Bu yazıda sizlere, birçok kişinin farkında olmadan maruz kaldığı güçlü bir manipülasyon biçimi olan gaslighting’den söz edeceğim.
İlişkilerde Duygusal Manipülasyon
Romantik ilişkilerde, bireyler farklı karakter yapılarına bürünebilir. Bu, kişisel geçmiş, genetik yatkınlık ve yetiştirilme biçimi gibi çeşitli faktörlerle ilgilidir. Bazı insanlar geçmişte yaşadığı olumsuz deneyimler nedeniyle, yeni ilişkilerinde daha savunmacı veya kaçınmacı bir tutum geliştirebilir. Bu da ilişkilerde yanlış anlamalar, iletişim kopuklukları ve duygusal çatışmalara yol açabilir. Bazen, partnerin iyi niyetli davranışları bile geçmişteki travmalar nedeniyle tehdit olarak algılanabilir. Bu noktada önemli olan, ilişkinin bitip bitmediğinden çok, bireyin bu süreci nasıl yönettiğidir. Kimi insanlar bu durumdan güçlenerek çıkar; kimileri ise daha kırıcı ve yıkıcı davranışlar geliştirebilir. İşte bu yıkıcı davranış biçimlerinden biri de gaslighting’dir.
Gaslighting Nedir?
Gaslighting, bir kişinin bir başkasının algılarını, duygularını ve hatta akıl sağlığını sorgulamasına neden olacak şekilde sistemli olarak gerçekliği çarpıtmasıdır. Bu istismar biçimi, çoğunlukla güçlü olan tarafın kontrolü elinde tutmak için başvurduğu psikolojik bir taktiktir. İstismarcı genellikle kendi sorumluluğunda olan olumsuzlukları reddeder ve mağduru, yaşananların tek suçlusu olduğuna inandırmaya çalışır. Bu süreçte mağdura yönelik çeşitli yönlendirmeler ve duygusal manipülasyon teknikleri devreye girer. “Yer değiştirme” olarak bilinen bu yöntemle, mağdurun kendi içsel gerçekliğine olan güveni sarsılır; kişi, istismarcının uydurduğu sahte gerçekliğe inanmaya başlar (Uzun, 2024).
İstismarcı, mağdurla yakın ilişki kurmak ister çünkü mağdurun üzerindeki etkisini devam ettirmek ve onun kendisine karşı gelebilme ihtimalini ortadan kaldırmak ister. Bu davranışlar, genellikle istismarcının duyguları işleme ve ifade etme becerilerindeki yetersizliklerden, düşük hayal kırıklığı toleransından ya da narsisistik özelliklerden kaynaklanabilir.
Popüler Kültürde Gaslighting: Başkan Snow Örneği
Gaslighting’i popüler kültür üzerinden incelemek gerekirse, Açlık Oyunları serisindeki Başkan Snow karakteri oldukça çarpıcı bir örnektir. “Bizi yalnızca derinden sevdiklerimiz yaralar Bayan Everdeen…” cümlesi, duygusal manipülasyonun açık bir göstergesidir. Bu sözle Snow, sevginin insanlar üzerindeki etkisini ve bunu kontrol mekanizması olarak nasıl kullandığını ifade eder.
Başkan Snow’un Psikolojik Profili
- Duygusal Manipülasyon Uzmanı: Snow, insanların en zayıf yönünün sevdikleri olduğunu fark etmiş biridir. Sevgiyi bir zayıflık olarak görür ve onu baskı aracı olarak kullanır. Kısacası Snow’un uyguladığı yaklaşımdan ötürü Snow “Duygusal bir Ghastlighter” dır. Kişileri doğrudan hedef almak yerine, onların sevdiklerini kontrol ederek psikolojik üstünlük sağlar.
- *Sevgiye Duyulan Güvensizlik*: Bu cümle aynı zamanda Snow’un sevgiye karşı duyduğu korku ve güvensizliği de yansıtır. Geçmişinde yaşadığı bir kırılma, onu sevgiye karşı savunmacı hale getirmiş olabilir. Bu nedenle ya hiç sevmez ya da başkalarının sevgisini kontrol ederek varlığını sürdürmeye çalışır.
- Geçmişin İzleri: Snow’un sözleri, geçmişte derin bağlar kurmuş ancak bu bağlar nedeniyle zarar görmüş biri olduğunu düşündürür. Bununla başa çıkmak yerine, acısını güce dönüştürmeyi seçmiş ve sevgiyle bağ kurmak yerine, sevgiyi bir silah olarak kullanmayı tercih etmiştir. Belki de bir zamanlar sevmiş, güvenmişti. Ama o sevgi, ona güç değil zaaf getirdi. Ve artık sevgiyi yalnızca kontrol edebildiği sürece yanında tutabiliyor.
Sonuç
Başkan Snow örneği bize gösteriyor ki, gaslighting uygulayan bireyler sevgiyi duygusal bir yakınlık değil, kontrol sağlamak amacıyla kullanılan bir araç olarak görme eğilimindedir. Gerçek bağ kurmak yerine, karşısındakini kontrol etmeye yönelirler. Oysa duygusal olarak sağlıklı bir ilişkide, sevgi karşılıklı saygı, empati ve içten bir güven ortamı üzerinde inşa edilir. Gaslighting gibi istismar biçimlerini fark etmek ve bunlardan korunmak, bireyin hem kendi ruh sağlığı hem de ilişkileri açısından büyük önem taşır.
“Başkan Snow’un temsil ettiği yapı, sevginin bir bağ değil bir tehdit olarak algılandığı toksik bir ilişkiler sistemidir. Bu da bize gösteriyor ki, gaslighting yalnızca bireyler arasında değil, toplumlar ve sistemler içinde de işleyebilir. Oysa gerçek sevgi, korku yaratmaz; güç savaşlarına dönüşmez. Sevgi, en çok da güvenmeyi göze alabilenlerin işidir.”
Kaynakça
- Nazir, T. ve Özçiçek, A. (2022). Gaslighting: İki yüzlü bir duygusal istismarla yüzleşmek. Anadolu Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi (AUJEF), 6(3), 241-250.
- Uzun, F.İ. ve Uğurlu Bulut, N. (2024). Gaslighting ve Psikolojik Yaklaşım. EJONS International Journal on Mathematic, Engineering and Natural Sciences, 8(3), 374-380.