Pazartesi, Ekim 20, 2025

Haftanın En Çok Okunanları

Son Yazılar

Yetersizlik ve Değersizlik Hissi: Görünmeyen Zincirler

Hepimiz zaman zaman kendimizi yetersiz hissi veya değersiz hissi ile karşılaşmışızdır. Bazılarımız bunu fark eder, bazılarımız ise içten içe yaşamın her alanına sızan bir sessiz ses gibi taşır. Bu duygular sadece ruh halimizi etkilemekle kalmaz; ilişkilerimizi, iş yaşamımızı ve hayata bakışımızı da şekillendirir. Bu yazıda yetersizlik hissi ve değersizlik hissinin kökenlerini, günlük hayattaki etkilerini ve bu duygularla başa çıkmanın yollarını psikolojik etkiler üzerinden ele alacağız.

İçimizdeki Sessiz Ses

Yetersizlik hissi ve değersizlik hissi, aslında birçoğumuzun hayatına sessizce sızmış duygular. İnsan kendini bazen iyi bir arkadaş, yeterli bir iş insanı, sevilen bir partner olarak göremez. “Ben kimim ki?”, “Buna layık mıyım?” ya da “Zaten beceremem” gibi cümleler zihnimizde yankılanır. Bu içsel yargılar, sadece bireyin psikolojik etkilerini değil, sosyal ilişkilerini ve hayata dair motivasyonunu da derinden etkiler.

Peki bu hisler nereden geliyor? Çocuklukta mı başlıyor? İşte o sessiz sesin kökleri genellikle çok daha erken dönemlere, yani anne-baba ile kurulan ilk ilişkilere uzanır.

Çocuklukta Atılan İlk Düğümler

Çocuğun dünyaya gözlerini açtığı ilk yer, ebeveynlerinin bakışıdır. Eğer bu bakış sevgiyle, kabul ve güvenle doluysa, çocuk “ben değerliyim” diye düşünmeye başlar. Ama tam tersine, eleştirel, otoriter, ilgisiz ya da duygusal olarak mesafeli bir ailede büyüyorsa, çocuk içten içe kendisiyle ilgili olumsuz bir inanç geliştirir. “Ne yaparsam yapayım yeterli değilim” düşüncesi, işte böyle tohumlanır.

İlginç olan şu: Aşırı takdir de, aşırı eleştiri kadar zararlı olabiliyor. Sürekli övülen bir çocuk, gerçekçi bir benlik algısı geliştiremeyebiliyor. Bir süre sonra, “Gerçekten o kadar iyi miyim, yoksa annem-babamın abartısı mı?” diye sorgulamaya başlıyor. Araştırmalar, duygusal olarak yoksun bırakan anne-baba tutumlarının, düşük benlik saygısı ve yaşam doyumuyla doğrudan ilişkili olduğunu gösteriyor. Yani mesele sadece fiziksel ihtiyaçların karşılanması değil, çocuğun duygusal olarak görülmesi ve değerli hissettirilmesidir.

İlişkiler ve Kariyerde Görünmez Etkiler

Çocuklukta başlayan bu hisler, yetişkinlikte de farklı şekillerde karşımıza çıkar.
Mesela ilişkilerde… Kendini yetersiz hissi ile gören biri, ya sürekli onaylanma ihtiyacıyla partnerine yapışır ya da “Ben sevilmeye layık değilim” diyerek toksik bir ilişkide kalmaya razı olur. Kimi zaman da değersiz hissettiği için kendisinden daha düşük beklentili, hatta bazen zarar verici partnerleri seçer.

İş hayatında da durum pek farklı değildir. Kendi potansiyeline güvenmeyen biri, risk almaktan kaçınır, terfi edebilecekken başvurmaktan geri durur. “Ya yapamazsam?” korkusu, onun gerçek gücünü ortaya koymasına engel olur. Yani yetersizlik hissi ve değersizlik hissi, bireyin iç dünyasında kalmaz, hayatın somut alanlarını da kısıtlar.

Zihinsel ve Duygusal Bedeli

Yetersizlik hissi ve değersizlik hissi, zamanla ağır bir yüke dönüşür. Depresyon, kaygı bozuklukları, panik ataklar ya da genel bir mutsuzluk hali… Bunların altında çoğu zaman bu duyguların kökleri vardır.

İçten içe “Ben yeterli değilim” inancı, bireyi sürekli tetikte tutar. Kendi yaptığı hataları büyütür, başarılarını ise küçümser. Erteleme alışkanlığı, özgüven kaybı, yalnızlık hissi… Hepsi bu zincirin halkalarıdır. Sosyal ilişkilerde de birey kendini güvensiz hisseder, kolay kolay samimi olamaz ya da tam tersi fazla fedakâr davranıp hep başkalarını memnun etmeye çalışır. Ne yazık ki bu da karşısındaki kişilerce zaman zaman suistimal edilir.

