Günlük hayatımızda hepimiz zaman zaman olumsuz deneyimler yaşarız, bu deneyimlerin bazılarıyla baş edebilirken bazılarındaysa baş etme kapasitemiz sınırlıdır. Baş edebildiğimiz noktada bunun ana sebeplerinden biri psikolojik sağlamlıktır.
Psikolojik Sağlamlık Nedir?
Telefonumuzdan sık sık “Piliniz bitmek üzere, güç tasarrufu moduna geçiniz” uyarısını alıyoruz. Ardından cihazı şarja takıyor ve tamamen dolmasını bekliyoruz. Elimizde somut bir şey olduğunda, gücünün tükendiğini ya da yavaşladığını kolayca fark edebiliyoruz. Peki ya somut olmayanlar? Daha az uyarı veren, sessizce tükenen “şeylerin” bir pil gücü yok mu? Onları nasıl şarj edecek, enerjilerini nasıl geri kazandıracağız? Buradaki “şey” aslında biziz: bedenimiz, ruh halimiz ve iç dünyamız. Tüm bunların bir bütün olduğuna inanılır. Bu bütünü korumak, tıpkı puzzle parçalarını anlamlı bir şekilde bir araya getirmek gibidir ve bu görev kişinin kendi elindedir. İşte tam da burada psikolojik sağlamlık kavramı devreye girer.
Psikolojik sağlamlık kavramı, Latince “resilire” kökünden türemiştir ve resilient; esnek ve elastik olma anlamına gelmektedir. Ramirez psikolojik sağlamlıkı; hastalıktan, depresyondan, değişimlerden ya da kötü durumlardan çabucak iyileşme yeteneği; kendini toparlayabilme; incindikten, gerildikten sonra eski haline kolayca dönebilme; elastikiyet olarak tanımlar (Öz ve Yılmaz, 2009). Psikolojik sağlamlık, bireylerin olumsuz deneyimlerinin üstesinden gelme, stres verici ya da potansiyel travmatik deneyimler karşısında uyum sağlayıcı örüntüler sergileme yeteneği olarak ele alınmaktadır (Stomff, 2019).
Psikolojik sağlamlık gösteren bireyler, olumsuzluklarla karşılaştıklarında duygularını tanıyıp düzenleyebilir, olumsuz düşüncelerin etkisini azaltabilir ve çözüm odaklı davranışlar sergileyebilirler. Bu süreç, bireyin kendine olan güvenini pekiştirirken, aynı zamanda stresle baş etme becerilerini de güçlendirir.
Psikolojik Sağlamlık ve Bütünsel Sağlık
Psikolojik sağlamlık, bütünsel sağlığımızın bir parçasıdır. Biz biliyoruz ki insan biyopsikososyal bir varlıktır. Beden sağlığımıza nasıl dikkat ediyorsak ruh sağlığımıza da o denli iyi bakmamız gerekir ki bu da psikolojik sağlamlıktan geçer. Psikolojik sağlamlık, bireyleri zor zamanlarında ayakta kalabilmesini, kırılmadan esnemesini sağlamak için bir sistem sunar. Bu sistem herkeste aynı oranda işlemez çünkü beslendiği kaynaklar kişiden kişiye farklılık gösterir.
Psikolojik Sağlamlığın Temel Unsurları
1- Anlamlı Bir Hedefin Peşinden Gitmek
Nietzsche’nin dediği gibi, “Yaşamak için bir nedeni olan, neredeyse her nasıla dayanabilir.” Hedefler; bireye, zamana ve olaylara göre değişkenlik gösterse de asıl olan hedefin varlığıdır. Böyle bir hedefin gerçekleşme ihtimali kişiye can katar çünkü bireyin bundan büyük bir çıkarımı vardır. Bu çıkarım sayesinde bireyin hayatı daha fazla anlam kazanarak bir gelişim gösterir.
Zaman zaman motivasyon kayıpları yaşanabilir, bu durumda bu hedefi içselleştirmek ve bir süreç olduğunu vurgulamak önemlidir. Bu süreç eninde sonunda bitecek, önemli olan süreçte istikrar sağlayarak devamlılık göstermek.
2- Olaylara Gerçekçi Bakmak
Gerçekçi olmak, yaşanan zorlukları yok saymadan ya da olduğundan daha büyük göstermeden, onları nesnel bir bakış açısıyla değerlendirebilmeyi içerir. Birey, içinde bulunduğu koşulları doğru analiz edebildiğinde hem kaynaklarını daha verimli kullanır hem de uygulanabilir çözümler geliştirebilir. Bu yaklaşım, umutsuzluğu besleyen “her şey bitti” düşüncesinden uzaklaştırır, aynı zamanda aşırı iyimserliğin getirebileceği hayal kırıklıklarını da önler. Böylece kişi, hem güçlü hem de esnek bir şekilde yaşamın getirdiği değişimlere uyum sağlayabilir.
