Perşembe, Ekim 2, 2025

Haftanın En Çok Okunanları

Son Yazılar

Ebeveyn Kaygısı ve Çocuğun Dünyası: Psikososyal Gelişimde Görünmeyen Etkiler

Çocukların psikososyal gelişim süreci yalnızca bireysel özellikleriyle değil, aynı zamanda içinde bulundukları çevresel koşullarla da yakından ilişkilidir. Özellikle aile ortamı, bireyin erken yaşlardan itibaren duygularını tanıma, duygusal düzenleme ve ifade etme becerilerinin temelini oluşturur. Bu bağlamda ebeveynlerin yaşadığı psikolojik sorunlar, doğrudan çocuğun psikososyal gelişimine etki eder. Ebeveyn kaygısı, sıklıkla farkında olunmadan çocuklara aktarılır ve bu durum, çocukların psikososyal uyumunu olumsuz yönde etkileyebilir (Murray et al., 2009). Ebeveyn kaygısı, ebeveynin çocuğuna dair duyduğu yoğun ve çoğu zaman abartılı endişe hâlidir. Bu endişe; çocuğun sağlığı, güvenliği, akademik başarısı veya geleceğiyle ilgili olabilir. Ebeveyn kaygısı, koruma içgüdüsünün aşırıya kaçtığı, kontrol ve müdahale eğiliminin arttığı durumlarda belirginleşir. Genellikle iyi niyetle başlayan bu kaygı, ebeveynin davranışlarını olduğu kadar çocuğun duygusal ve sosyal psikososyal gelişimini de şekillendirebilir. Diğer yandan, psikososyal gelişim; bireyin hem iç dünyasını hem de sosyal çevresiyle olan ilişkilerini kapsayan çok boyutlu bir gelişim sürecidir. Duygusal olgunluk, sosyal beceriler, kimlik gelişimi, özgüven, empati gibi kavramlar bu gelişim alanının temel taşlarını oluşturur. Psikososyal gelişim, yalnızca bireysel yatkınlıklarla değil, aynı zamanda aile içi etkileşimler, ebeveyn tutumları ve duygusal atmosfer gibi çevresel faktörlerle de doğrudan bağlantılıdır.

Psikososyal Gelişim ve Ailenin Rolü

Psikososyal gelişim, bireyin kendilik algısı, başkalarıyla ilişkileri ve sosyal çevreye uyum becerileri gibi çok yönlü süreçleri kapsar. Erikson’un (1963) psikososyal gelişim kuramında vurgulanan güven, özerklik ve kimlik gibi gelişimsel görevler, çocukluk ve ergenlik dönemlerinde aile tarafından desteklenmediğinde risk altına girer. Ebeveynin tutumları ve duygusal durumu, çocuğun bu görevleri nasıl deneyimleyeceğini büyük ölçüde belirler (Broderick & Blewitt, 2014).

Ebeveyn Kaygısının Tanımı ve Belirtileri

Ebeveyn kaygısı, çocuğun sağlığı, başarısı, güvenliği veya geleceğiyle ilgili aşırı endişe duyulması şeklinde ortaya çıkar. Bu durum çoğu zaman kontrol etme ihtiyacı, felaket senaryoları üretme, aşırı koruyucu davranışlar ve sürekli uyarma gibi belirtilerle kendini gösterir (Degnan et al., 2008). Kaygı, sadece ebeveynin ruh sağlığını değil, çocuğun psikososyal gelişim sürecini de etkileyen önemli bir unsurdur.

Kaygının Çocuklara Aktarımı: Mekanizmalar

Ebeveyn kaygısı, çeşitli yollarla çocuğa geçebilir:

  • Model Alma: Çocuklar, ebeveynlerinin davranışlarını ve tepkilerini gözlemleyerek öğrenir. Sürekli kaygı içinde olan bir ebeveyni gözlemleyen çocuk, benzer düşünme biçimlerini ve tepkileri içselleştirebilir (Bandura, 1977).
  • Duygusal Bulaşma: Özellikle küçük yaşlarda, çocuk ebeveynin duygusal durumuna karşı son derece hassastır. Sürekli kaygılı bir ortamda büyüyen çocuk, gerginlik ve huzursuzluğu kendi duygusal hâli zanneder (Thompson & Meyer, 2007).
  • Ebeveynlik Tutumları: Kaygılı ebeveynler genellikle aşırı müdahaleci, kontrolcü veya otoriter tutumlar sergiler. Bu durum, çocuğun özgüven geliştirmesini ve kendi başına karar alma becerisini engelleyebilir (Wood et al., 2003).
  • İletişim Biçimi: Ebeveynin sık sık “dikkat et”, “ya bir şey olursa” gibi uyarılarla iletişim kurması, çocuğun dünya hakkında tehditkâr bir algı geliştirmesine neden olabilir.

