Empati Nedir?
Empati, bir kişinin kendini başkasının yerine koyarak onun duygularını, düşüncelerini ve bakış açısını anlamaya çalışması ve bunu içtenlikle hissetmesidir. Basitçe ifade etmek gerekirse empati, “karşısındaki kişinin ayakkabılarını giymek” yani onun yaşadıklarını, hissettiklerini anlamaya çalışmaktır.
Bir arkadaşınız ağladığında siz de boğazınızda bir düğüm hissediyorsanız, bir yabancının acısına tanık olduğunuzda gün boyu aklınız orada kalıyorsa… Muhtemelen siz yüksek empati kapasitesine sahip birisiniz. Ama ya empati hissetmiyorsanız? Ya başkasının ne hissettiğini anlamakta zorlanıyor ya da bunu umursamıyorsanız?
İşte bu yazıda, öncelikle empatinin ne olduğunu öğrenip sonra neden bazılarımızın empatiye “boğulduğunu”, bazılarımızınsa onun “yokluğuyla” yaşadığını konuşacağız.
Empatiyi Oluşturan Temel Bileşenler
- Bilişsel Empati: Karşımızdaki kişinin ne hissettiğini ya da düşündüğünü anlamaya yönelik zihinsel bir çabadır. Bu, olaylara onun bakış açısından bakmayı içerir.
- Duygusal (Affective) Empati: Karşıdaki kişinin duygularını içtenlikle paylaşma ve hissetme durumudur. Onun üzüntüsünü, sevincini ya da öfkesini kalben hissetmek buna örnektir.
- Davranışsal Empati: Empatik anlayışın yalnızca zihinde ya da duyguda kalmayıp, davranışlara da yansımasıdır. Yani, empati kurulan kişiye destek olma, anlayış gösterme ve gerektiğinde yardım etme.
Empati ile Karıştırılan Kavram: Sempati
Empati, sempatiyle sıkça karıştırılır. Sempati, başkasının duygularına “acımak” ya da “üzülmek” gibi dışsal bir yaklaşımdır. Empati ise o duyguyu içeriden anlamaya çalışmak ve aynı pencereden bakabilmektir. Empati daha derin bir farkındalık gerektirir. Bu derin farkındalık, bireyin duygularında büyük bir fark yaratabilir.
Empatinin Önemi
- Sağlıklı iletişimin temelini oluşturur.
- Aile, arkadaşlık, iş ve toplum içinde çatışmaları azaltır.
- Öğretmenler, sağlık çalışanları ve yöneticiler gibi mesleklerde başarıyı artırır.
- Toplumda hoşgörü, anlayış ve dayanışma duygusunu güçlendirir.
Yani aslında insandaki empati varlığı, hayatın temelinde çok önemli bir yer edinir.
Empati: Ruhun Aynası mı, Yükü mü?
Empati, basitçe başkasının duygularını anlama ve hissetme yetisidir. Kimi insanlar karşısındakinin ne hissettiğini bir bakıştan anlar; hatta daha hissetmeden hisseder. Ancak empati her zaman bir hediye gibi işlemeyebilir. Çok fazla empati yapmak insanı yıpratabilir. Buna psikolojide “empatik yüklenme” denir.
Empati yorgunluğu özellikle sağlık çalışanlarında, öğretmenlerde, terapistlerde sık görülür. Başkalarının acılarını içselleştirdikçe, kişinin kendi duygusal enerjisi tükenebilir.
Empati Eksikliği: Duygusal Körlük mü?
Öte yandan, bazı insanlar için başkasının ne hissettiğini anlamak neredeyse imkânsız gibidir. Bu bireylerde duygusal körlük ya da nötr mesafe hâkimdir. Empati eksikliği, yalnızca kişisel bir özellik değil; bazı psikolojik bozukluklarla da ilişkilidir:
- Narsistik kişilik yapıları: Başkalarının ne hissettiğine duyarsızdır, çünkü odak noktası yalnızca kendileridir.