3- Öz-yeterlilik
Öz-yeterlilik, kendinin farkında olarak “Ben yapabilirim / ben yapamam.” diyebilmeyi içerir. Çoğu kişinin aklına yapabilecekleri gelse de insanın gücü ne yazık ki her şeye yetmez. Bu noktada kişinin yapabileceklerini, elinden gelecekleri ve zaafiyetlerini keşfetmesi birey olarak önemlidir. Bu keşfediş, içe dönerek, kendini tanıyarak mümkündür. Kendini tanımak adına pratikler yapmak uygun olabilir.
4- Esneklik ve Uyum Sağlama Becerisi
Psikolojik sağlamlık, çoğu zaman bambu ağacının esnekliğine benzetilir. Bambu, güçlü fırtınalarda bile kırılmadan rüzgârla birlikte eğilir, fırtına dindiğinde ise yeniden dimdik durur.
Aynı şekilde esneklik de vücudun sertliğini azaltarak hareket kabiliyetini artırır. İnsan ruhu da böyle çalışır: Zorluklar karşısında katı ve kırılgan olmak yerine, esneyebilmek ve koşullara uyum sağlayabilmek kişinin yeniden toparlanmasını kolaylaştırır. Dolayısıyla psikolojik sağlamlık, direnç göstermenin yanı sıra gerektiğinde eğilmeyi ve sonrasında yeniden doğrulmayı da içerir.
5- Kendine İyi Bakmak
İnsan, biyopsikososyal bir varlıktır ve bu sistemin sağlıklı işleyebilmesi için bütün parçaların uyum içinde işlemesi gerekir. Bireyin öz bakımını ihmal etmemesi, ihtiyaçlarını gidermeye yönelik girişimlerde bulunması bu işleyişin önemli bir parçasıdır.
Öz bakım, çoğu zaman yalnızca dış görünüşle ilişkilendirilse de aslında çok daha geniş, şemsiye bir kavramdır. Duygusal açıdan kendine bakmak, ruhuna yatırım yapmak da fiziksel bakım kadar değerlidir. Nasıl ki birey acıktığında karnını doyurmak ister, bu fizyolojik bir ihtiyaçtır. Aynı şekilde duygular da bir ihtiyaçtır ve karşılanmadığında zamanla kendini daha yoğun bir şekilde hissettirir. Bununla birlikte uyku, beslenme, hareket gibi fiziksel sağlıkla ilişkili alışkanlıklar da önemlidir. Bu alanlardaki aksaklıklar yalnızca bedende değil, bireyin ruh dünyasında da etkilerini gösterebilir.
6- Bağ Kurmak
İnsan, doğduğu andan itibaren bağ kurma eğilimiyle dünyaya gelir. Bağlanma, temel psikososyal ihtiyaçlardan biri olarak yaşam boyu önemini korur. İlişkiler, bireyin hem iyileşme hem de yaralanma süreçlerinde belirleyici bir rol oynar. Bu nedenle kişilerarası ilişkilerde yaşanan deneyimler, psikolojik sağlamlık ve iyilik halini doğrudan etkiler. Zorlayıcı yaşam olayları karşısında yardım istemek, toplumsal olarak kimi zaman zayıflık olarak algılansa da aslında bireyin farkındalık düzeyini ve esneklik kapasitesini yansıtan bir güç göstergesidir.
7- Problem Çözme Becerisi
Çözüm, probleme göre farklılık gösterir. Bunun için tek bir yol yoktur. Kişilerin problem çözme becerileri de farklıdır. Belirli bir problemle karşılaşıldığında, analiz etme ve karar verme becerisi önem kazanır. Bununla birlikte, bireyler farkında olmadan kendi kişilikleri, yetiştirilme tarzları ve okulda öğrendikleri ile kendi kişisel problem çözme ve karar verme yöntemlerini geliştirirler (Arnold, 1992:2).
Sonuç
Sonuç olarak, psikolojik sağlamlık, tüm bu kaynaklardan etkilenen bir sistemin adıdır. Bireyin yaşamla uyumunu ve direnç kapasitesini güçlendirir.
Kaynakça
Arnold, J. D. (1992). The Complete Problem Solving. Canada: John Wiley & Sons Inc.
Mill