Pazartesi, Ağustos 4, 2025

Haftanın En Çok Okunanları

Son Yazılar

Aşkın Anatomisi: Evrimsel Psikoloji Eş Seçimlerimizi Nasıl Şekillendiriyor?

“İlk görüşte aşk mı, yoksa binlerce yılın genetik mirası mı?”
Çoğu zaman hayatımıza giren bir partnerin tamamen tesadüf eseri karşımıza çıktığını düşünürüz. Hatta bu karşılaşmaların bir film sahnesi kadar büyülü olduğunu hissetmek isteriz.
Peki gerçekten öyle mi? İnsanlar, bir eş seçerken nelere dikkat eder? Bu sorunun cevabı kişiden kişiye değişiyor gibi görünse de, araştırmalar kadınların ve erkeklerin eş tercihlerinde bazı ortak örüntüler izlediğini ortaya koyuyor.

Evrimsel Psikoloji ve Eş Seçimi

Bu ortak eğilimler, evrimsel psikolojinin temel ilgi alanlarından biri. Evrimsel psikoloji, insan zihninin ve davranışlarının evrimsel süreçlerle nasıl şekillendiğini inceleyen bir psikoloji dalı. Bu yaklaşım, insanların düşünme ve davranma biçimlerinin binlerce yıl öncesine, atalarımızın çevresel koşullarına uyum sağlama çabalarına dayandığını savunur. Bu nedenle günümüzde gözlemlenen birçok psikolojik eğilim, geçmişte hayatta kalmamıza ve genlerimizi aktarmamıza yardımcı olduğu için varlığını sürdürmüş olabilir.

Doğadan Bir Örnek: Tavus Kuşu ve Cinsel Seçilim

Bu durumu anlamak için doğadan çarpıcı bir örnekle başlayalım: Tavus kuşu. Erkek tavus kuşunun gösterişli ve rengârenk kuyruğu, onu yırtıcılara karşı savunmasız hale getirir. Ancak bu kuyruk, dişiler tarafından çekici bulunduğu için evrimsel süreçte yok olmak yerine daha da gelişmiştir. Darwin, bu durumu “cinsel seçilim” kavramıyla açıklar. Cinsel seçilim, bireyin hayatta kalma başarısını doğrudan artırmasa da, üreme şansını artıran özelliklerin tercih edilmesi ve nesilden nesile aktarılması sürecidir.

Darwin, cinsel seçilimi iki ana başlık altında inceler: Aynı cins üyeler arasında karşı cinsi etkilemek için yaşanan rekabet (cinsiyet içi seçilim) ve bir cinsin belirli özelliklere sahip bireyleri tercih etmesi (cinsiyetler arası seçilim). İnsanlarda da bu seçilim biçimleri farklı şekillerde karşımıza çıkar.

Kadınların Eş Tercihleri: Kaynaklar ve Güvenlik

Kadınların eş seçiminde, tarihsel olarak yavru bakımı ve güvenlik ön plandadır. Evrimsel perspektife göre, kadınlar uzun vadeli eş seçimlerinde, hem kendileri hem de çocukları için güvenli bir ortam sağlayabilecek erkekleri tercih etme eğilimindedir. Bu da erkeğin sahip olduğu kaynaklar ve bu kaynakları paylaşma potansiyeli gibi kriterleri öne çıkarır.
Sosyal statü, hırslı ve çalışkan bir kişilik, ekonomik yeterlilik, olgunluk gibi özellikler genellikle bu kriterleri destekler. Ayrıca fiziksel ipuçları da önemlidir: Uzun boy, atletik yapı, geniş omuzlar ve belirgin çene hattı gibi özellikler, erkeğin güçlü ve koruyucu olabileceğine dair işaretler sunar.
Biyolojik göstergeler de eş seçiminde etkili olabilir. Örneğin parmak uzunluk oranı (2D:4D oranı), erkeklik hormonlarına maruziyetle ilişkili olabilir ve fiziksel kapasiteyi etkileyebilir. Yüz simetrisi, ses tonu, dış görünüş gibi işaretler de kadınların kararlarını etkileyebilir. Ayrıca kadınlar, duygusal sadakate ve bağlılık sinyallerine de önem verir. Çünkü bağlı olmayan bir partner, kaynaklarını başka biriyle paylaşabilir ve bu da hem kadının hem de çocuğun güvenliğini tehlikeye atabilir.

Erkeklerin Eş Tercihleri: Doğurganlık ve Sadakat

Erkekler için uzun süreli eş seçimi, genellikle doğurganlık ve sadakat gibi evrimsel açıdan önemli ipuçlarına dayanır. Evrimsel yaklaşıma göre erkekler, genetik olarak kendi çocuklarını taşıyabilecek, sağlıklı ve doğurgan partnerleri tercih etme eğilimindedir. Bu özellikler çoğunlukla fiziksel görünüme yansır: Cilt sağlığı, yüz simetrisi, parlak saçlar, canlı bir yüz ifadesi ve enerjik beden dili gibi unsurlar bu bağlamda değerlendirilir.
Bu fiziksel ipuçlarından biri de bel-kalça oranıdır (waist-to-hip ratio). Araştırmalara göre, bel çevresinin kalça çevresine oranı yaklaşık 0.7 olan kadınlar, erkekler tarafından evrensel olarak daha çekici bulunur (Singh, 1993). Bu oran, evrimsel açıdan yüksek doğurganlık kapasitesine işaret eden bir gösterge olarak değerlendirilir. Farklı kültürlerde farklı güzellik anlayışları olsa da, 0.7 bel-kalça oranı pek çok toplumda ortak bir çekicilik ölçütü olarak öne çıkar.
Ayrıca erkekler, sadakat sinyallerine de dikkat eder. Çünkü başka bir erkeğin çocuğuna yatırım yapmak, genetik açıdan büyük bir kayıp anlamına gelir. Bu nedenle sadakat, uzun vadeli eş seçiminde erkekler için belirleyici bir faktör haline gelmiştir.