- Antisosyal kişilik: Vicdan ve empati neredeyse hiç yoktur.
- Otizm spektrum bozukluğu: Empati eksikliği değil, daha çok sosyal işaretleri okuyamama durumu vardır.
Ancak unutmayalım: Empati eksikliği her zaman “kötülük” değil, bazen de gelişmemiş sosyal becerilerin bir yansıması olabilir.
Peki Neden Bu Kadar Farklıyız?
Bu sorunun cevabı hem biyolojide hem psikolojide gizli:
- Genetik yapı: Araştırmalar, empatinin kısmen kalıtsal olduğunu söylüyor.
- Ayna Nöronlar: Başkasını izlerken beynimizde aynı duyguları taklit eden nöronlar çalışır. Bu sistem zayıfsa empati de zayıf olabilir.
- Bağlanma Stilleri: Empati, ilk olarak bakım verenle kurulan bağ ile gelişir. Güvenli bağlanma stilleri yaşayan çocuklar daha empatik olur.
- Kültürel faktörler: Bazı kültürler bireyciliği, bazıları toplulukçuluğu yüceltir. Bu da empati kapasitesini şekillendirir.
- Travmalar: Erken dönemde yaşanan duygusal ihmal ya da istismar, empati gelişimini engelleyebilir.
Çok Fazla Empati Yapan İnsanlar için Öneriler
- Duygusal sınırlar koyun: Empati, başkasının duygusunu “anlamak” içindir, “taşımak” değil.
- Öz bakımınızı ihmal etmeyin: Meditasyon, spor, dinlenme gibi aktiviteler denge sağlar.
- Gerekirse yardım alın: Empatik tükenme yaşayan insanlar terapiden çok fayda görebilir.
Empati Eksikliği Geliştirilebilir mi?
Cevap: Evet! Empati öğrenilebilir bir beceridir. Yani empati doğuştan gelen bir eğilim olsa da, yaşam deneyimleriyle ve çeşitli eğitimlerle geliştirilebilir. Özellikle çocuklukta model alınan davranışlar, kitap okuma alışkanlığı, farklı insanlarla iletişim kurma ve sosyal sorumluluk projeleri bu beceriyi artırabilir. Neler yapılabilir?
- Empati eğitimi: Okullarda sosyal duygusal öğrenme programları bu beceriyi kazandırabiliyor.
- Farkındalık çalışmaları: Meditasyon ve bilinçli farkındalık, empatiyi tetikliyor.
- Kitap okumak: Roman karakterleriyle bağ kurmak, beynin empati bölgelerini uyarıyor.
Sonuç: Empati Dengesi Hayattır
Ne çok empatiyle kendinizi kaybetmek ne de empatiden tamamen yoksun olmak idealdir. Sağlıklı ilişkilerin, anlamlı bağların ve toplum içinde yaşamanın anahtarı dengedir. Empati, dozunda kullanıldığında hem sizi hem çevrenizi iyileştiren mucizevi bir köprüdür.
“İnsanların dertlerini görebilmek önemlidir ama o dertlerin hepsini omuzlamamalıyız çünkü o zaman kendimiz için omzumuzda yer kalmaz.” (Psi. Beyza Nur Ağgün)
Kaynakça
- Gökdemir, G. (2019). Empati: Tanımı, bileşenleri ve gelişimi. Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi.
- Yıldırım, İ., & Kağnıcı, D. Y. (2015). Bağlanma stilleri ve empati arasındaki ilişkilerin incelenmesi. Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik Dergisi.
- Baron-Cohen, S. (2011). Empati Eksikliği: Kötülüğün Nörobiyolojik Kökleri. (Çev. M. Kaya). Alfa Yayınları.
- Şahin, M. (2012). Empati kurma becerisi ile sosyal beceriler arasındaki ilişki. Eğitim ve Öğretim Araştırmaları Dergisi.
- American Psychiatric Association. (2013). DSM-5: Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve Sayımsal El Kitabı.