Perşembe, Nisan 24, 2025

Haftanın En Çok Okunanları

Son Yazılar

Sahip Olmak İstediğiniz Çocuğu Değil, Sahip Olduğunuz Çocuğu Yetiştirmek

Çocuk yetiştirmek, her ebeveynin en önemli ve en zorlu görevlerinden biridir. Ebeveynler olarak, genellikle çocuklarımızın belli bir potansiyele ulaşmasını, belirli bir yetenek geliştirmesini veya hayal ettiğimiz bir karaktere sahip olmasını bekleriz. Ancak, gerçekte bu beklentilerimizi bir kenara bırakarak, sahip olduğumuz çocuğu olduğu gibi kabul etmek ve onu desteklemek, sağlıklı bir gelişim için çok daha önemlidir.

Gerçekten Kimdir Çocuğunuz?

Sahip olduğumuz çocuklar, kendi kişilikleri, ilgi alanları ve yetenekleri ile gelir. Her çocuk, kendi dinamikleri ve potansiyeli ile bireysel bir varlıktır. Ebeveynler olarak, onların kim olduklarını anlamak ve çeşitli yönden hayatlarını biçimlendirmek için destek olmalıyız. Bunu yaparken, kendi hayallerimizi ve beklentilerimizi bir kenara bırakarak, çocuğumuzun kendi isteklerini ve hayallerini belirlemesine olanak tanımalıyız.

Çocukların Bireysel Gelişim Süreçleri

Her çocuğun gelişim hızı farklıdır. Bazı çocuklar erken yaşta okuma yazma öğrenirken, bazıları sosyal becerilerini geliştirmekte daha yavaş ilerleyebilir. Çocuklarınıza kendi hızlarında ilerlemeleri için alan tanımak, özgüvenlerini artırır ve bağımsız bireyler olarak gelişmelerine yardımcı olur. Her çocuk, kendine has karakteristik özelliklere ve ilgi alanlarına sahiptir. Bu bireysellik, çocuğun hem içsel motivasyonunu hem de gelişim sürecini şekillendirir.

  • Kişisel İlgi Alanlarını Keşfetmek: Çocuğunuzun ilgi alanlarını keşfetmek için ona çeşitli aktiviteler sunabilirsiniz. Spor, müzik, sanat ya da bilim gibi alanlarda deneyim kazandırmak, hangi konularda yetenekli olduğunu anlamanıza yardımcı olur.  
  • Bireysel İhtiyaçlar: Her çocuğun öğrenme tarzı ve hızı farklıdır. Bazı çocuklar görsel öğrenmeyi tercih ederken, bazıları işitsel veya kinestetik öğrenmeyi tercih eder. Çocuğunuzun bu özelliklerini anlamak, ona uygun bir eğitim yaklaşımı belirlemenizi sağlar.

Destek Olmak ve Eğitmek

Ebeveynler, çocuklarının eğitiminde rehberlik ederken, onlara destek olmalıdır. Sürekli karşılaştırmalar yapmak yerine, çocuğunuzun başarılarını ve gelişimini kutlamak, onun motivasyonunu artırır. Her çocuğun güçlü ve zayıf yönleri vardır; bu yönleri kabul edip, geliştirmelerine yardımcı olmak, sağlıklı bir öğrenme ortamı yaratır. Ebeveynler, çocuklarının en önemli duygusal destek kaynaklarıdır. Çocukların duygusal ve sosyal gelişiminde ebeveynlerin sağladığı güvenli bağ çok kritik bir rol oynar.

  • Sıcak ve Destekleyici Ortam: Çocuk, kendini güvende hissetmek için ebeveynine güvenmelidir. Onların duygularını saygıyla dinlemek, kendilerini ifade etmeleri için bir ortam sağlar.  
  • Model Olma: Ebeveynler, davranışlarıyla çocuklarına örnek olurlar. Özellikle empati, sorumluluk ve saygı gibi değerleri onlara göstermek, çocukların bu değerleri benimsemesine yardımcı olur.

Eğitim süreci, çocuğun güçlü yönlerini geliştirmeye odaklanmalıdır.

  • Pozitif Geri Bildirim: Çocuğunuzun yaptığı her olumlu davranışa karşı olumlu geri bildirim verin. Bu, özgüvenlerini artırır ve daha fazla çaba göstermeleri için motive eder.  
  • Özgürlük Vermek: Çocuklar, hata yapma özgürlüğüne sahip olduklarında daha iyi öğrenirler. Hatalarını düzeltmelerine yardımcı olun, ama onları her defasında kontrol etmekten kaçının. Bu, bağımsız düşünmeyi teşvik eder.

