Hava şartları insanları sadece fiziksel olarak değil, psikolojik olarak da çok etkiliyor. Kapalı havalarda güneş görmeyince şikâyet edip, keyifsiz, moralsiz hissetsek de sıcak havaların bunaltıcı etkisi çok daha yoğun oluyor. Yaz geldiğinde hayallerde güneş–deniz–tatil olunca mutlu oluyoruz. Ancak çoğu zaman öyle devam etmiyor. Doğayla olan iletişimizde sıcaklık artışları ruh durumumuz üzerinde yönlendirici etkiye sahip. Hava sıcaklığı artınca şikâyetler, tahammülsüzlük durumları da artıyor. Peki bu sinirlilik hali neden oluyor?
Beynimize Sıcak Havada Ne Oluyor?
Beynimiz vücudumuzun hassas ve yürütücü işlevleri olan bir organı. Serin bir ortamda sorunsuz çalışırken, sıcaklıklar arttığında ısınan bir bilgisayar gibi performans düşüklüğü yaşayabiliyor.
Vücut aşırı ısındığında beyin çalışması da etkileniyor. Temel bir hayatta kalma moduna geçiyor. Vücut sıcaklığını dengelemeye çalışırken de başka bir şeyle ilgilenmeye yeterli enerjiyi veremiyor. Bu da bize dikkat dağınıklığı, unutkanlık ve bazen karar vermede zorluklar ya da gecikmeler yaşatabiliyor. İş yerindeyken klima bozuk olduğunda işlerin neden daha yavaş ilerlediğini artık biliyoruz.
Beynimiz vücudumuzun termostatıdır. Sıcaklık arttıkça yoğun bir enerji harcamaya başlıyor. Amacı, sıcaklığımızı sabit tutmak ve işleyişi sağlamak.
Beyin bu uğraşı sırasında, yaşam için gerekli alanlardan enerjisini çekemeyeceği için düşünme, duygusal düzenleme gibi bazı alanları ihmal ediyor. Bu sırada hafıza performansımız düşüyor, dikkat dağınıklığımız artıyor, basit işler karmaşık hâle gelebiliyor. Hal böyleyken de ufak bir şeye çok daha kolay sinirlenebiliyoruz.
Beynimizdeki dürtüleri ve duyguları yöneten merkez olan amigdala, sıcaklığın artmasıyla daha hassas hale geliyor, duygusal eşiği değişiyor ve adeta turbo moduna geçiyor. Normalde çok sinirlenmeyeceğiniz bir olaya, sıcak etkisi altındayken çok daha yoğun bir tepkiyle karşılık verebilirsiniz.
Sıcak Havanın Öfke Üzerindeki Etkisi
Özetlemek gerekirse; havadaki sıcaklık arttıkça, içinizdeki öfke termometresi de artıyor. Araştırmalar, yüksek sıcaklıkların sinirlilik, öfke ve hatta saldırganlık seviyelerini artırdığını gösteriyor. Yani sıcak havalarda birinin size bir bakışı bile sinirlendirebilir ve tartışmalara neden olabilir.
Yaşanan bir başka sıkıntı da uyku problemleri. Sıcaklığın arttığı gecelerde uykuya dalmak zorlaşıyor, gece boyunca sık uyanmalar oluyor, verimli uyku alınamıyor ve dolayısıyla sabah daha yorgun ve huysuz uyanmaya başlıyoruz. Uykusuz bir beyin zaten huysuz olacaktır. Uyku beynin ilacıdır ve uyku yoksunluğu birçok mekanizmanın zayıflamasına neden olur.
Hal böyleyken de gün içinde daha sinirli ve huysuz olabiliyoruz. Vücudun sıcakla olan mücadelesi sırasında beynin bazı bölgelerine daha az enerji kaynağı ayırdığından, dağılan dikkatimiz ve odaklanma sorunları huzursuz hissetmemize neden oluyor. Kendinizi hiçbir şey yapmak istemeyen biri olarak hissetmeniz çok normal ve asla yalnız değilsiniz.
Sonuç olarak duygu yönetimimiz zorlaşıyor ve bu sıcak havalarda hafif bir susuzluk bile daha kolay sinirlenmemize neden olabilir. Beyin susuz kaldığında hücreler arasında iletişim yavaşlar ve bu iletişim bozukluğuna neden olabilir.
Güneş Işığı ve Ruh Hali
Güneş ışığı aslında kötü bir şey değil. Vücutta serotonin üretimini artırdığı, D vitamini seviyesini yükselttiğini ve bizi daha enerjik hissettirdiğini biliyoruz. Farklı mevsimlerde hava kapalı olduğunda güneş ışığını görmediğimizde modumuz düşüyor. Güneşli ancak hafif serin bir gün bize ideal ruh halini yaşatıyor.
Peki Çözüm Ne? Neler Yapabiliriz?
Karşılaşılan zorluklardan ve nedenlerinden bahsettikten sonra, biraz da neler yapabiliriz buna değinmemiz gerek.
-
Sıcak havalarda su ve mineral dengesi oldukça önemli. Beynimiz ve vücudumuz için olmazsa olmaz su tüketmek. Duygu durum bozukluklarında önemli bir etken sıvı kaybı. Bunun yaşanmaması için günlük su miktarı olarak 2–2,5 litre tüketmek gerek. Suyun dışında mineral dengesi için şekersiz ve asitsiz içecekler de kullanılabilir.
-
Sıvı kaybetmemek ve yaşanan zorlukları en aza indirgemek için açık renkli, pamuklu ve serin tutan giysiler tercih edilebilir.
-
Uykumuzu kaliteli ve verimli hale getirmek için uyuduğumuz ortamı serin tutmak (vantilatör, klima vb.) sabah güne daha iyi başlamamızı sağlar.
-
Günün en sıcak saatlerinde mümkün olduğunca dışarı çıkmamak ve güneş ışığına direkt maruz kalmamaya özen göstermek gerekir. 11.00–16.00 saatleri arasında sıcaklık daha yoğun hissedildiği için bu zamanlardan kaçınmak faydalıdır.
-
Hafif yemekler tüketmek, yağlı, şekerli ve hazır gıdalardan uzak durmak vücudun bu mücadelesinde destek olur.
-
Fiziksel aktivite yapmak gerekiyorsa sabah erken veya akşam saatleri tercih edilebilir.
Aşırı sıcak havaların yarattığı olumsuz durum ve düşünceler bizim kontrolümüzde değil; ancak kontrolümüzde olan yapabileceklerimize odaklanıp yaşam tarzımızı düzenlersek olumsuzlukları azaltabiliriz.