Psikososyal Gelişim Üzerindeki Etkiler

Ebeveyn kaygısının çocuğun psikososyal gelişimine etkileri çok yönlüdür:

  • Duygusal Düzeyde: Sürekli kaygıya maruz kalan çocuklar, anksiyete belirtileri geliştirebilir. Kendilerini güvensiz, yetersiz veya değersiz hissedebilirler.
  • Sosyal Düzeyde: Akran ilişkilerinde çekingenlik, reddedilme korkusu veya sosyal ortamlarda performans kaygısı ortaya çıkabilir.
  • Bilişsel Düzeyde: Yoğun kaygı, dikkat dağınıklığına ve öğrenme güçlüklerine neden olabilir. Çocuk, hata yapmaktan korktuğu için yeni deneyimlerden kaçınabilir.
  • Davranışsal Düzeyde: Kaygının etkisiyle çocukta içe kapanma, öfke patlamaları veya aşırı itaat gibi davranışsal sorunlar gelişebilir (Hudson & Rapee, 2004).

Sonuç

Ebeveyn kaygısı, çocukların psikososyal gelişimini doğrudan etkileyebilecek güçlü bir faktördür. Bu kaygılar, model alma, duygusal bulaşma, ebeveynlik tarzı ve iletişim yoluyla çocuklara geçebilir. Ancak bu aktarım kaçınılmaz değildir. Ebeveynlerin kendi duygusal süreçlerinin farkına varması, destekleyici ve dengeli ilişkiler kurması, çocukların psikolojik dayanıklılıklarını güçlendirmeye yardımcı olabilir. Sağlıklı bireylerin yetişmesi, sağlıklı ebeveyn-çocuk ilişkileriyle mümkündür.

Kaynakça

  • Bandura, A. (1977). Social Learning Theory. Prentice-Hall.
  • Broderick, P. C., & Blewitt, P. (2014). The Life Span: Human Development for Helping Professionals (4th ed.). Pearson.
  • Degnan, K. A., Almas, A. N., & Fox, N. A. (2008). Temperament and the environment in the etiology of childhood anxiety. Journal of Child Psychology and Psychiatry, 49(1), 135–150. https://doi.org/10.1111/j.1469-7610.2007.01850.x
  • Erikson, E. H. (1963). Childhood and Society (2nd ed.). W. W. Norton & Company.
  • Hudson, J. L., & Rapee, R. M. (2004). From anxious temperament to disorder: An etiological model of generalized anxiety disorder. In R. G. Heimberg, C. L. Turk, & D. S. Mennin (Eds.), Generalized Anxiety Disorder: Advances in Research and Practice (pp. 51–74). Guilford Press.
  • Murray, L., Creswell, C., & Cooper, P. J. (2009). The development of anxiety disorders in childhood: An integrative review. Psychological Medicine, 39(9), 1413–1423. https://doi.org/10.1017/S0033291709005157
  • Thompson, R. A., & Meyer, S. (2007). Socialization of emotion regulation in the family. In J. J. Gross (Ed.), Handbook of Emotion Regulation (pp. 249–268). Guilford Press.
  • Wood, J. J., McLeod, B. D., Sigman, M., Hwang, W. C., & Chu, B. C. (2003). Parenting and childhood anxiety: Theory, empirical findings, and future directions. Journal of Child Psychology and Psychiatry, 44(1), 134–151. https://doi.org/10.1111/1469-7610.00106
Elif Kılıç
Elif Kılıç
Elif Kılıç, Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik (PDR) 3. sınıf öğrencisidir. Psikolojiye olan ilgisi doğrultusunda bireylerin ruh sağlığı ve kişisel gelişimi üzerine içerikler üretmektedir. Akademik bilgisini sürekli geliştirerek psikolojiye dair bilimsel ve güncel bilgileri takip etmeye önem vermektedir. Aynı zamanda Instagram hesabında psikoloji temelli içerikler paylaşarak bireylerin bilinçlenmesine katkıda bulunmayı amaçlamaktadır. Stres yönetimi, duygu düzenleme, sağlıklı ilişkiler ve kişisel farkındalık gibi konular üzerine içerikler üretmekte ve takipçilerine pratik bilgiler sunmaktadır. Bilgiye erişimin herkes için kolay ve anlaşılır olması gerektiğine inanarak, psikolojik kavramları sade ve etkili bir dille açıklamaya özen göstermektedir. Gelecekte psikolojik danışman olarak bireylerin gelişimine katkı sağlamayı hedeflemekte ve bu alandaki çalışmalarını sürdürmektedir.

3 YORUMLAR

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler Yazılar