Pazartesi, Ekim 20, 2025

Haftanın En Çok Okunanları

Son Yazılar

Fenerbahçe Kongresi Öncesi Taraftarların Duygu Haritası: Psikolojik Analiz

Fenerbahçe camiası sadece sahadaki maçlarla değil, kongre salonundaki büyük seçimlerle de heyecan yaşıyor. Bu yılki kongre, milyonlarca taraftarın duygularını aynı anda harekete geçiren büyük bir psikolojik deney niteliğinde. “Ali Koç mu, Sadettin Saran mı?” sorusu yalnızca spor haberciliğinin değil, psikoloji biliminin de konusu hâline geldi. Bu metin, süreci bilimsel ama akıcı bir dille, taraf tutmadan ve yeri geldiğinde hafif mizahla ele alır.

1) Tribünden Kongre Salonuna: Büyük Maçtan Büyük Heyecan
Kongre günü, derbi coşkusunu seçim atmosferiyle harmanlar. Taraftarlar adeta psikolojik deplasmana çıkar. Kalabalıklarda duygusal bulaşıcılık etkisi yüksektir: salondaki alkışlar ve tepkiler kısa sürede ortak bir ritme döner. Kongre salonuna giren taraftarın yüzündeki gergin ama umutlu ifade, Kadıköy’de derbiye giden bir taraftarın yüzünden farksızdır.

2) Beklentinin Beyindeki Karşılığı
Fenerbahçeliler için ödül yalnızca sahadaki skor değildir. Kongre sürecinde de gelecek hayalleri ve şampiyonluk özlemi beyin kimyasını harekete geçirir. Beklentinin yükselmesi dopamin salınımını artırır; bu da sosyal medyada ve tribünde hem coşkulu hem yaratıcı tepkilerin çoğalmasına yol açar.
Taraftarın dilindeki yeni motto: “Yönetim değişsin değişmesin, gelecek umutlarımız hep sahada kalsın!”

3) Kimlik ve Aidiyetin Psikolojisi
Sosyal kimlik teorisine göre insanlar ait oldukları gruptan güç alır. Sarı-lacivert renkler pek çok kişi için yalnızca bir formadan ibaret değildir; çocukluk anılarından aile bağlarına uzanan nesiller arası bir aidiyettir. Kongre süreci, “Ben Fenerbahçeliyim” ifadesini daha yüksek sesle söyleme ihtiyacını doğurur. Her alkış ve slogan bu kimlik onayının dışavurumudur.

4) Dijital Tribün: Sosyal Medya
Twitter ve Instagram modern stadyum gibi çalışır. Taraftarlar bu dijital tribünde tezahürat eder, rakip adaylara psikolojik pres uygular. Ali Koç ve Sadettin Saran’ın her açıklaması saniyeler içinde binlerce yorumla yankı bulur. Bu ortam, hem duyguları boşaltma hem de grup dayanışması sağlar.

5) Bilimsel Tespit: Umut – Hayal Kırıklığı Döngüsü
Beklenti düzeyi yükseldikçe seçim sonrası moral dalgalanmaları da sertleşir. Kongre sonrasında bir grup taraftar büyük bir sevinç yaşarken, bir grup kısa süreli bir düşüş yaşayabilir. Ancak ortak hedefi olan gruplar kısa sürede yeniden bütünleşme eğilimindedir; bu da camianın dayanıklılığını gösterir.

6) Kongrenin Renkli Yüzü: Koltuk Kavgası Sendromu
Kongre günlerinde sık duyulan “O koltuk benimdi!” cümlesi, insan beyninin sahiplenme refleksinin sevimli bir göstergesidir. Tribünde yer kapma mücadelesi ile kongre salonundaki sahneler birbirine benzer; bu da sürecin eğlenceli tarafını oluşturur.