Sonuç: Geçmişin Gölgesinde mi Seçim Yapıyoruz?

İnsanların eş tercihleri, ilk bakışta tamamen kişisel zevklere veya romantik duygulara dayanıyor gibi görünse de, evrimsel psikoloji bu tercihlerin kökeninde biyolojik ve tarihsel süreçlerin yattığını gösteriyor. Kadınlar ve erkekler farklı stratejiler izlese de ortak amaç genellikle aynıdır: Genetik başarı.
Evrimsel psikoloji, bazı çevrelerce davranışları biyolojik temellere indirgemekle eleştirilse de, bu yaklaşım çevresel ve kültürel faktörleri dışlamadan çalışıldığında oldukça güçlü bir açıklama modeli sunabilir.

Bu evrimsel kalıpların yalnızca bireysel seçimlerle sınırlı olmadığını, kültür ve medya tarafından da yeniden üretildiğini görmek mümkün. Örneğin reklamlar, diziler ve sosyal medya platformları, çoğunlukla evrimsel açıdan “çekici” sayılabilecek özelliklere sahip kadın ve erkek figürlerini ön plana çıkarır. Belirgin çene hattı, simetrik yüz, ince bel, geniş omuz gibi fiziksel ipuçlarının ideal kadın ve erkek temsillerinde sıkça yer alması, bu tercihlerin biyolojik temellerle nasıl örtüştüğüne işaret eder. Bu temsiller yalnızca medya içerikleriyle sınırlı değil; örneğin Tinder gibi flört uygulamalarında da kullanıcılar, evrimsel açıdan “çekici” sayılan fiziksel ve sosyal sinyalleri ön plana çıkararak eş seçimi stratejilerini bilinçli ya da bilinçsiz olarak yansıtıyorlar.

Elbette bu evrimsel eğilimler, her birey için geçerli olacak katı kurallar anlamına gelmez. Kültürel faktörler, kişisel deneyimler, bireysel değerler ve bilinçli tercihler bu biyolojik temellerle iç içe geçerek çok çeşitli eş seçimlerine yol açar. Yani her ne kadar ortak örüntülerden söz etsek de, insan davranışı çok katmanlı ve değişkendir.

Belki de en doğru soru şudur: Bugünün modern dünyasında, eş seçimlerimizde ne kadar özgürüz ve ne kadar geçmişin izlerini takip ediyoruz?

Kaynakça

Buss, D. M. (1999). Evolutionary Psychology: The New Science of the Mind. Allyn & Bacon.
Buss, D. M., & Schmitt, D. P. (1993). Sexual strategies theory. Psychological Review, 100(2), 204–232.
Singh, D. (1993). Role of waist-to-hip ratio in female attractiveness. Journal of Personality and Social Psychology, 65(2), 293–307.
Thornhill, R., & Gangestad, S. W. (1999). Facial attractiveness. Trends in Cognitive Sciences, 3(12), 452–460.
Hönekopp, J. et al. (2006). Digit ratio and sex hormone levels. Psychoneuroendocrinology, 31(6), 565–576.
Collins, S. A. (2000). Men’s voices and women’s choices. Animal Behaviour, 60(6), 773–780.

Sinem Gül
Sinem Gül
Sinem Gül, 2011 yılında İzmir Ekonomi Üniversitesi Psikoloji Bölümü’nden mezun olduktan sonra, 2015 yılında Ege Üniversitesi’nde Aile Danışmanlığı Yüksek Lisans programını tamamlamıştır. Eğitim sürecinde birey ve aile terapisi alanlarında teorik ve uygulamalı bilgiler edinmiş, psikolog, aile danışmanı ve çift terapisti olarak çeşitli alanlarda görev almıştır. Özellikle ilişki sorunları, evlilik çatışmaları, aile içi iletişim ve bireysel danışmanlık konularında yoğun deneyim kazanmış, danışanlarına bilimsel ve etik ilkeler doğrultusunda hizmet sunmaya özen göstermiştir. Mesleki gelişimini sürdürmek amacıyla birçok eğitim ve sertifikaya sahip olan Gül, Yaşar Üniversitesi ve Hiebert Enstitüsü iş birliğiyle gerçekleştirilen süpervizör destekli Evlilik ve Aile Terapisi eğitimini de başarıyla tamamlamıştır. Psikoterapi teknikleri, travma terapisi, stres yönetimi gibi konularda yetkinliğini artırmış; aynı zamanda çeşitli sosyal sorumluluk projelerinde aktif görev almıştır. 2017 yılından bu yana Adalet Bakanlığı’na bağlı olarak cezaevinde psikolog olarak çalışmakta, mahkumların psikolojik destek ve rehabilitasyon süreçlerine katkıda bulunmaktadır. İngilizceye ileri, İspanyolcaya ise temel düzeyde hakim olan Gül, mesleki bilgisini güncel tutarak danışanlarına en iyi hizmeti sunmayı amaçlamaktadır.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler Yazılar