Günümüzde internet kullanımı hızla artmaktadır ve bu da birçok yeni gelişmeyi beraberinde getirmektedir. Bu gelişmelerden biri de son zamanlarda oldukça popüler olan ve birçok alanda bize yardımcı olan ChatGbt yani yapay zeka… ChatGbt’i hepimiz hemen hemen biliyoruz ve gün içinde de birçok konuda yardım almak için bu teknolojiyi kullanıyoruz. Peki yapay zeka, psikoloji alanında da bize yardımcı olabilir mi? Örneğin terapi yapabilir mi, zihinsel hastalıkların tedavisinde destek sağlayabilir mi? Bu soruların cevabı bu makalede yer alıyor.
Yapay zekâ, insan zihninin bilişsel işlevlerini taklit ederek düşünme, öğrenme, problem çözme ve karar verme gibi süreçleri gerçekleştirebilen teknolojik bir araçtır. Yapay zeka kavramı üzerine araştırmalar yürüttüğümüzde karşımıza çıkan ilk ve en önemli isimlerden biri İngiliz mantık ve matematikçisi Alan Turing’dir. Turing, 1950’li yıllarda Mind adlı bir dergide “Computing Machinery and Intelligence” adlı makalesi ile “Makineler düşünebilir mi?” sorusunu gündeme getirerek bu konuda bir tartışma başlatmıştır.
Turing, Yapay Oyun/Taklit Oyunu da denilen Turing testi sayesinde bilgisayarların insanlar gibi düşünüp düşünmediğini anlamayı hedeflemiştir. Aradan geçen yıllar, yapay zeka uygulamalarının yaygınlaşması ile Turing’i kısmen desteklese de hâlâ birtakım tartışmalar devam etmektedir. Yapay zeka uygulamaları, insana dair zeka ve öğrenme yeteneklerinin bilgisayar sistemlerine kazandırılmasına dayanan bir bilim dalıdır. Günümüzde, psikoterapi uygulamalarında da farklı modellerle yapay zeka kullanım alanları karşımıza çıkmaktadır.
Giyilebilir teknolojiler, sohbet robotları, sanal gerçeklik gözlükleri ve akıllı telefon mobil uygulamaları gibi farklı modellemeler ile ruh sağlığı alanında da yapay zeka uygulamalarının yaygınlaştığını görebiliyoruz (Akkan ve Ülker, 2023). Psikoloji ise zihnin nasıl çalıştığını ve davranışı nasıl etkilediğini inceleyen bir bilim dalıdır. Böylece psikolog, bir bireyi veya grubu karakterize eden özellikleri, düşünce, his, tutum ve davranış biçimlerini anlamayı, açıklamayı ve öngörmeyi amaçlar. Bu iki disiplinin kesişimi, hem psikoloji bilimine yeni ufuklar açmakta hem de yapay zekânın insan merkezli uygulamalarda daha etkili hale gelmesini sağlamaktadır (Konyalı, Naipoğlu, Güner, Bakkal ve Çelik, 2025).
Yapay Zeka ve Psikoterapi Uygulamaları
İlk olarak yapay zeka algoritmaları, bireylerin duygu durumlarını analiz ederek ruhsal bozuklukların belirtilerini erken aşamalarda tespit edebilmektedir. Bunun yanında, sanal terapistler ve sohbet botları, bireylerin 7/24 destek almasını sağlayarak terapi hizmetlerine erişimi artırmakta ve terapistlerin iş yükünü azaltmaktadır. Ayrıca bu uygulamalar, özellikle coğrafi veya ekonomik kısıtlamalar nedeniyle profesyonel yardım alamayan bireyler için kritik destek sunmaktadır.
YZ, ruh sağlığı uzmanlarının eğitimini desteklemek için klinik simülasyonlar ve vaka analizleri sunarak mesleki gelişimlerini artırmaktadır. Ayrıca psikiyatrik ilaç geliştirme süreçlerini hızlandırarak tedavi seçeneklerinin daha hızlı bir şekilde piyasaya sunulmasını sağlamaktadır. Ancak kişisel verilerin korunması, algoritmaların yanlılık içermemesi ve yanlış teşhis risklerinin en aza indirilmesi gibi konular kritik önem taşımaktadır.
Erken teşhis ve doğru tanı için kullanılan makine öğrenmesi algoritmaları, hastaların biyolojik, sosyal ve davranışsal verilerini analiz ederek ruhsal durumları hakkında ipuçları verebilmektedir. Bu veriler arasında ses analizi, yüz ifadelerinin değerlendirilmesi, hareket sensörleri ile izlenen davranışlar ve sosyal medya aktiviteleri yer almaktadır. Ayrıca yapay zeka uygulamaları, bireylerin ses tonlarındaki veya yazı dilindeki değişiklikleri analiz ederek depresyon, anksiyete ve distimi gibi ruhsal sağlık sorunlarının erken belirtilerini tespit edebilmektedir (Konyalı, Naipoğlu, Güner, Bakkal ve Çelik, 2025).