İçsel Motivasyonu Teşvik Etmek ve Duygusal Zeka Gelişimi

Sahip olduğunuz çocuğun ilgi alanlarını ve tutkularını keşfetmesine izin vermek, onları motive eder. Onları destekleyerek, neyi sevdiğini öğrenmesine yardımcı olabilirsiniz. Bu, yalnızca akademik başarıyla ilgili değil, aynı zamanda sanatsal veya sportif yeteneklerin gelişimi için de geçerlidir.

Duygusal zeka, çocuğun sosyal ve duygusal ilişkiler kurma becerisidir.

  • Duyguları Tanıma ve İfade Etme: Çocuğunuzun hislerini tanımasına yardımcı olun. “Şu an nasıl hissediyorsun?” gibi sorular sorarak, duygusal farkındalıklarını artırabilirsiniz.  
  • Empati Gelişimi: Başkalarının hislerine karşı duyarlı olmayı teşvik edin. Bu, sosyal becerilerini geliştirir ve sağlıklı ilişkiler kurma yeteneği kazandırır.

Ebeveynler Arası İletişim

Ebeveynler arasındaki iletişim de çok önemlidir. Eşler birbirine destek olmalı ve benzer değerleri paylaşmalıdır.

  • Açık İletişim: Ebeveynler arasındaki açık iletişim, çocukların tutum ve davranışlarını olumlu bir şekilde etkiler.  
  • Eşit Sorunlara Yaklaşım: Birlikte karar almak, çocukların hangi noktalarda kurallara uyulması gerektiğini öğrenmelerine yardımcı olur.

Sonuç ve Öneriler

Özetleyecek olursak, sahip olmak istediğiniz çocuğu değil, sahip olduğunuz çocuğu yetiştirmek, ebeveynlikte en sağlıklı yaklaşım olacaktır. Çocuğunuzu olduğu gibi kabul ederek, onun benzersizlikine saygı göstermelisiniz. Bu, hem onun kişisel gelişimini destekler hem de sağlıklı bir ebeveyn-çocuk ilişkisi inşa eder. Onları tanıyıp, saygı göstererek, destek olarak, kendi potansiyellerini keşfetmelerini sağlayabiliriz. Unutmayın ki, her çocuk bir bireydir ve onların en iyi şekilde gelişmelerine yardımcı olmak, her ebeveynin en büyük sorumlulukudur.

Ayşegül Ücan
Ayşegül Ücan
Uzman psikolojik danışman ve Oyun terapisti Ayşegül ÜCAN şu an özel bir kolejde psikolojik danışman ve idareci olarak görev yapmakta. Online ve yüz yüze olarak terapi desteği sunmaktadır. Kendisi 1996 Batman doğumludur. Evli ve bir çocuk annesidir. Erzurum Atatürk Üniversitesi Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik bölümünü üç yılda bölüm birincisi olarak tamamladı. Aynı zamanda lisans eğitimine alırken açık öğretimden çalışma ve iş ekonomisi lisans bölümünü de yüksek onur derecesiyle tamamladı. Bu süreçte çeşitli eğitim kurumlarında ve özel eğitim merkezlerinde staj eğitimleri gördü. Lisans eğitiminden hemen sonra yüksek lisans eğitimini Eğitim Yönetimi alanında tamamladı. Yüksek lisans tez çalışmasını “ Okul yöneticilerinin narsist liderlik davranışları ile öğretmenlerin örgütsel muhalefet etme düzeyleri “ konusu üzerine yaptı. Özel eğitim merkezlerinde çocukların gelişim süreçlerini daha yakından inceleme isteği ve erken yetişkin çalışmalarına daha uygun ortam sağladığı için Girne Koleji’nde çalışmaya başladıÜstlendiği idarecilik görevinin yanında, iki yıl boyunca çocuklar ergenlerle çalışıp ailelere danışmanlık hizmeti sundu. Okulda yürüttüğü öğrencilere yönelik bireysel ve grup rehberlik çalışmalarının yanında bu süreçte ailelerin bilgilendirici için seminerler düzenlenmeyip, farkındalığı arttırmak için egzersiz ve pratiklerin ön planda olduğu ebeveyn atölyeleri düzenlemiştir. Bir eğitimci olarak temel görevi olan doğruyu ve temel değerleri öğretme, kaliteli eğitim için çalıştığı kurumda prensiplerinden ödün vermeden hizmet sundu. Bu yolda en büyük hedefi karanlıkta kalmış kalplere birer umut ışığı olup, rehberlik yaparak yol gösterip yönlendirmektir. Uzmanlık alanları, çocuk ,ergen ve aile danışmanlığı (MEB) , bütüncül oyun terapisi (Biruni Üniversitesi), “filal terapi ,masal terapi, kum tepsisi terapisi , resim analizi ,çocukluk çağı testler (Gelişim Üniversitesi)” olup bu alanlarda hizmet vermektedir.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler Yazılar