Çarşamba, Ekim 15, 2025

Haftanın En Çok Okunanları

Son Yazılar

Ben Hiç Çocuk Olmadım

Bazen daha küçücükken sırtımıza bir küfe verilir. Günler, aylar geçer ve o küfenin yavaş yavaş dolduğunu, yükün ağırlığından dizlerimizin büküldüğünü fark etmeyiz bazen. Çoğu zaman yükleri küfeye koyan da farkında değildir ne yaptığının. Daha sonra şöyle bir cümle kurarız:

“Ben hiç çocuk olmadım. Hep başkalarını düşündüm, bana hiç sıra gelmedi.”

Hiç kurdunuz mu bu cümleyi? Hiç duydunuz mu çevrenizdeki birisinden? Bir insan neden çocuk olamaz? Neden kendisinden önce birilerini düşünmesi gerekir? Kişi bunu kendisi mi ister, yoksa mecbur mu kalır?

Ebeveynleşme (Parentification) Kavramı

Parentification, yani ebeveynleşme, ebeveyn-çocuk ilişkisinde çocuğun gelişim görevleri düzeyinin üstünde ebeveynin görevini üstlenerek onun fiziksel, duygusal ihtiyaçlarına ve isteklerine destek vermesi anlamına gelmektedir (Boszormenyi-Nagy ve Spark, 1973).

Bir başka deyişle, ebeveynleşme rolleri tersine döndürme, kuşaklararası çözülme ve eş-karşılıklı bağımlılık olarak da tanımlanabilmektedir (Jurkovic, 1997; Jurkovic ve Casey, 2000).

Jurkovic’e (2014) göre araçsal ve duygusal ebeveynleşme şeklinde iki çeşit ebeveynleşme yaşantısı bulunmaktadır.

  • Araçsal ebeveynleşme, normalde ebeveynin görevleri olan yemek pişirmek, temizlik yapmak, alışveriş, ütü, kardeşlerin bakımı gibi rutin sorumlulukları çocuğun üstlenmesi olarak açıklanırken,

  • Duygusal ebeveynleşme ise çocuğun sanki bir yetişkinmiş gibi ebeveynlerin duygusal ilişkilerinde yaşadıkları çatışmalarda bir köprü görevi gören, arabuluculuk yapan, duygusal olarak destekleyici, bakım veren kişi haline gelmesi olarak açıklanabilir.

Bu yük bazen ev işleri olur, bazen de ebeveyninin “sırdaşı” olur çocuk…

Ebeveynleşmenin Yetişkinlikteki Yansımaları

Çocuk henüz fiziksel ve bilişsel olarak olgunlaşmamışken sanki yetişkin birisi/ebeveyn gibi sorumluluklara sahip olarak büyüdüğünde, kişilerarası ilişkilerin zayıflaması, yaşam doyumunun azalması, benlik algısında bozulmalar, duygusal regülasyonda güçlük ve sınır problemleri gibi sonuçlar doğabilir.

Örneğin; ergenler ile gerçekleştirilen bir çalışmada, ebeveynlerinin duygusal refahını gözeterek büyüyen çocukların, bu durumu iletişim kurma yolu olarak görebilecekleri belirtilmiştir (Bourassa ve ark., 2010).

Buna göre ebeveynleşmenin ileriki yaşlarda kişiler arası ilişkiler üzerinde kontrol edici tarzı benimsemek (Johnston, 1990; Türkün ve ark., 2023), romantik ilişkilere karşı duyulan yüksek güvensizlik ile düşük memnuniyet (Baggett ve ark., 2015) ve eş bağımlılık gibi birtakım yıkıcı sonuçlar doğurabileceği öngörülmektedir (Büyük, 2020; Knapek ve Szabo, 2014).

Eş bağımlılık yaşayan kişi, kendi benliğini ve ihtiyaçlarını görünmeyen bir köşeye bırakarak bağ kurduğu/kurmak istediği kişiyi ana odak noktası haline getirir. Tabiri caizse kendisini bütünüyle karşısındaki kişiye ve onun ihtiyaçlarına adar.

Bu kişilerin kendini feda etme ve ilişkiyi kontrol altında tutma eğilimleri, kendini güvende tutma arayışları ile yakından ilişkilidir (McGrath ve Oakley, 2011; Wells ve ark., 2006).

Kişi, karşısındakinin ihtiyaçlarını karşıladıkça kabul gören, sevilen, onaylanan, takdir edilen birisi olarak hissederken, o kişinin hayatında kendisine bir yer açabilmek ve orada bulunmaya devam edebilmek için bu davranışları sürdürmesi gerektiğine inanabilir.

Öz saygı eksikliği ve terk edilme korkusunun da bu durumu tetikleyebileceğini göz ardı etmememiz gerekir.

Türk Toplumunda Ebeveynleşme

Türk toplumunda aile yapıları incelendiğinde geniş aile yapısından çekirdek aile yapısına; toplumsalcılıktan bireyselliğe doğru halen bir dönüşüm olduğu gözlenmektedir (Kağıtçıbaşı, Sunar ve Berkman, 2001; Kağıtçıbaşı, 2017).

