Salı, Mayıs 6, 2025

Haftanın En Çok Okunanları

Son Yazılar

Sporda Schadenfreude Etkisi: Başkasının Üzüntüsünden Keyif Alma Duygusu

Almancada “schaden” sözcüğü zarar, “freude” sözcüğü ise sevinç anlamına gelirken schadenfreude, bir başkasının başına gelen kötü olaylar veya yaşanan değişimlere karşı hissedilen kötü niyetli mutluluk anlamına gelir. Bu özel duygu tam anlamıyla karşılayabilecek İngilizce bir kelimenin olmamasından dolayı, araştırmacılar schadenfreude kavramını kullanmaya devam etmektedirler (Taraklar vd., 2009:635).

Schadenfreude kavramı, başkasının zararına sevinme tutumu; bir insanın, başta insanlar olmak üzere başka bir canlının ziyanına karşı sevinç duyması olarak tanımlanmaktadır. Bazı durumlarda insanların birçoğu başka insanların yaşadıkları negatif olaylar veya karşılaştıkları talihsizliklere yönelik bilgi sahibi olduklarında içsel bir tatmin duygusu yaşayabilmektedirler. Genel olarak toplumlar tarafından böyle bir duygunun temel ahlak değerlerden ötürü açık bir şekilde ifade edilmemesine rağmen, başka bireylerin yaşadıkları olumsuzluklardan hoşnut olmak yaygın bir deneyim olarak karşımıza çıkmaktadır (Sawada ve Hayama, 2012:322).

Sporda Schadenfreude ve Rekabet

Sporun kontrolünde ise bireysel veya takım sporlarında elde edilen başarı ya da başarısızlıklarda rakip takım taraftarlarında başarıya karşı bir kin, nefret ve kıskançlık duygusu oluşması halinde başarısızlık durumunda sevinme, mutluluk ve rahatlama ortaya çıkmaktadır. Spor, rekabet ortamının ve duygusal yoğunluğun yüksek olduğu önemli alanların biridir. Bu koşullar içinde, kişilerin ve takımların zorluklar yaşadığı ve kazandıkları başarılar sadece performansa bağlı olmamakta ve psikolojik faktörler de bu durumlarda önemli yere sahiptir. Bu doğrultuda Almanca kökenli bir terim olan schadenfreude kavramı, kısaca başkalarının yaşadıkları olumsuzluktan duyulan mutluluk, spor yönetimi ve spor psikolojisi alanlarında önemli bir etki yaratabilmektedir.

Schadenfreude kavramı, sporun doğasında bulunan rekabetçi ruhla yakından ilişkilidir. Sporcular ile taraftarlar, rakiplerinin zorluklar yaşamalarını izlemeleri, elde ettikleri başarısızlıklardan ötürü bir avantaj sağladıklarını düşündüklerinde ortaya çıkabilmektedir. Örneğin, bir futbol takımında önemli bir oyuncunun sakatlanması, bir basketçinin kötü oynaması veya bir boksörün kötü bir performans ortaya koyması durumunda, rakipleri ve takipçi taraftarlar açısından schadenfreude’nun bir yansıması karşımıza çıkmaktadır (Hornsey ve Jetten, 2004).

Schadenfreude’nun Spor Etiğine Etkisi

Bu doğrultuda, schadenfreude’nun sporun ahlaki, etik ve karşılıklı saygı değerlerine de zarar verdiği dikkate alınmalıdır. Sporun önemli temel değerleri arasında fair-play yani dürüst oyun anlayışı önemli bir yere sahiptir. Schadenfreude kavramı, bu anlayışa zarar verebilir çünkü başkalarının elde ettiği başarısızlıklardan dolayı mutluluk duygusu yaşamak, rakiplere ve sporun bütünlüğüne saygı göstermeyen bir yaklaşımı karşımıza çıkarmaktadır. Sporda pozitif gelişimlerin sağlanabilmesi için, schadenfreude ile başa çıkabilmek ve özellikle bu duygunun etkilerini en aza indirebilmek önemli bir yere sahip olmaktadır. Sporun ruhunu ve değerlerini korumak, rekabeti daha sağlıklı bir hale getirmek ve başkalarının yaşadıkları başarısızlıklara odaklanmak yerine, kendi başarılarınıza odaklanmalarını sağlayabilmek bu sürecin bir parçası olarak görülmektedir (Mahony ve Howard, 1998).