YZ Destekli Terapi Teknolojileri ve Örnekler
Yapay zeka makineleri, bir hastanın teşhis profiline, eğilimlerine veya tedavi ilerlemesine dayanarak en uygun tedavileri iletebilir veya çeşitli yöntemleri koordine edebilir. Örneğin bir sanal terapist, belirli bir kültürel gruba uyum sağlamak için özelliklerini değiştirebilir; bu da hastayla ilişkiyi artırır ve iletişimi iyileştirir (Ediboğlu, 2023).
YZ uygulamaları, terapistleri desteklemek veya kısmen terapist gibi işlev görmek üzere tasarlanmıştır. Sanal terapist uygulamaları, robot terapistler ve sosyal robotlar bu teknolojilere örnektir. Örneğin, Woebot isimli web tabanlı sohbet robotu, Bilişsel Davranışçı Terapi Modeline dayanarak depresyon ve anksiyete belirtileri taşıyan öğrenciler üzerinde denenmiştir. Yapılan çalışmada Woebot’un denendiği grupta depresyon ve anksiyete belirtilerinde anlamlı düşüş gözlemlenmiştir.
Diğer örnekler:
-
Mobilyzel, 8 yetişkinin 8 haftalık sürede kaygı ve depresyon belirtilerini azaltmıştır.
-
DBT Coach, madde kullanımı ve depresyon belirtilerinde azalma sağlamıştır.
-
TESS sohbet robotu, danışanların yalnızlık, depresyon ve kaygı düzeylerini düşürmüştür.
-
PTSD Coach, TSSB’de 78 ülkede 130 binden fazla kişi tarafından kullanılmış ve olumlu geri bildirimler almıştır.
-
SARA programı, madde bağımlılığı olan ergenlerde başarıyla uygulanmıştır.
Depresyon için Deprexis, demans hastaları için NAO, PARO ve DOG gibi uygulamalar da oldukça yararlı bulunmuş, özellikle evde bakım hizmetlerini desteklemiştir. YZ tabanlı bilgisayar oyunları, ergenlerin terapisinde öz güven ve problem çözme yeteneklerini geliştirmeye yardımcı olmuştur (Akkan ve Ülker, 2023).
Etik ve Sınırlamalar
Yapay zeka, psikoloji alanında devrim niteliğinde katkılar sağlasa da eksiklikleri mevcuttur. Yapay zekâ terapistler, yüz ifadelerini ve mimikleri algılayabilse de danışan sessiz kaldığında onu anlayamaz; dolayısıyla terapistin yerini alması mümkün değildir. Ayrıca, kişisel verilerin korunması ve etik sorumluluklar belirsizdir; bu durum yapay zekaya güveni sınırlar ve etik tartışmaları gündeme getirir.
Sonuç
Sonuç olarak, yapay zeka psikoloji ve psikoterapi alanında büyük potansiyel taşımaktadır. Ruh sağlığı açısından terapistlere ve hastalara önemli katkılar sunmakta ve gelecekte daha da yaygın hale gelecektir. Ancak terapötik ilişki ve etik sorumluluklar nedeniyle, yapay zekanın terapistin yerini alması mümkün değildir. Bu teknoloji, psikoterapide bir yardımcı ve destekleyici araç olarak değerlendirilmeli ve dikkatle kullanılmalıdır.
Kaynakça
-
Ülker, S. V., & Akkan, G. (2023). RUH SAĞLIĞI HİZMETLERİNDE YAPAY ZEKA UYGULAMALARI VE İLİŞKİLİ TEKNOLOJİLER. Fenerbahçe Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 3(2), 242-263. https://doi.org/10.58620/fbujoss.1368922
-
Konyalı, A., Naipoğlu, C., Güner, S., Bakkal, İ., vd. (2025). PSİKOLOJİDE YAPAY ZEKÂ KULLANIMI VE UYGULAMALARI. Journal of Kocaeli Health and Technology University, 3(1), 1-17.
-
Ediboğlu GO. Yapay zekanın insan zekasına psikoterapötik yaklaşımı. Çukurova Tıp Öğrenci Derg. Haziran 2023;3(1):12-18.
-
Remziye, N. A. S. V. Ü., & DOĞAN, K. İ. A. (2022). Günümüz ve Gelecekteki Teknolojinin Psikoterapi Uygulamalarına Etkisi ve Etik Tartışmalar. Sciences (JOSHAS JOURNAL), 8(59).