Cumartesi, Ekim 18, 2025

Haftanın En Çok Okunanları

Son Yazılar

Minicik Sorunlar, Kocaman Duygular

“Ne zaman bir duygu gelirse oynamaya seninle,
Hoş geldin de, al onu içeriye.
Kalsın ne kadar isterse, bir ya da iki dakika.
Arkadaş gibi davran, seninle konuşan duygularına.”
Dr. Lauren Rubenstein, Duygularıyla Arkadaş Olan Çocuk

Bizi her gün ziyarete gelen bu misafirleri — yani tüm duygularımızı — misafirperverlikle ve dostça karşılasak, kendimizi daha iyi hissetmez miydik?

Mutluluk gibi yüzümüze gülücük konduran duyguları dostça kucakladığımız gibi kaygıyı da aynı sıcaklıkla karşılarsak, hayat daha dengeli olmaz mıydı sizce de?

O hâlde önce şu soruyla başlayalım: Duygu nedir?
Duygu, bir his olmakla beraber içerisinde o hisse dair belirli düşünceleri, psikolojik ve biyolojik halleri ve bir dizi davranış eğilimini barındırır (Goleman, 1996).

Çocuklarda Duyguların Önemi

Duygular, yetişkinlerde olduğu kadar çocukların yaşamında da kritik bir rol oynar.
Çocuğun erken yaşta yaşadığı duygusal deneyimler, onun kişisel ve sosyal gelişimini şekillendirir; kim olacağını, dünyayı nasıl göreceğini ve ilişkilerini nasıl kuracağını etkiler.

Çocukların duygularla kurduğu ilişki, onların öğrenme süreçlerini, karar verme biçimlerini ve düşünsel gelişimlerini doğrudan etkiler.
Kısacası, çocuk duygularını anlamlandırdıkça dünyayı da anlamlandırır (Yılmaz, 2024).

Duygu Sosyalleştirme: Ebeveynlerin Rolü

Yapılan araştırmalar, okul öncesi dönemin, çocukların sosyal ve duygusal becerilerinin temellerinin atıldığı en kritik dönem olduğunu göstermektedir.

Bu süreçte, çocukların duygusal becerileri özellikle aile ortamından, ebeveyn tutumlarından ve ebeveynlerin duygularla ilgili davranışlarından etkilenir.
Ebeveynlerin çocukların duygularına verdikleri tepkiler ve onlarla kurdukları iletişim biçimi “duygu sosyalleştirme” olarak adlandırılır.

Duygu sosyalleştirme, çocukların hem kendi duygularını hem de başkalarının duygularını anlama, ayırt etme ve düzenleme becerisini geliştiren süreçtir.

Bu süreç iki şekilde gerçekleşebilir:

  • Doğrudan sosyalleştirme: Çocuğun duygularına ebeveynin verdiği anlık tepkiler, duygular üzerine konuşmalar.

  • Dolaylı sosyalleştirme: Ebeveynin kendi duygularını ifade etmesi, model olması, duygusal olaylar hakkında konuşması.

Duygu Sosyalleştirmede Üç Temel Yöntem

1. Model Olma

Ebeveynin kendi duygularını doğal bir biçimde ifade etmesi, çocuğa duyguların hangi durumda nasıl yaşandığını gösterir.
Bir ebeveynin üzüldüğünde “Şu an üzgünüm, biraz sakinleşmeye ihtiyacım var” demesi, çocuğa duyguların bastırılması değil, tanınması gerektiğini öğretir.

Çocuklar önce ebeveynlerini, sonra çevrelerindeki diğer kişileri gözlemler.
Bu gözlemler sonucunda duyguların nasıl ifade edileceğini öğrenir ve bunu sosyal ortamlarda uygular.

2. Çocuklarla Duygular Üzerine Konuşmak

Duyguların konuşulduğu bir ortamda, çocuk duyguların neden-sonuç ilişkisini fark eder.
Araştırmalar, duygular hakkında konuşan ve bunları açıklayan ebeveynlerin çocuklarının, duygusal farkındalığı daha yüksek olduğunu göstermektedir.