7) Liderlik Psikolojisi: Ali Koç ve Sadettin Saran
Ali Koç: Stratejik ve İstikrarlı Lider
– Kurumsal devamlılık ve uzun vadeli projeler odaklıdır.
– Uluslararası eğitim ve iş deneyimi analitik düşünme ve risk yönetimi becerilerini güçlendirir.
– Taraftar için belirsizliği azaltan, güvenli liman algısı oluşturur.

Sadettin Saran: Yenilik ve Değişim Enerjisi
– ABD’de mühendislik eğitimi ve medya alanındaki deneyimleri ile çok yönlü bir profildir.
– Risk alma ve yenilik arayışı yüksektir; statükoyu zorlayan bir yönetim tarzını işaret eder.
– Duygusal rezonans yaratan söylemlerle değişim isteyen taraftara temas eder.

Bu iki farklı liderlik tarzı, insan zihnindeki istikrar isteği ile yenilik arzusunun doğal çatışmasını yansıtır. Seçim gecesi hissedilen güçlü duyguların önemli bir bölümü bu psikolojik gerilimden beslenir.

8) Geleceğe Dair Toplumsal ve Bilimsel Değerlendirme
Seçim bittiğinde camia yine tek renge, sarı-laciverte döner. Ortak hedefi olan gruplar çatışma sonrasında hızla kenetlenir. Bu nedenle sonuç ne olursa olsun Fenerbahçe’nin birlik duygusu uzun vadede korunur.

Rojin Nazik
Rojin Nazik
Rojin Nazik İstanbul Arel Üniversitesi Psikoloji Bölümünde lisans eğitimini yüzde elli burslu olarak tamamlamıştır ve eğitimini üstün başarısından dolayı erken bitirmiştir. Lisans eğitiminden sonra İstanbul Üniversitesi Aile Danışmanlığı eğitimini tamamlamıştır. Profesyonel yaşantısında İstanbul'da Bilfen Koleji , Doğa Koleji gibi eğitim kurumlarında ve özel eğitim merkezlerinde çalışmış, Psikolojik Danışmanlık Merkezlerinde çalışmış, psikolojik danışmanlık merkezlerinde çocuk,ergen ve yetişkinlerle bireysel psikoterapi yapmıştır.Terapilerde ağırlıklı olarak Bilişsel Varoluş Terapisi ve Bilişsel Davranışçı Model yaklaşımlarını kullanmaktadır. Lisans eğitimi sırasında, İstanbul'da Reem Nöropsikiyatri Merkezi asistan Psikolog olarak görev yapmıştır.Ve Bakırköy Ruh ve Sinir hastalıkları hastanesinde şizofreni kliniğinde gözlemleme eğitimini tamamlamıştır. Burada Nöropsikolojik testler, Psikolog asistanlığı, Psikolojik Değerlendirme ve Görüşme Teknikleri Eğitim sertifikasını Nörolog Dr. Mehmet Yavuz'dan almıştır. Uluslararası Psikologlar Derneği Onaylı süpervizyonlu çocuk testleri eğitim ve yetişkin zeka testleri eğitim programlarını tamamlamıştır. Mezun olduğu yıldan itibaren aktif olarak çocuk, ergen ve yetişkin alanlarında danışan gören ROJİN NAZİK çeşitli televizyon programlarına, çeşitli gazetelere ,çeşitli üniversitelere konuk olarak ve çeşitli makaleler yayınlayarak eğitimine devam etmektedir. Eğitimini tamamlayıp Ankara ya yerleşme karırı aldığın da Özel Aktif kolejlerin de Kurucu – Psikolog olarak iş hayatına devam etmiştir. Her geçen gün gelişen psikolojik yaklaşımlara ilgi duymasından dolayı, kendini devamlı yenileme ve geliştirme ihtiyacı nedeniyle eğitimlere devam etmektedir. Şuanda da kendi kurucu ortaklığı olduğu Türkiye nin en büyük dil okullarının genel müdürlüğünü yapmakta ve Kendi danışmanlık merkezin de amacı daha çok insana dokunabilmek olduğu için terapi süreçlerine online ve yüz yüze olarak kendi ofisinde devam etmektedir.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler Yazılar