Çocukların anne kucağından ayrılıp anaokuluna başlaması, onların hayatındaki en büyük değişikliklerden biridir. Ve bu değişiklik onlar için sadece yeni bir akademik sürecin başlangıcı değildir. Okul, aileden ayrışmanın, yeni arkadaşlıklar edinmenin ve güven duygusunun şekillendiği çok ama çok önemli bir yerdir çocuk için (Altınkaynak & Akman, 2019). Hadi, yine araştırmaların ışığında konuya biraz daha yakından bakalım.
Anaokuluna başlayan çocuklar; bir grubun üyesi olma, öğretmen ve okul kavramları ile ilk defa tanışırlar ve onlar için yeni olan bu ortamda bulunmanın heyecanını yaşarlar. Heyecan duygusuna ek olarak çocuklar, bu farklı ortamda aynı zamanda güven de hissetmek isterler. Çocuklar kendilerini güvende hissetmediklerinde ise okula gitmek istememe, ağlama gibi davranışlar sergileyebilirler. Bu sebeple anaokuluna başlamak hem çocuk için hem de ebeveynler için okula uyum sürecini ifade eder (Altınkaynak & Akman, 2019).
Okula başlayan bazı çocuklar çok kolay uyum sağlarken, bazı çocuklar ise uyum problemleri yaşamaktadır. Bazı çocuklar bir haftada uyum sağlarken diğerlerinin uyum süreci ayları hatta bir okul dönemini kapsamaktadır. Okula uyum konusu çocuk için çok önemlidir. Uyum sürecinde zorlanan çocukları fark edip doğru bir şekilde desteklemek çok önemlidir (Özaslan & Öztürk, 2022).
Aile ile öğretmen arasındaki iletişim, öğretmenin kişilik özellikleri ve çocuğa ilişkin özellikler (yaş, mizaç, sağlık durumu, öz düzenleme becerileri ve duygusal zeka) çocukların genel uyum becerilerinin ve okula uyum sürecini etkileyen faktörler arasındadır (Bekirler & Bilaloğlu, 2022).
Ama bu noktada okul öncesi çocukların okula uyum sağlama sürecini etkileyen en önemli faktör ise hiç şüphesiz ebeveyn tutumudur. Çünkü çocuklar dünyaya geldikleri andan itibaren ebeveynleri ile kurdukları bağlar sayesinde yaşama dair ihtiyaçlarını karşılar ve içinde yaşadığı dünyaya uyum sağlamak için bilgileri, becerileri ve tutumları hep ebeveynlerinden öğrenirler.
Yapılan çalışmalar gösteriyor ki aileler, çocukların sadece akademik, biyolojik, sosyal ve duygusal açıdan ihtiyaçları olan deneyimleri öğrenmesine rol almazlar. Bunlara ek olarak çocuklarına ve okula dair beklentileri, sergiledikleri tutumlar, iletişim tarzı ve kişilik yapıları ile de çocukların okula uyum sürecini etkilerler. Uyum sürecini beklenti, tutum ve kişilik yapıları ile kolaylaştırabilirler ya da tam tersi zorlaştırabilirler (Altınkaynak & Akman, 2019).
Ebeveyn Tutumu ve Okula Uyum
Ebeveyn tutumu, anne ve babaların çocuklarına yönelik davranış biçimlerinin ve yaklaşımlarının niteliklerini ifade eder. Literatürde farklı anne-baba tutumlarına ve bu tutumlara sahip bireylerin davranış biçimlerine rastlanmaktadır. Baskıcı-otoriter tutum, izin verici tutum ve aşırı koruyucu tutum sergileyen ebeveynler çocukları üzerinde olumsuz etkiler yaratır. Bunun aksine demokratik tutum ise ebeveynlerin çocuklarına ve kendilerine olumlu katkılar sağlayan sağlıklı bir aile tutumudur.
Demokratik tutumda çocuklara koşulsuz sevgi ve saygı sunulur, ihtiyaçları giderilir ve denetlenir. Anne babalar kararlı ve tutarlı davranışlar sergiler. Bu tutumda ebeveynler çocukların haklarına duyarlıdır ve onlara kurallar ve kararları açıklar; aynı zamanda onların da bakış açısını dikkate alır.
Bu tutumu benimseyen çocuklar kendine güvenen, sosyal, düşüncelerini ifade edebilen, yaratıcı, empati kuran, iyi ilişkiler geliştirip sürdürebilen, iş birliği yapan ve dışa dönük bireyler olarak yetişirler. Ayrıca, bu tutum ve davranışlar okuldaki ilişkilerine de yansır; bu nedenle demokratik tutumun okula uyum becerisi üzerinde önemli bir etkisi vardır (Altınkaynak & Akman, 2019).
Okula Uyum Sürecini Kolaylaştırmak İçin Öneriler
-
Aileler, çocuklarını okul sürecine hazırlamak için okula başlamak konusunu içeren kitaplar okuyabilir ve şarkılar söyleyebilir.
-
Çocuğun okuluna kısa geziler yapılabilir; kısa süre okulda kalıp sınıflarda zaman geçirilebilir.
-
Çocukla okul sürecine dair konuşulabilir; başka birçok çocuğun ve öğretmenin olacağı, ders zili çalınca çocukların öğretmenleri ile sınıflara gideceği, anne babanın iş yerlerine ya da evlerine gidip çıkışta çocuğu alacağı gibi bilgilendirici açıklamalar yapılmalıdır (Balat, 2004).
-
Okul temalı oyunlar oynanabilir.
-
Rutinleri önceden oluşturmak önemlidir. Erken uyuyan ve sabah kahvaltısını yapan bir çocuğun dikkat, odaklanma ve duygusal dengesi çok daha sağlam olur (Mindell & Williamson, 2018).
-
Duygulara alan açmak çok önemlidir: “Anne ben korkuyorum” diyen bir çocuğa “Bunda korkacak ne var?” demek yerine “İlk günler biraz heyecanlı ve zorlayıcı olabilir, seni anlıyorum” demek çocuğun duygularının kabul edildiğini hissettirir.
-
Bağlantıları güçlendirmek: Akşam eve geldiğinde “Bugün kiminle tanıştın?” gibi sorular sormak çocuğun aidiyet ve anlatma becerisini geliştirir.
Tüm bunlara ek olarak, ebeveynlerin unutmaması gereken en önemli nokta, her çocuğun biricik olduğudur. Nazik, şefkatli ve duyarlı bir okula uyum süreci dileğiyle.
Kaynakça
-
Altınkaynak, Ş. Ö., & Akman, B. (2019). Okul öncesi dönemdeki çocukların okula uyum becerilerine anne baba tutumlarının etkisi. Toplum ve Sosyal Hizmet, 30(1), 19-36.
-
Balat, U. G. (2004). Çocuğunuz okula başlamaya hazır mı. Çoluk Çocuk Dergisi 41. Sayı, 10.
-
Bekirler, A., & Günay Bilaloğlu, (2022). Okula Uyumu Etkileyen Etmenler.
-
Mindell, J. A., & Williamson, A. A. (2018). Benefits of a bedtime routine in young children: Sleep, development, and beyond. Sleep Medicine Reviews, 40, 93-108.
-
Özaslan, H., & Baba-Öztürk, M. (2022). Çocukları ilkokula başlayan ebeveynlerin okula hazırbulunuşluk ve okula uyum süreci hakkındaki görüşleri. Kalem Eğitim ve İnsan Bilimleri Dergisi, 12(1), 213-237.