Örneğin, “Bugün üzgün görünüyorsun, ne oldu?” gibi basit bir cümle bile çocuğun kendi duygusunu tanımasına yardımcı olur.

3. Çocukların Duygularına Verilen Tepkiler

Ebeveynin çocuğun duygularına nasıl tepki verdiği, onun duygularını nasıl yaşayacağını belirler.
Destekleyici tepkiler çocuğa empatiyi öğretirken, bastırıcı tepkiler onun duygularını ifade etmesini zorlaştırabilir.

Araştırmalar, anneleri tarafından duygularını ifade etmesine izin verilen çocukların daha empatik olduklarını, duygularının engellendiği çocukların ise empati düzeylerinin düşük olduğunu göstermektedir (İnce & Ersay, 2022).

Soyut Duyguları Somutlaştırmak

Duygular, çocuklar için soyut kavramlardır; elle tutulmaz, gözle görülmez.
Bu nedenle ebeveynlerin, çocukların duyguları anlayabilmeleri için onları somutlaştırması gerekir.

Üç temel yöntem — model olma, konuşma, tepki verme — çocukların duygularını tanıma, anlama ve düzenleme becerilerini güçlendirir.

Duyguları Anlamayı Kolaylaştıran Kitaplar

Ebeveynler için çocuklarla birlikte okunabilecek bazı kaynak kitaplar:

  • Duygularıyla Arkadaş Olan Çocuk — Lauren Rubenstein

  • Kimse Bakmazken Duygular Ne Yapar?

  • Duygular Mutfağı

  • Kaygı Ne Diyor?

Bu tür kitaplar, çocukların duygularını tanımalarına, anlamlandırmalarına ve sağlıklı bir biçimde ifade etmelerine yardımcı olur.

Sonuç

Duygular, çocukların dünyayı anlama biçimlerinin merkezindedir.
Bir çocuğun duygularını bastırmadan yaşayabilmesi, kendini tanıyan ve empatik bir yetişkin olmasının temelidir.

Ebeveynler, çocuklarının duygularını tanımasına yardımcı olduklarında yalnızca bir davranış öğretmezler; aynı zamanda duygusal zekâlarının gelişimine katkı sağlarlar.

Unutmayalım: Minicik sorunlar, doğru yaklaşımla ele alındığında, çocukların iç dünyasında kocaman farkındalıklara dönüşebilir. 💛

Kaynakça

Goleman, D. (1996). Emotional Intelligence: Why It Can Matter More Than IQ. London: Cox & Wyman Ltd.


İnce, S., & Ersay, E. (2022). Okul öncesi dönem çocuğuna sahip anne ve babaların duygu sosyalleştirme davranışlarının incelenmesi. Gelişim ve Psikoloji Dergisi, 3(5), 1–17.


Yılmaz, T. G. (2024). Küçük Sorunlar, Büyük Duygular: Çocukların Duygusal Gelişimini Empatiyle Anlamak ve Desteklemek. Bambuk Yayınevi.

Rubenstein, L. (2019). Duygularıyla Arkadaş Olan Çocuk. Okuyan Koala.

Figen Türkel
Figen Türkel
Figen Türkel, Doğu Akdeniz Üniversitesi Psikoloji bölümü mezunudur. Birçok alanı olan psikolojinin özellikle EABCT standartlarına göre düzenlenen "Kognitif ve Davranış Terapileri (KDT), Oyun Terapisi ve Mindfulness" alanlarında uzmanlaşmayı hedeflemektedir ve bu alanlarda Türkiye’de öncü hocalardan aldığı eğitimlerini ve süpervizyonlarını tamamlamaya çalışmaktadır. Türkel, bu alanlara ek olarak bilimsel araştırmaların ışığında edindiği bilgilerini özellikle çocuklar ve ebeveynlere yönelik derlediği yazılarını sosyal medya platformları ve dijital dergilerde paylaşarak bireylerin doğru bilgilerle ruh sağlığını güçlendirmeyi hedeflemektedir.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler Yazılar