Sürekli hayatının gidişatına geciktiğini düşünüyorsan, belirsizlik ve çaresizlik duygularıyla kaygı hayatının tümünü ele geçirmiş olabilir. Bilinmezliğe karşı duyulan huzursuzluk, korku ve kaygıya neden olur. Ancak kaygı ile korkuyu ayırmak önemlidir. Hayatı tehdit eden gerçek bir tehlike karşısında hissedilen duygu korkudur ve daha şiddetlidir. Kaygı ise kişinin önceki yaşamsal deneyimlerinden kaynaklanan, sebebi belirsiz, öznel bir durum veya gerçekleşme ihtimali belirsiz olaylara karşı gösterilen tepkidir. Kaygının kaynağı genellikle net değildir. Kaygılandığınız konulara baktığınızda, aslında önem verdiğiniz şeyler olduğunu fark edebilirsiniz: “Ya mutlu olmazsam?”, “Ya geleceğim güzel olmazsa?” gibi belirsizlik içeren sorular kaygının temelini oluşturur.
Sanki hayat bilinir olduğunda daha kolay baş edilebilirmiş gibi bir yanılsama vardır. Bu yanılsamaya endişenin büyüsü denir. Endişenin büyüsü, bir şey için önceden endişelenirseniz, olay gerçekleştiğinde daha iyi baş edebileceğiniz düşüncesidir. Peki, kaygı bu kadar önemli bir duyguysa, neden birçok kişinin hayatını zorlaştırıyor? Burada kaygının hangi durumlarda, ne sıklıkta ve ne yoğunlukta ortaya çıktığına bakmak gerekir. Kaygı, “tehlike var” algısı olduğunda işe yarayan bir duygudur. Ancak tehlike olmayan durumlarda bu algının hâkim olması, kaygıyı işlevsiz hale getirir. Bu durum bazen önlem almanızı sağlasa da, süreklilik kazanırsa kaygıyla mücadele eden birine dönüşebilirsiniz. Bu da, doğru kararlar alma ve hayattan memnun olma hedeflerinizden farkında olmadan uzaklaşmanıza neden olabilir.
Kanıtları Sorgulayın
Aklınıza gelen her düşünce gerçeği yansıtır mı? Bir kâğıt ve kalem alın, zihninizdeki kaygılı düşünceyi yazın. Örneğin: “Çok yetersiz bir öğrenciyim!” Bu düşünceye yüzde kaç inandığınızı kendinize sorun. Bu düşünceyi destekleyen kanıtlar neler? Düşüncenin doğru olmadığına dair kanıtlar neler? Zihin, bu sorulara cevap vermekte zorlanabilir. Kaygılı düşüncelerle başa çıkmanın etkili yolu, en kötü, en iyi ve en olası senaryoları değerlendirmektir.
Örneğin, önemli bir sınav öncesi nasıl geçeceği hakkında belirsizlik hissediyorsanız, zihninizde en kötü senaryolar canlanabilir: “Sınavda başarısız olacağım.” Bu, aşırı karamsar bir düşüncedir. En iyi senaryo ise uç bir noktada olabilir: “Sınavda kesinlikle başarılı olacağım, yıllardır bunun için çalıştım.” Bu da aşırı iyimser bir beklentiye yol açar. En olası senaryo daha gerçekçidir: “Bu sınav için yeterince emek verdim, iyi bir sonuç almak için güzel bir fırsatım var.” Objektif bir bakış açısı için çevrenizden ya da bir uzmandan destek alabilirsiniz. Gerçekçi bir perspektifle baktığınızda, kaygının herkesin yaşayabileceği doğal bir duygu olduğunu fark edebilirsiniz.
Düşüncelerinizi Değerlendirin
Kaygılı düşüncelerle başa çıkmak için seanslarda sıkça kullanılan bir teknik, en kötü, en iyi ve en olası senaryoları değerlendirmektir. Örneğin, sevgilinizle yaşadığınız bir tartışma sonrası ilişkinizin geleceği hakkında belirsizlik hissediyorsanız, zihninizde en kötü senaryolar canlanabilir: “Bir daha hiçbir ilişki yaşayamayacağım.” Bu, aşırı karamsar bir düşüncedir. En iyi senaryo ise: “Bu tartışma, ilişkimizi mükemmel kılacak bir dönüm noktasıydı.” Bu da gerçekçi olmaktan uzak bir iyimserliktir. En olası senaryo daha dengelidir: “Bu tartışma, ilişkimizi güçlendirmek için bir fırsat olabilir.” Bu yaklaşım, daha gerçekçi düşünmenizi destekler.
Dikkatinizi Dağıtın
Kaygılı bir ruh halindeyken, vücut bir tehdit algıladığı için başka bir konuya odaklanmakta zorlanabilir. Ancak kaygılı düşüncelere yoğunlaşmayı bıraktığınızda, varsaydığınız tehlikenin o kadar büyük olmadığını fark edebilirsiniz. Dikkatinizi dağıtmak için neler yapabilirsiniz?
- Yürüyüşe çıkmak
- Egzersiz yapmak
- Müzik dinlemek
- Resim yapmak
- Film izlemek
Bu tür aktiviteler, zihninizi kaygıdan uzaklaştırarak daha dengeli bir ruh hali yakalamanıza yardımcı olabilir.
Fazla Araştırma Yapmayın
Kaygıyla ilgili bilgi yüklemesine girmekten kaçının. Kaygıdan bahseden her kitaba ya da videoya yönelmek yerine, yetkin olduğunu bildiğiniz birkaç uzmanın kaynaklarına odaklanın. Kaygı, düşmanınız değildir; yalnızca yönetilmesi gereken bir duygudur. Ruh sağlığı profesyonelleri olarak bizler, kaygı ve diğer duygusal zorluklarla başa çıkarak hayat kalitenizi artırmanız için destek sunuyoruz.