Aynı evde büyüyen kardeşler bile zaman zaman birbirinden çok farklı deneyimler yaşayabilir.
Anne ve babaları aynı olsa da çocukların ebeveynlik deneyimleri, algıları, duygusal gelişimleri, mizaçları, içine doğdukları dönem ve kardeş etkileşimleri birbirinden farklı olabilir.
Bu farklılıklar bazen kardeş ilişkileri arasında kıskançlık, rekabet ve gerginlik ortaya çıkarabilirken, uygun ebeveynlik yaklaşımlarıyla iş birliği, empati ve güçlü bağlar da geliştirilebilir.
Farklı Ebeveynlik Deneyimlerinin Nedenleri
Araştırmalar, aynı ebeveynlerin bile her çocuğa farklı davrandığını göstermektedir (Feinberg & Hetherington, 2001).
Bu farklılığın nedenleri arasında:
-
Çocuğun mizacı (Thomas & Chess, 1977)
-
Doğum sırası ve doğum sonrası koşullar
-
Anne-babanın o dönemdeki psikolojik durumu
-
Sosyoekonomik değişimler
-
Aile içindeki rollerin zaman içinde değişmesi gibi faktörler yer alır.
Eşitlik Değil, Adalet
Ebeveynlikte “herkese aynı” olmak yerine “herkese ihtiyacı kadar” bir yaklaşım benimsemek daha sağlıklı ve dengeli olabilir.
Bu, çocukların bireysel gereksinimlerini ve duygusal ihtiyaçlarını anlamak, onların gerçekleri ve oldukları hal ile bağlantıda olmak, dikkat göstermek anlamına gelir.
Denge, tam da burada kurulur.
Çocuklara, sevginin sınırlı bir kaynak değil, aksine her birine fazlasıyla yetecek kadar bol ve paylaşılabilir bir duygu olduğunu hissettirmek, kıskançlık ve rekabetin önlenmesinde anahtar olabilir.
Sevginin bir pasta gibi bölündükçe azalan değil, paylaşıldıkça çoğalan bir değer olduğu mesajı sık sık verilmeli, çocukların bu bolluğu içselleştirmesi desteklenmelidir.
Nasıl Daha Adil ve Dengeli Bir Ebeveynlik Mümkün Olabilir?
-
Gözlem ve Farkındalık: Her çocuğun mizacına, şekillenen ilgi alanlarına ve gelişim düzeyine dikkat etmek (Kochanska, 1997).
-
Empatik Dinleme: Çocukların hislerini dinlemek ve anlamaya çalışmak. Sadece “duymak” değil “anlamak”.
-
Kıyaslamadan Kaçınma: “Ağabeyin gibi yapsaydın…” gibi ifadeler, çocukların rekabet duygusunu artırır. Benzer şekilde, “Bak kardeşin ne kadar uslu”, “Kardeşin senden daha uzun”, “Artık sen abisin/ablasın, olgun davranmalısın” gibi söylemler çocukların hem kıyaslanmış hem de yaşlarının üstünde bir beklentiye maruz kalmasına yol açar. Bu tür ifadelerden kaçınmak, her çocuğun kendi hızında ve bireysel özellikleriyle gelişmesine saygı göstermek açısından önemlidir.
-
Bireysel Zaman Ayırmak: Her çocuğa birebir zaman ayırmak, özel oldukları hissini pekiştirir (Lamb, 2010). Bu bireysel zamanlar sadece anne ile değil, baba ile de ayrı ayrı geçirecekleri küçük anları kapsamalıdır.
-
Adil Sınırlar: Her çocuğun ihtiyacı farklı olsa da ev içi kuralların herkese eşit uygulanması önemlidir. Adil sınırlar, hem özgürlüğü hem güveni aynı anda besleyen çerçevelerdir. Kurallar ihlal edildiğinde ise kişiye değil davranışa odaklanarak, net ve nazik bir şekilde hatırlatmak sınırların korunmasını kolaylaştırır.
Kıskançlık ve Rekabet Yerine Nasıl İş Birliği Geliştirilir?
-
Takım Olma Bilinci: “Biz bir aileyiz” vurgusu yapmak.
-
Birlikte Aktiviteler: Kardeşlerin birlikte çözüm üreteceği oyun ve görevler vermek.
-
Olumlu Davranışları Takdir: Empati gösteren, yardımlaşan davranışları hemen görmek ve sözel olarak takdir etmek.
-
Hataları Öğrenme Fırsatı Yapmak: Yanlış yapan çocuğu cezalandırmak yerine, duygusunu anlamaya ve onarmaya alan açmak (Siegel & Bryson, 2011).
Her Bitkiye Kendi Toprağı
Her çocuk, aynı bahçede büyüyen ama farklı toprağa, farklı güneş ışığına ihtiyaç duyan birer bitkiye benzetilirse biri gölgeyi severken diğeri güneşi, biri bol su isterken diğeri daha kuru bir ortamda gelişebilir.
Ebeveynlik sanatında önemli olan, bu farklılıkları görmek ve her çocuğa kendi ihtiyacına göre bakım verebilmektir.
Burada önemli olan, “eşit” değil, “adil” olmaktır: Her birinin gerçek ihtiyacını okuyabilmek, ona göre besleyebilmek.
Ebeveynler, her çocuğun farklı kökleri, dalları ve çiçekleri olduğunu hatırlayarak, bireysel farklılıkları besleyen bu hassas dengeyi kurduklarında kardeş ilişkileri de doğal olarak güçlenir ve sağlıklı bir aile iklimi oluşabilir.
Sonuç
Kardeş ilişkileri, çocukların sosyal becerilerinin, empati kapasitelerinin ve aidiyet duygularının gelişiminde kritik bir rol oynar.
Ebeveynler, her çocuğun ihtiyacını anlayarak, adaletli ve dengeli bir yaklaşımla aile içi iklimi daha sağlıklı bir hale getirebilir.
Kaynakça
Feinberg, M. E., & Hetherington, E. M. (2001). Differential parenting. In J. H. Grych & F. D. Fincham (Eds.), Interparental conflict and child development (pp. 89–112). Cambridge University Press.
Thomas, A., & Chess, S. (1977). Temperament and development. Brunner/Mazel.
Kochanska, G. (1997). Multiple pathways to conscience for children: Temperament, maternal socialization, and moral internalization. Journal of Personality and Social Psychology, 73(1), 247–258.
Lamb, M. E. (Ed.). (2010). The role of the father in child development (5th ed.). Wiley.
Siegel, D. J., & Bryson, T. P. (2011). The whole-brain child: 12 revolutionary strategies to nurture your child’s developing mind. Delacorte Press.