Günümüzde çocuklar, dijital teknolojilerin sunduğu olanaklarla iç içe büyümekte; akıllı telefonlar, tabletler ve bilgisayarlar onların başlıca eğlence kaynakları haline gelmiştir. Ancak bu dijital medya ile iç içe büyümek, geleneksel oyunlara ve fiziksel etkileşimlere olan ilgiyi giderek azaltmaktadır.
Çocuklar, sanal dünyada zaman geçirmenin yanı sıra, duygusal gelişim, empati, paylaşma ve problem çözme gibi sosyal becerilerini geliştirme konusunda da eksiklikler yaşayabilmektedirler. Bu durum, dijital bağımlılığın artırdığı günümüz dünyasında, çocukların sağlıklı gelişim süreçlerini tehdit edebilir.
Dijital bağımlılık, çocukların fiziksel dünyadan uzaklaşmalarına ve dijital içeriklere aşırı bağlanmalarına yol açabilmektedir. Bu, özellikle sosyal etkileşim gerektiren geleneksel oyunlar ve aktivitelerle tanışmamış çocuklar için daha belirgin bir sorun haline gelir.
Fiziksel oyunlar, çocukların duygusal ifade becerilerini geliştirmelerine, empati kurmalarına, problem çözme yetilerini güçlendirmelerine ve sosyal bağlar kurmalarına yardımcı olur. Ancak dijital ortamda bu etkileşimlerin yerini alacak başka bir unsur genellikle bulunmamaktadır.
Bu noktada, oyun terapisi, çocukları dijital dünyanın ötesine yönlendirerek, sosyal becerilerini güçlendirebilir ve sağlıklı duygusal gelişimlerini destekleyebilir.
Dijital Dünyadan Geleneksel Oyunlara Geçiş
Dijital dünyadan geleneksel oyunlara geçiş yapmak, dijital medyaya bağımlı hale gelmiş çocuklar için başlangıçta zor olabilir. Çocukları bilgisayar dışındaki oyunlarla tanıştırmak için yaratıcı ve özgürleştirici oyun seçenekleri sunmak önemlidir.
Oyun terapisi, çocuklara sadece eğlenme fırsatı sunmakla kalmaz, aynı zamanda onların duygusal iyileşmelerini ve sosyal becerilerinin gelişmesini sağlar. Oyun terapisti, çocukları oyun terapisi seanslarına katılmaya teşvik ederken, onların hayal gücünü harekete geçirecek açık uçlu oyunlar sunabilir.
Yapılandırılmamış oyunlar, çocuklara fiziksel etkileşime girme, duygusal ifade yapma ve başkalarıyla sosyal bağlantı kurma imkanı tanır. Böylece, dijital dünyadan uzaklaşıp, daha sağlıklı bir oyun ortamına geçiş sağlanabilir.
Dijital ve Geleneksel Oyunların Entegrasyonu
Dijital dünyadan tamamen uzaklaşmak yerine, dijital unsurları geleneksel oyunlarla entegre etmek, çocukları oyun terapisine daha kolay çekmenin etkili bir yoludur.
Bilgisayar oyunlarındaki karakterler, semboller ve hikâyeler, gerçek dünyada yeniden canlandırılabilir. Çocuklar, sanal dünyada tanıdık karakterleri fiziksel dünyada figürlerle veya oyuncaklarla temsil edebilirler.
Bu şekilde, dijital ve geleneksel oyunlar arasındaki geçiş, daha doğal ve eğlenceli hale gelir. Bu tür oyunlar, çocukların dijital dünyayı terk etmeden de daha somut, sosyal etkileşimli oyunlara katılmalarını sağlar.
Bu süreç, dijital dünyadaki deneyimlerin ötesine geçerek, çocukların duygusal zekalarını ve sosyal becerilerini artırmalarına katkı sağlar.
Oyun Terapisinin Önemi
Dijital dünyanın hâkim olduğu bir çağda, oyun terapisi, çocukların sağlıklı gelişim süreçlerini desteklemek için vazgeçilmez bir araçtır.
Bilgisayar dışındaki oyunlarla tanıştırılmak, dijital bağımlılıkla mücadele etmek ve duygusal iyileşmeyi sağlamak adına oyun terapisi güçlü bir çözüm sunar.
Çocukları dijital dünyanın ötesine yönlendirmek, hem onların psikolojik iyileşmelerine katkı sağlar hem de sosyal becerilerinin gelişmesini teşvik eder.
Bu süreçte, dijital ve geleneksel dünyayı dengeli bir şekilde birleştiren oyun terapisi, çocukların hem dijital dünyanın zararlarından korunmalarına yardımcı olur hem de sağlıklı, yaratıcı bir oyun deneyimi sunar.
Kaynakça
Arslan, A. (2024). Ortaokul öğrencilerinin dijital oyun bağımlılıkları ile sosyal anksiyeteleri arasındaki ilişki. İnönü Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 25(2), 691–712.
https://doi.org/10.17679/inuefd.1436193
Ankara Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastaneleri. (2021, Mart 23). Dijital teknolojilerin çocuklara etkisi ve oyun bağımlılığı.