Çocuğunuz duygu ve düşüncelerini ifade ederken ağlıyor ve yıkıcı davranışlarda mı bulunuyor? Bu durum sağlıklı iletişim becerileri geliştirememek ve süresiz ekran kullanımından kaynaklı olabilir. Çocuklar teknoloji kullanımını küçük yaştan itibaren öğreniyor ve zamanlarının önemli bir kısmını ekran karşısında geçiriyorlar. Bilinçsiz teknoloji kullanımı, çocukların yaşlarına uygun gelişimsel faaliyetleri yapmasını engelliyor. Bu durum, çocukların zihinsel ve duygusal gelişimini olumsuz yönde etkilemektedir.
Bilinçli ekran kullanımı nedir ve nasıl uygularım? sorusu ebeveynler tarafından sıklıkla sorulmaktadır. Öncelikle ekran süresi belirlenmeli ve süre konusunda kararlı olunmalıdır. Ekran başında geçirilen süre ebeveyn kontrolünde olmalı ve şiddet içerikli uyarıcılara maruz kalması engellenmelidir. Ekran kullanımı yerine aile üyeleriyle zaman geçirmek, etkinlik yapmak ve sohbet etmek çocukların ekran süresini kısaltmaktadır.
Sağlıklı İletişim ve Problem Çözme
Problem çözme becerisi kazanan ve grup içerisinde aktif olan bireylerin istek ve ihtiyaçlarını doğru şekilde ifade ettiği görülmektedir. Ebeveyni tarafından anlaşılan ve ihtiyaçları karşılanan çocukların ifade becerisi yüksek olur. Problem çözme becerisinin ön koşulu sağlıklı iletişim yollarını bilmekten geçer. Sağlıklı iletişim, anlamayı ve dikkatle dinlemeyi gerektirir. Sağlıklı iletişim becerileri geliştiren bir ailede büyüyen çocuk, kendini daha rahat ifade eder, problemlerini kendisi çözer ve düşüncelerini rahatlıkla paylaşır.
İletişim Biçimi ve Duygusal Gelişim
Çocuk ile kurulan iletişim biçimi, çocukların duygusal gelişimini doğrudan etkiler. Emir veren, suçlayıcı ya da küçümseyici ifadeler, çocuklara kendilerini savunmak zorunda hissettirir ve iletişimi kapatır. Anlayış temelli içten bir dil tercih edilmelidir. Örneğin, “Yine her yer dağınık!” demek yerine, “Eşyalarını yerine koyarsan birlikte oyun oynamaya daha çabuk başlayabiliriz” demek, hem daha yapıcı hem de cesaretlendiricidir.
Bir çocuğun ağlaması ya da öfkelenmesi, genellikle altında başka bir duygusal ihtiyacın ifadesidir. Bu davranışları problem olarak değerlendirmektense, “Çocuğumun şu an neye ihtiyacı var?” diye düşünmek ve neye ihtiyaç duyduğunu anlamaya çalışmak gerekir. “Yine ne oldu?” yerine, “Üzgün olduğunu görüyorum, senin için yapabileceğim bir şey var mı?” demek, çocuğun kendini güvende hissetmesini sağlar ve çözüm üretmeye destek olur.
Gelişim Özelliklerine Uygun Yaklaşım
Küçük yaştaki çocukların davranışlarını değerlendirirken gelişim özelliklerini göz önünde bulundurmak gerekir. Örneğin, 2-3 yaşındaki bir çocuğun duvarı boyaması ya da eşyaları kesmesi, o dönemin doğal bir parçasıdır. Bu tür davranışları cezalandırmak yerine, yönlendirme yapmak daha sağlıklıdır. “Boyama yapmak istediğini düşünüyorum, sana resim yapabileceğin materyaller vereyim” gibi ifadelerle çocuğun ihtiyacını kabul edip, uygun bir alan sunmak duygusal gelişimini destekler.
Ben Dili ve Öz Saygı
Ben dili kullanmak ve anlayış temelli bir iletişim, çocukların özsaygısını korumak açısından büyük önem taşır. Sık sık eleştirilmek, çocukların özgüvenini zedeler ve kendi yeterliliklerinden şüphe etmelerine yol açabilir. Bunun yerine, olumlu davranışları fark edip övgüyle karşılamak, çocuğun motivasyonunu artırır. Ayrıca, çocukları başkalarıyla kıyaslamak yerine, kendi gelişim süreçleri üzerinden değerlendirmek daha sağlıklı sonuçlar verir.
Ebeveyn Tutumlarının Rolü
İletişim, yalnızca sözlü mesajlarla değil, davranışlarla da kurulur. Çocuklar, en çok ebeveynlerinin tutumlarından öğrenir. Sakin, tutarlı ve saygılı davranışlar sergileyen bir ebeveyn, çocuğuna bu özellikleri model olarak aktarır. Özellikle stresli anlarda gösterilen sabır ve anlayış, çocukların duygusal gelişimini ve dayanıklılığını güçlendirir.
Kaliteli Zamanın Önemi
Çocukla kaliteli zaman geçirmek, iletişimi geliştiren etkili araçlardan biridir. Geçirilen zamanın uzunluğundan çok içeriği önemlidir. Beraber oyun oynamak, kitap okumak, sohbet etmek veya birlikte bir etkinlik yapmak, aradaki bağı kuvvetlendirir. Bu sayede çocuk, kendine zaman ayırıldığını ve değer verildiğini hisseder.
Pozitif Disiplin ve Kurallar
Kurallar yani pozitif disiplin, çocukların kendilerini güvende hissetmeleri için gereklidir. Kurallar konusunda kararlı fakat nazik bir tutum sergilemek, çocuğunuz için önemlidir. Kuralların kararlı ve nazik bir şekilde ifadesi, çocuğun onları uygulamasını kolaylaştırır. “Benim koyduğum kurallara uyacaksın çünkü ben öyle istiyorum” yerine, “Bu kural senin iyiliğin için çünkü…” gibi ifadeler, anlamasını destekler.
Sonuç
Çocuklarla etkili iletişim kurmak; sabır, empati, anlayış ve kararlılık gerektirir. Her çocuğun anlaşılmaya, dinlenmeye ve desteklenmeye ihtiyacı vardır. Onlara değerli olduklarını hissettirdiğimizde, sadece bugünkü mutluluklarını değil, gelecekteki psikolojik dayanıklılıklarını da güçlendirmiş oluruz. Açık, sevgi temelli ve saygılı bir iletişim ortamı; çocukların kendine güvenen, duygularını ifade edebilen ve sağlıklı ilişkiler kurabilen bireyler olarak yetişmesine zemin hazırlar.