Hayata Gri Perdeden Bakmak

Bu duygularla yaşayan biri, hayata çoğunlukla gri bir perdeden bakar. Önündeki fırsatları görmez, gördüklerini de küçümser. “Nasıl olsa başaramam” ya da “Bunu hak etmiyorum” düşüncesi, kişiyi sürekli geride tutar.

Aslında böyle insanlar çoğu zaman oldukça yetenekli, zeki ve yaratıcıdır. Ama kendi iç sesleri onlara izin vermez. Bir süre sonra hayattan zevk almak zorlaşır, motivasyon düşer, karamsarlık artar. Dahası, kişi kendisine inanmamaya başladığında başkalarına da güvenemez. Sağlıklı ilişkiler kurmak güçleşir, çünkü içeride sürekli şu soru yankılanır: “Ya yine yetersiz hissediyorsam?”

Geç mi Kaldık?

Hayır. Yetersizlik hissi ve değersizlik hissi ne kadar erken köklenmiş olursa olsun, bu zincirleri kırmak her yaşta mümkündür. Elbette kolay değil, çünkü yılların birikimi var. Ama insan, duygularını fark ettikçe, onlarla yüzleştikçe değişim başlar.

Öncelikle kişi, bu hislerin kaynağının kendi doğasında değil, geçmişte yaşadığı deneyimlerde olduğunu anlamalıdır. Yani sorun “ben kötüyüm” değil, “bana böyle hissettirildi”. Bu ayrımı yapmak, iyileşmenin ilk adımıdır.

Sonrasında, birey kendisine karşı daha şefkatli olmayı öğrenebilir. Hata yapmayı doğal görmek, küçük başarıları fark edip kutlamak, “yetersizim” diyen iç sesi susturmaya yardımcı olur. Terapilerde – özellikle bilişsel davranışçı terapi ve şema terapi – bu inançların yeniden yapılandırılması üzerine çalışılır. Ama kişi terapiye gitmese bile, kendi iç diyaloğunu değiştirmeye başlayabilir. “Başaramayacağım” yerine “Denemeye değer” diyebilmek bile küçücük bir adım gibi görünse de uzun vadede çok büyük fark yaratır.

En önemlisi de şu: Hiçbir şey için geç değil. İnsan, geçmişte yeterince değer görmemiş olabilir ama bugün kendisine o değeri verebilir. Kendini görmeye, ihtiyaçlarını önemsemeye ve içsel kaynaklarını keşfetmeye başladığında, zincirler gevşemeye başlar. Ve evet, yıllarca taşınan yükler bir anda kaybolmaz ama her adımda biraz daha hafifler.

Kaynakça

  1. Çelikkaleli, Ö. (2020). Yetersizlik duygusu ve kariyer geleceği. DergiPark. https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/2050759

  2. Onur Cansız. (2024). Yetersizlik duygusu nedir? Nasıl baş edilir? Erişim adresi: https://onurcansiz.com/yetersizlik-duygusu-nedir

  3. Psikolog Enes Dinçer. (2023). Değersizlik duygusu ve başa çıkma yolları. Erişim adresi: https://psikologenesdincer.com.tr/degersizlik-duygusu-ve-basa-cikma-yollari/

  4. PsikolojiPark. (2022). Yetersizlik hissi: Psikolojik etkileri nelerdir? Erişim adresi: https://psikolojipark.com/hastalik-ve-sorunlar/yetersizlik-hissi

  5. Sone Psikoloji. (2021). Değersiz hissetmek: Psikolojik nedenler ve çıkış yolları. Erişim adresi: https://www.sonepsikoloji.com/degersiz-hissetmek

  6. Tuzgöl Dost, M., Keklik, İ., & Öner, U. (2019). Ebeveynlik biçiminin üniversite öğrencilerinde benlik saygısı ve yaşam doyumunu yordama gücü. DergiPark. https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/755739

  7. Yankı Psikoloji. (2023). Yetersizlik hissi neden olur? İmposter sendromu nedir? Erişim adresi: https://www.yankipsikoloji.com/yetersizlik-hissi

Gizem Alabey
Gizem Alabey
Gizem Alabey, uzman psikolog ve yazar olarak çocuk gelişimi, aile danışmanlığı ve oyun terapisi alanlarında çalışmalar yürütmektedir. Çiftler ve ailelerle geniş bir deneyime sahip olup, çocukların duygusal gelişimini destekleyen yaratıcı projeler üretmektedir. Psikoloji ve kişisel gelişim alanında dijital içerikler hazırlayarak ebeveynler, çiftler ve uzmanlar için rehberlik etmekte; bilinçli ebeveynlik, sağlıklı ilişkiler ve çocuk ruh sağlığı üzerine farkındalık yaratmaktadır. Sanat terapisi gibi alternatif yöntemleri kullanarak bireylerin duygusal dünyalarını keşfetmelerine yardımcı olmaktadır.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler Yazılar