Bunun yanında bu kavramın bazı olumlu yönleri de karşımıza çıkmaktadır. Rakiplerinin yaşadıkları olumsuzlukları görmek ve kendi yaşadıkları başarısızlıklarından ders çıkarabilmek onları daha iyi bir sporcu olabilmek için pozitif yönde etkileyebilir. Genel olarak bakacak olursak schadenfreude duygusu, iyi bir şekilde yönetilirse, etik değerlerle uyumlu olursa, sporun olumlu ve yapıcı yönlerini koruyabilirse spor dünyasında önemli bir rol oynayabilir.

Sonuç

Schadenfreude kavramı, başka bireylerin karşılaştıkları olumsuzluklar veya başarısızlıklardan haz alabilme duygusu olarak tanımlanmakta ve spor hayatında farklı biçimlerde görülebilmektedir. Özellikle son yıllarda sporda kin ve nefret duygusunun artması, yönetim, sporcu ve taraftarların kendi başarılarından ziyade rakip oyuncu ve takımların başarısızlıklarının daha çok önemsenmesi karşımıza çıkmaktadır. Genel olarak taraftarlar arasında schadenfreude kavramının yaygınlaşması, spor organizasyonlarının marka imajı ve taraftar ilişkileri açısından dikkatle yönetilmesi gereken bir konu olarak öne çıkmaktadır.

Schadenfreude kavramının spor yönetimi açısından ne tür etkilere sahip olduğunu anlayabilmek, sağlıklı ve etkili spor organizasyonlarının düzenlenmesine katkı sağlayacaktır. Bu bağlamda, araştırmacıların ve spor yöneticilerinin schadenfreude kavramını daha derinlemesine inceleyerek uygulama stratejilerini bu doğrultuda şekillendirmeleri önerilmektedir.

Kaynakça

  • Elkırmış, Ö. (2024). Spor Yönetiminde Schadenfreude (Başkasının Üzüntüsünden Keyif Alma Duygusu) Etkisi: Kavramsal Bir İnceleme. International Journal of Social and Humanities Sciences Research, 11(111), 1677-1682. https://zenodo.org/records/13864023
  • Hornsey, M. J., & Jetten, J. (2004). The Individual Within the Group: Balancing the Need to Belong With the Need to Be Different. Personality and Social Psychology Review, 8(2), 248-264.
  • Mahony, D. F., & Howard, D. R. (1998). The Impact of Fan Behavior on Sport Organizations. Journal of Sport Management, 12(3), 195-210.
  • Sawada, M., & Hayama, D. (2012). The Role of Schadenfreude in Social Interactions. Japanese Psychological Research, 54(3), 322-333.
  • Taraklar, V. D., vd. (2009). Schadenfreude: The Joy of Another’s Misfortune. Journal of Social Psychology, 149(5), 635-649.
Damla Alkaş
Damla Alkaş
Damla Alkaş, Psikolog, 29.06.2024 tarihinde Mersin Çağ Üniversitesi’ni yüksek onur derecesiyle ve bölüm birincisi olarak tamamlamıştır. Lisans hayatı boyunca Adana Dr. Ekrem Tok Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi’nde, rehabilitasyon merkezlerinde ve özel kliniklerde stajlarını tamamlamış; ayrıca Sosyal Fikir Atölyesi Topluluğu’nun başkanlığını yapmıştır. Bilişsel Davranışçı Terapi ekolünü benimsemiş olup süpervizyon sürecinden geçmektedir. Çok çeşitli gönüllülük projelerinde yer almıştır. Bu projeler arasında Habitat Derneği’nin Kız Kardeşim Projesi, Mind the Mind Projesi, Türk Psikologlar Derneği ile Kadın İnsan Hakları Derneği iş birliğiyle yürütülen eğitim programı, doğal afetler sonrası psikososyal destek saha çalışmaları ve makale yazarlığı bulunmaktadır.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler Yazılar