Pazartesi, Mayıs 12, 2025

Haftanın En Çok Okunanları

Son Yazılar

Anne Baba Tutumlarının Birey Üzerindeki Etkileri

Çocuk gelişimini inceleyen araştırmacılar, farklı ebeveyn tutumlarının farklı kişilik oluşumu yapılarını oluşturduğu konusunda hemfikir. Ebeveynler, genellikle, çocukların davranışsal, duygusal ve zihinsel gelişmelerinde, kişilik oluşumunda temel bir rol oynamakta.

Psikanalitik yaklaşıma göre, ebeveynler belli bir ölçüde karşılanmayan duygusal gereksinimlerinden doğan duygusal davranışlarını ebeveynlik davranışı içine sokarlar. Duygusal gereksinimlerin karşılanmayışı, çocuklarını fazla koruma veya reddetme olarak ortaya çıkar. Gereğinden fazla koruma veya reddetme davranışına ek olarak endişe, otorite, düşkünlük, mükemmeliyetçilik gibi özellikler önemli rol oynar. Ebeveyn tutumları, çocuğun davranışsal uyumsuzluğunun baş nedeni olarak ortaya konmuştur. Çocuk bu tutum ve davranışları kendi evlilik yaşamına da taşır ve böylelikle bir döngü oluşur.

Otoriter Tutum

Duyarlılığın düşük fakat denetimin yüksek olduğu bir tutum türüdür. Koyulan kurallar çocuğa açıklanmadan konur ve kesinlikle uyması beklenir; bu konuda tartışma kabul edilmez. Otoriteye karşı gelen çocuk cezalandırılır. Böyle çocukların sessiz, uslu ve dikkatli olmasının yanında çekingen, aşırı duyarlı ve başkalarının etkisi altında kolayca kalabilen, kendisiyle ilgili olumlu görüşler geliştiremeyen ve düşük özsaygısı olan bireyler olduğu görülmüştür.

İzin Verici Tutum

Bu tür ebeveynlerde tepkiselliğin yüksek ve denetimin düşük olduğu görülür. Çocuğun çalışma, uyku ve yemek durumlarında kesin bir tutum izlenmiyordur. Ebeveyn çocuğun davranışlarını sınırlandırmaz ve zamanla verilen cezalar yetersiz kalır, çocuk ciddiye almaz. Tüm inisiyatif çocuğun elindedir. Abartılı sevgi ortamında büyüyen çocuk aşırı derecede şımartılmıştır. Böyle çocukların doyumsuz, özdenetimden yoksun, kurallara uymada güçlük çeken, paylaşmaya ve işbirliğine yatkın olmayan yönleri olduğu söylenebilir.

Koruyucu Tutum

Böyle bir tutumda ebeveynler genellikle çocuklarına gereğinden çok özen gösterir ve denetim altında tutarlar. Çocuğun kendi gereksinimlerini karşılayabileceği bir yaşta olmasına rağmen küçük bir çocuk gibi her türlü gereksinimi annesi tarafından karşılanır. Anne, çocuğuna yardım ettiğine inansa da gerçekte kendi yalnızlığını ve mutsuzluğunu ödünlemektedir. Böyle bir ortamda büyümeleri çocuklar için genellikle bağımlı bir karakter geliştirmelerine yol açar. Kendi başlarına hareket etmekte ve karar vermekte zorluk çekebilecekleri gibi sosyal ilişkileri de zayıftır ve sorunlarla başa çıkma konusunda nevrotik belirtiler gösterebilirler.

İlgisiz Tutum

Çocuğun gereksinimlerine, ilgiye ve denetime karşı gösterilen tepki çok düşüktür. Ebeveynler çocuklarına yeteri kadar zaman ayırmaz ve gerekli çabayı göstermezler. Aşırı derecede ilgisiz ebeveyn tutumları durumunda çocuk istismarı söz konusudur. Finlandiya’da yapılan bir araştırma sonucunda bu çocukların impulsif, okula ilgisiz, zamanını iyi değerlendiremeyen, yanlış arkadaş çevresi edinen, uzun vadeli planlar yapamayan, anlık doyumlarla yetinen ve suç işlemeye eğilimli çocuklar oldukları belirlenmiştir.

Demokratik Tutum

Hem denetlenen hem de gereksinim ve ilgiye duyarlı ebeveynlerin benimsediği tutum çeşididir. Uyulacak kurallar ve standartlar önceden belirlenir ve çocuğa açıklaması yapılır. Çocukların kurallara uyuması konusunda destek verilir. Herkesin kuralları gönüllü olarak benimsemesi sağlanmaya çalışılır. Bu tutumda yetişen çocukların stresli koşullarda daha az olumsuz patolojik tepki gösterdikleri görülmüştür. Özgüven duygularının gelişimine, yüksek benlik saygısına sahip olmalarına ve vicdan mekanizmalarının dengeli, olumlu işlediğine dair bir kişilik oluşumunun oluştuğu ileri sürülmektedir.

Kaynakça

Ailede İletişim ve Etkileşim – İbrahim Dönmezer

Ennur İrem Ulutaş
Ennur İrem Ulutaş
Ennur İrem Ulutaş, 2003 yılında Bursa’da doğdu. Muğla Fethiye Sena Fen Lisesi’nde eğitimini tamamladıktan sonra İstanbul Arel Üniversitesinde burslu olarak Psikoloji bölümüne başladı ve eğitimine 3. sınıf öğrencisi olarak devam etmektedir. Akademik olarak klinik psikoloji ve sosyal sorumluluk projeleriyle ilgilenmektedir. Psychology Times Türkiye platformunda yazarlık yaparak psikoloji alanındaki güncel konular üzerine içerikler üretmektedir.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler Yazılar