Pazartesi, Nisan 28, 2025

Haftanın En Çok Okunanları

Son Yazılar

Minik Kalpler, Büyük Fırtınalar: 0-6 Yaş Arası Duygu Gelişimi ve Önemi

0-6 Yaş Arası Duygu Gelişimi ve Önemi, Yeryüzünde belki de hiçbir dönem, insan hayatındaki ilk yıllar kadar büyüleyici ve aynı zamanda kritik değildir. Doğumdan itibaren, minik bedene sığdırılmış büyük bir duygu dünyası, adeta fırtınalar estirir. Bebekler, ilk çığlıklarıyla “Seni istiyorum” mesajı gönderir, birkaç ay içinde gülümsemeleriyle etraflarına sevinç saçar ve çok geçmeden korku, öfke gibi çeşitli duyguları göstermeye başlarlar. Bu kısa ama yoğun dönemde, “Ben kimim?”sorusunun ilk tohumları atılır ve duygusal gelişimin temelleri şekillenir.

Bir psikolog olarak, 0-6 yaş arası çocuklarla çalışırken gördüğüm en çarpıcı gerçek, duygu gelişiminin ne kadar hızlı ve hassas olduğudur. Bu küçük kalplerin hissettikleri, ilerleyen yıllarda sosyal ilişkiler, özgüven ve hatta akademik başarı üzerinde bile etkili olur.

0-2 Yaş Arası Duygusal Gelişim: Güvenli Bağlanma ve Aynalama

Duygusal gelişimde ilk basamaklar, 0-2 yaş döneminde başlar. Bu dönemi, duyguların yavaş yavaş şekillendiğitemel evre olarak düşünebiliriz. Bebekler doğuştan itibaren ağlayarak, beden dilleriyle ve yüz ifadeleriyle ihtiyaçlarını ifade ederler. Acıkınca ağlamaları, bezleri kirlendiğinde huzursuzlanmaları, gülen bir yüze gülerek karşılık vermeleri aslında doğuştan getirdikleri duygu repertuvarlarına dair ilk ipuçlarıdır.

  • Güvenli Bağlanma: Özellikle ilk yıl, bebeğin duygusal dünyasının güvende hissedilmesiyle yakından ilişkilidir. Bakım veren kişiyle sağlıklı bir bağ kuran bebek, dünya hakkında “Burası güvenli bir yer” mesajı alır. Bu duygusal güven, ileride yaşanabilecek streslere karşı bir nevi tampon görevi görür.

  • Aynalama: Ebeveynin çocuğun duygularını yansıttığı “aynalama” denilen süreç, bu yaşlarda çok önemlidir. Bebek gülümsediğinde ebeveyninin de gülümsemesi, bebeğin kendini ve duygusunu tanımlamasına yardımcı olur. Aynı şekilde, huzursuz bir bebekle sakin bir tonda konuşmak, onun öfke ve korku duygularını düzenlemesine destek verir.

0-2 yaş arasında çocuk, korku, öfke, mutluluk, üzüntü gibi temel duygularını gösterse de bunları bilinçli bir şekilde ifade etmeyi henüz tam olarak başaramaz. Bu nedenle ebeveynin en önemli görevi, çocuğun duygularını tanımasına yardımcı olmak ve ona her daim sevgi dolu bir ortam sunmaktır.

2 Yaş Sendromu: Bağımsızlık İlanı ve Duygusal Patlamalar

Çocuğunuz iki yaşına bastığında, “iki yaş sendromu” diye bilinen o meşhur döneme girmesi çok muhtemeldir. Bu aşama, çocuğun ilk kez bağımsız olduğunu yüksek sesle ilan ettiği, hemen her konuda kendi fikrini ortaya koymaya çalıştığı bir dönemdir.

  • Öfke Nöbetleri (Tantrumlar): Çocuk, kendi isteklerini sözlü ya da davranışsal yolla ifade etmek ister, fakat henüz dil gelişimi tam oturmadığı için öfke nöbetleri sıkça görülür. Bir bakarsınız, istediği şekerdeki dondurma olmadığı için öyle bir ağlar ki, onu sakinleştirmek neredeyse imkânsız hale gelir. Bu nöbetler, aslında çocuğun “Benlik” gelişiminin ilk tohumlarıdır.

