yüklenilen roller, iş yaşamında özellikle beyaz yakalı çalışanlarda işten kaçmanın yaygınlaşması ve ilişkiler bağlamında dikkat çekmektedir. Silahlandırılmış beceriksizlik, o işi yapamama durumu değil, yapmak istemediği için o işten kaçmak ve başkasına yüklemektir. Dışarıdan bakıldığında masum bir becerememe hali olarak düşünülebilir; ancak bu davranış biçimi aslında rol eşitsizliği yaratmakta, sorumluluğu üstlenen bireylerde psikolojik baskı oluşturmakta ve toplumsal cinsiyet eşitsizliği nedeniyle kadının daha çok iş yükünün olmasıyla yakından ilişkilidir.
Silahlandırılmış Beceriksizlik: Beceri Eksikliği mi, Bahane mi?
Silahlandırılmış beceriksizliği bireyin sorumluluğunu yerine getirmeyi bilmediğini iddia ederek işten kaçması ve beceriksizmiş gibi davranması olarak tanımlayabiliriz.
Bazı örnekler vermek gerekirse, bir partnerin ev işlerini yapma sorumluluğundan kaçmak için “Sen benden daha iyi yapıyorsun” gibi söylemlerle işi partnerine yaptırması, uzun vadede diğer partnerin “O zaten beceremiyor” düşüncesine girerek bu işleri üstlenmesine ve bunun sonucunda stres yaşamasına, zamanını yönetememesine neden olabilir. Bu durum, görünürde küçük bir iş bölümü sorunu gibi görünse de aslında rol dağılımında adaletsizliği ve bazı mental problemleri doğurur.
Kavram, özellikle feminist yazında ev içi görünmeyen emek ve yük paylaşımı bağlamında sıkça tartışılmaktadır (Daminger, 2019). Günümüzde bu durumu beyaz yakalı çalışanlarda da çok sık görmekteyiz. Genelde yaşı büyük çalışanların yaşını kullanarak bazı platformlarda görev almaktan kaçınması ya da bilgisayarla ilgili görevlerden uzak durması, yaptığı zaman da yanlış yaparak yükü daha genç ekibe aktarması buna örnektir.
Ev İçi Sorumluluklar ve Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği
Silahlandırılmış beceriksizlik çoğunlukla ortak bir iş bölümü olması gereken ev içi sorumlulukların kadının üzerine yığılmasıyla da yakından ilgilidir.
Özellikle televizyonda yayınlanan aynı tip diziler ve yıllardır okuduğumuz kitaplar gibi bazı toplumsal olaylar, kadınların sadece cinsiyetinden dolayı ev işlerini daha iyi becerdiklerini, erkeklerin ise ev işlerinde yetersiz olduklarını varsayar. Bu nedenle erkeklerin yetersizlikleri görmezden gelinirken, kadınlar çoğu zaman farkında bile olmadan aslında kendi işleri olmayan büyük bir iş yükünü üstlenmek zorunda kalırlar.
Bu da kadınların yaşamları boyunca hem iş hayatında hem de özel yaşamda daha fazla stres yaşamasına, sorumluluk taşımalarına ve zaman problemleri yaşamalarına sebep olur. Bu durumu yaşayan bireylerin ruh sağlığı düşündüğümüzden daha fazla etkilenebilir.
Sorumluluğu üstlenmek zorunda kalan kişi tükenmişlik sendromu yaşayabilir; bu, öğrenilmiş çaresizliğe dönüşür ve artık karşısındaki kişiye “Zaten beceremiyor” düşüncesiyle sorumluluk yüklemekten kaçabilir. Aynı zamanda duygusal ya da arkadaşlık ilişkilerinde güvensizlik hissine sebep olabilir.
Silahlandırılmış beceriksizliği uygulayan kişi için de bu durum olumlu değildir. Kısa vadede ona iyi hissettirse de uzun vadede bağımlılığa ve hayatında o kişi olmadan bir şey beceremeyeceği hissine kapılıp yetersizlik duygusuyla savaşmasına sebep olabilir.
Bu Durumla Nasıl Başa Çıkabiliriz?
Bu durumla baş edebilmek için öncelikle karşı tarafta farkındalık oluşturmak önemlidir. Bu farkındalığı şu şekilde oluşturabiliriz: Çiftler, iş arkadaşları veya aile bireyleri bu davranış biçiminin yanlış olduğunu açık ve doğrudan dile getirdiğinde farkındalık için ilk adım atılmış olur.
Yani doğrudan ve dürüstçe iletişim kurmak önemlidir çünkü bunu yapan kişi bazen farkında bile olmayabilir. Ayrıca, görev dağılımı konusunda açık iletişim kurmak, beklentilerin netleştirilmesi ve sorumlulukların paylaşılması bu sorunun önlenmesinde kritik bir rol oynar (Daminger, 2019).
Sonuç
Özetle, silahlandırılmış beceriksizlik ilk bakışta zararsız bir durummuş gibi görünse de ilişkilerde ve iş ortamında kötü etkiler oluşturabilmektedir. Ev içi eşit olmayan iş dağılımı, iş yaşamında adaletsizlik ve bireysel psikolojik sorunlar bu davranışın başlıca sonuçlarıdır.
Son zamanlarda bu terimin ortaya çıkması ve anlaşılması, toplumda yaşanan toplumsal cinsiyet eşitsizliği tartışmalarına dikkat çekmiş ve fark edilmeyen görünmeyen emek konusuna da değinmiştir. Bu nedenle bireylerin ve toplumun farkındalık geliştirmesi, açık iletişim kurması ve eşit sorumluluk paylaşımını teşvik etmesi büyük önem taşımaktadır.
Kaynakça
-
Daminger, A. (2019). The cognitive dimension of household labor. American Sociological Review, 84(4), 609–633. https://doi.org/10.1177/0003122419859007
-
Hochschild, A., & Machung, A. (2012). The second shift: Working families and the revolution at home. Penguin Books.
-
Erickson, R. J. (2005). Why emotion work matters: Sex, gender, and the division of household labor. Journal of Marriage and Family, 67(2), 337–351. https://doi.org/10.1111/j.0022-2445.2005.00120.x