Birçok kolektivist toplumda olduğu gibi Türk toplumunun göz ardı edilemeyecek bir kısmında da ebeveynlik görevlerinden birincil olarak sorumlu tutulan figür annedir. Bunun yanı sıra çocukların da ebeveynin yapması gereken sorumlulukları üstlendiğini birçok ailede gözlemleyebiliyoruz.

Çocukluk döneminde başlayan bu durum, yetişkinlik döneminde de farklı şekillerde devam edebilmektedir. Türk ebeveynlerin çocuklardan kardeşlerine maddi destek, ev işlerine yardım, ebeveynine maddi yardım, ebeveyni yaşlandığında ona bakma beklentileri vardır.

Türk ebeveynler erken yaşlardan itibaren çocuklarından aileye duygusal, finansal ve fiziksel olarak katkı beklemektedir (Çarkoğlu, 2016).

Bu durumu cinsiyet açısından ele aldığımızda, kız çocuklarının erkek çocuklarına göre aile üyelerine daha çok fiziksel bakım sağladıkları görülmektedir (Karagöbek, 2014).

Ebeveynleşme, çoğu zaman farkına bile varılmadan, kuşaktan kuşağa aktarılan bir durum haline gelebilmektedir.

2022 yılında yapılan bir araştırmada 289 anne ve kızıyla çalışılmış ve yalnızca annenin çocukluk dönemindeki geçmiş ebeveynleşme davranışının, kız çocuğunun ebeveynleşme davranışının %12’sini açıkladığı bulunmuştur (Özbiler, 2022).

Kız çocuğunun ebeveynleşme davranışını etkileyen diğer değişkenleri düşündüğümüzde bu anlamlı bir değerdir.

Yetişkinin Farkındalığı: Zinciri Kırmak

Birçoğumuz daha çocukken büyümek zorunda kalmış, sırtındaki yükler belini bükmüş, her şeye yetişmeye çalışıp yeri geldiğinde sırdaşlık etmiş, sırtladığı dertler kaya gibi ruhunu ezmiş,

“Ben hiç çocuk olamadım.”
demiştir.

Her yetişkin, yükün nereden geldiğini görüp taşımaya mecbur olmadığını kavradığı noktada sırtındaki o küfeyi çıkarabilir.
“Ben” demeyi öğrendiğimiz yerde bu zincir kırılabilir.

Kaynakça

Boszormenyi-Nagy, I. & Spark, G. M. (1973). Invisible loyalties: Reciprocity in intergenerational family therapy. New York, NY: Harper & Row.
Bourassa, K. (2010). Compulsive Caregiving: Emotional Parentification in Childhood and Its Association With Romantic Relationships in Late Adolescence and Early Adulthood. University of Virginia.
Büyük, A. (2020). Ebeveynleşme ve psikolojik etkileri üzerine bir inceleme.
Baggett, M. A., et al. (2015). Parentification and romantic relationship functioning in adulthood.
Çarkoğlu, A. (2016). Türkiye’de toplumsal cinsiyet rollerinin ve kadının toplumdaki yerinin kamuoyundaki algısı araştırması. Kadir Has Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Araştırmaları Merkezi.
Jurkovic, G. J. (1997). The Plight of the Parentified Child. New York: Brunner Mazel Inc.
Jurkovic, G. J. (2014). Lost Childhoods: The Plight of the Parentified Child. Routledge.
Kağıtçıbaşı, Ç.; Sunar, D. & Berkman S. (2001). Long-term effects of early intervention: Turkish low-income mothers and children. Journal of Applied Developmental Psychology, 22(4), 333–361.
Kağıtçıbaşı, Ç. (2017). Family, self, and human development across cultures: Theory and applications. New York: Taylor & Francis.
Karagöbek, B. A. (2014). The effect of maternal parentification history, maternal attachment styles, socioeconomic status and children’s self-construal on parentification roles and perceived parental caregiving. Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Orta Doğu Teknik Üniversitesi.
McGrath, B. & Oakley, S. (2011). Codependency in adult relationships.
Özbiler, Ş. (2022). Annelerin ebeveynleşme geçmişi ile kız çocuklarının ebeveynleşmesi: Benliğin ayrımlaşmasının moderatör rolü. Ege Üniversitesi Yayınları.
Wells, M., et al. (2006). Codependency and self-esteem in intimate relationships.

Buse Kaya
Buse Kaya
Psikolog Buse Kaya, Atılım Üniversitesi Psikoloji bölümünden yüksek onur derecesiyle mezun olmuştur. Lisans sürecinde “Flört Şiddeti” konusunda çeşitli çalışmalar yaparken, Ankara Üniversitesi Psikiyatri Anabilim Dalı’nın kapalı erkek psikoz servisinde ağırlıklı olarak şizofreni, bipolar kişilik bozukluğu ve depresyon hastalarıyla çalışmıştır. Ek olarak, Boylam Psikiyatri Hastanesi/AMATEM’de birçok borderline kişilik bozukluğu, bipolar kişilik bozukluğu, narsisistik kişilik bozukluğu, kaygı bozukluğu ve madde/alkol/kumar bağımlılığı hastasıyla çalışmıştır. Bilişsel Davranışçı Terapi ekolünü benimseyen Buse Kaya, Ankara’da bulunan ofisinde hizmet verirken, yanı sıra romantik ilişkiler ve zihinsel sağlık hakkında içerik üretmeye devam etmektedir.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler Yazılar