  • Duyguların Kelimelerle İfadesi: İki yaşını geçen çocuklar, “Korktum”, “Üzüldüm” gibi basit ifadelerle duygularını anlatmaya başlarlar. Ailelerin bu esnada duyguları isimlendirmesi ve yok saymaması, çocuğun kendini doğru ifade etme becerisini öğrenmesi açısından çok değerlidir. Örneğin, “Galiba şu an kızgınsın. Birlikte ne yapabiliriz?” gibi cümleler, çocuğu sakinleştirmede oldukça etkilidir.

4-6 Yaş Arası Duygusal Beceriler: Empati, Paylaşma ve Duygu Düzenleme

4-6 yaş arası çocuklar, artık sosyal ortamlara daha fazla girer, arkadaşlarıyla oynar ve başkalarının duygularının da farkına varmaya başlar. Bu süreçte empati becerisinin ilk tohumları filizlenir. Artık, oyuncağını paylaşmayan bir arkadaşına karşı, “O da oynamak istedi, belki üzüldü” diyebilecek kadar başkasının hislerini kavramaya yaklaşır.

  • Empati ve Paylaşma: Özellikle 5-6 yaş civarına geldiğinde, çocuk “Bir başkası da üzgün olabilir” fikrini içselleştirmeye başlar. Bu, büyük bir duygu sıçramasıdır çünkü çocuk kendini merkeze koymayı bırakıp başkasının dünyasına da adım atar.

  • Duygu Düzenleme Becerileri: Her ne kadar gelişmeye başlasa da duygu düzenleme yetileri tam olarak olgunlaşmamıştır. Arkadaşının bir hareketiyle çok mutlu olup, sonraki anda bir anlaşmazlıkla büyük bir öfkeyekapılabilir. Duygu dalgalanmaları sıktır; dolayısıyla ebeveynlerin rehberliği hâlâ kilit önemdedir.

Anne-babalar olarak bu dönemde de sabırlı kalmak, duyguları yok saymak yerine çocuğu anlamaya çalışmak, onun kendini doğru ifade etmesine yardımcı olmak gerekir. Çocuğa sık sık “Nasıl hissediyorsun?” veya “Sence arkadaşın ne hissetmiştir?” gibi sorular sormak, empati becerisini pekiştirir.

Sonuç: Duygusal Gelişimin Temelleri ve Gelecekteki Etkileri

0-6 yaş arası, çocuğun duygusal dünyasında büyük fırtınaların estiği, hızla değişen ve gelişen bir evredir. Bu dönem boyunca çocuk, yalnızca kendi bedenini değil, aynı zamanda iç dünyasını da keşfeder. Öfke patlamalarından, sevinç çığlıklarına, korkulardan ilk empati denemelerine kadar uzanan geniş bir duygu yelpazesi yaşar. Bütün bu duygusal dalgalanmalar, ileride sağlam bir kişilik yapısı ve güçlü sosyal becerilerin oluşması için temel taşlarıdır.

Ebeveynler ve bakım verenler olarak, çocuğun duygusunu tanımayı, ona isim vermeyi ve kabul etmeyi merkeze alan bir tutum sergilemek çok kıymetlidir. Sevgiyle beslenen, duygularının önemsendiğini hisseden bir çocuk, güvenli bir gelecek inşa etmenin ilk adımlarını atmış olur. Çocuğunuzun iç dünyasında kocaman fırtınalar kopsa bile, onu dinginleştiren liman olmayı başardığınız sürece, o minik kalpteki büyük duygular, yaşam boyu sürecek sağlıklı ilişkilerin ve güçlü bir kimliğin habercisi olacaktır

Cansu Koza
Cansu Koza
Cansu Koza, psikolog ve yazar olarak psikoterapi, oyun terapisi, çocuk-ergen psikolojisi, aile ve çift terapisi alanında geniş bir deneyime sahiptir. Lisans eğitimini psikoloji üzerine tamamlamıştır. Koza, özellikle oyun terapisi ve çocuk-ergen psikolojisi üzerine seanslar almış ve seminerler yapmıştır. Çalıştığı kliniğin aylık çıkan dergilerinde ve dijital platformlarda psikoloji ve kişisel gelişim üzerine yazılar kaleme almaktadır. Yazar, psikoloji biliminin anlaşılır ve açık bir dille anlatılmasını Bireylerin ruh sağlığını güçlendirme ve bilinçlendirmeye yönelik içerikler üretmeye devam etmektedir.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler Yazılar