Perşembe, Ekim 23, 2025

Haftanın En Çok Okunanları

Son Yazılar

Vazgeçmek Veya Vazgeçmemek: Zihnin Karar Verme Üzerindeki Rolü ve Motivasyonun Etkisi

Vazgeçmek, kimi zaman bütün insanların hayatındaki dönüm noktası olabilmektedir. Bu davranış, bireylerdeki motivasyon farklılığının sonucunda ortaya çıkan bilişsel süreçlerin yansıması olabilir. “Pes ediyorum.” denildiğinde vazgeçmeye doğru bir eğilim söz konusu olmaktadır. “Peki, neden bazı insanlar çabuk pes ederken bazılarımız yeniden motivasyon kazanıp güdüleniyor? Vazgeçmek veya vazgeçmemek sonucunda ne oluşuyor? Dipte olmak ne demek? Ya da her insan karar verme sürecinde aynı motivasyona yönelik midir?” Bu ve benzeri soruların cevapları bu yazıda bulunabilir.

Genel bir ifade olarak vazgeçme davranışı, bireylerin çaba gösterdiği durumların devamını getirememe şeklinde ifade edilen ve çoğunlukla olumsuz bir şekilde sonuçlandığı iddia edilen bir davranış olabilmektedir. Bir anlamda pes etmektir. Buna göre zihnin karar verme süreçlerindeki rolünü incelemek gerekir. O hâlde zihinsel süreçlerin ürünü olan bu davranış biçimini ayrıntılarıyla inceleyelim.

Karar Verme Süreçleri Nasıldır?

İnsan zihni düşünme, karar verme, çıkarım yapma gibi faaliyetlerde oldukça iyidir. Bu anlamda karar verme bireylerin zihnindeki üst düzey bilişsel bir süreçtir. Bilişsel ve psikolojik süreçlerin ortaklaşa etkileşimi sonucunda oluşmaktadır. Bilişsel süreçler içerisinde karar verme insanlar için en önemli yeteneklerden biri olmakla birlikte, davranışın ortaya çıkabilmesi için gereklidir (Küçükay, 2018).

Karar verme insanların sahip olduğu temel bir özellik olmaktadır. Ancak birçok değişkenin bu süreçteki farklılığı karar vermeyi değiştirebilir. Buna göre, davranışın gerçekleştiği ortam, öncesi ve sonrasındaki düşünce kalıpları, duygular, motivasyon, kişilik yapısı karar vermeyi etkileyebilir. Aynı zamanda karar verme nesnel değildir. Yani birçok kişi için karar vermek aynı sonuçları oluşturmayabilir.

Karar verme süreçleri her insanda aynıdır. Buna göre karar verme süreci problemin ne olduğuyla ilgili tanımlamalarla başlayıp, sonrasında problemin çözülmesine yönelik belirli seçeneklerin tercihi ile devam eden ve hedefe ulaşmak için izlenen yolun süreci olarak ifade edilebilir (Finkelman, 2012). Bu sürecin gerçekleşebilmesi için karar vermeyi gerektiren durumlar oluşmalıdır. Bu durumların ihtiyacı idrak edildiğinde karar vermenin tanımlanması, sınıflandırılması (Acar, 2020), verilen kararlar içerisinde seçeneklerin oluşturulması ve sonucunda da bu seçeneklerden biri üzerine yoğunlaşarak karar verilmesi gerekli olmaktadır (Oğuz, 2009).

“Her Seçim Bir Vazgeçiştir.”

Karar verme sürecinde vazgeçme, bilginin bazı etkenler tarafından baskılanması sonucunda yenilenmesi ve terk edilmesinin gerekliliği olarak nitelendirilir. Buna göre insanlar yeni bir davranış kazanabilmesi için eski davranışlarını unutması gerekir (Küçükay, 2018). Yani vazgeçme davranışında, başka bir seçeneğin oluşturulması için bir başka seçenek kabul edilmeyebilir. Aynı zamanda karar verme sürecinde vazgeçmek, davranışın oluşmaması olarak düşünülse de sonucunda farklı davranışların ortaya çıkmasına olanak sağlayabilir. Bir tercihten vazgeçmek bünyesinde başka bir tercihi kabul etmeyi gerektirebilir.

Vazgeçmek kimi zaman kolay gibi gözükse de kimi zaman kolay olmayabilir. Değişime dirençli bireyler vazgeçme konusunda zorlanabilirler. Ancak değişimi kolayca kabul eden bireylerin vazgeçme konusunda daha iyi oldukları ifade edilebilir. Aynı zamanda alışkanlıkların sonucunda değişime dirençli olabilmek vazgeçme davranışını da etkiler. Buna göre bir alışkanlık başka bir alışkanlık yerine geçebilir. Daha tutarlı yaşam tarzını benimseyen insanların da vazgeçmeme davranışına yatkın olabileceği düşünülebilir. Bu kısımda vazgeçmemek de bir tercih olmaktadır. Yeniliği kabul etmeyen bir tutumu benimsemek, sonrasında oluşan yeniliğe dirençli hâli de kabul etmeyi gerektirebilir. Blaise Pascal’a atfedilen “Her seçim bir vazgeçiştir.” sözü bu anlamda vazgeçme davranışını etkileyen bir önem oluşturmaktadır.

Motivasyona Yönelik Güdülenme ve Vazgeçme

Motivasyona yönelik güdülenme her insan için farklılık oluşturmaktadır. Buna göre bireylerin motivasyon kazanabilmesi için güdülenmesi gerekli olabilir. Bunun oluşması için belirli düşüncelerin varlığı olmalıdır. Buna göre insanlar motivasyon kazanmayı herhangi bir sebepten dolayı oluşturabilir. Bununla birlikte zihindeki bir sebep, başka bir sonucu oluşturabilir. Ailesi için, kendi benliği için, geleceği için, ekonomik refahı için, bir başkası için, yaşayabilmek için gibi sebepler motivasyonun aracılığı olarak düşünülebilir. Bu sebepler her insan için değişmekte ve şekillenmektedir.

Kişilerin karar verme davranışında motivasyona yönelik olması belirli bir amaca hizmet edebilir. Buna göre vazgeçme davranışı ya da vazgeçmeme davranışında motivasyona etki eden faktörler göz ardı edilmemelidir. Çünkü bireyler bazen kararlarında dirençli olsalar da bazı zamanlarda kolay pes edilebilir durumda olabilirler. Hatta pes etmek hedefin gerçekleşmemesine de yol açabilir. Pes etmek, doğru yerde yapılırsa hedefi ya da istenilenin kazanılmasını da sağlayabilir. Burada en mühim olan kısım, doğru zamanlamadır. Ancak doğru zamanlama oluşmaz ve motivasyon büsbütün kaybetmeye yakın bir durumda olursa kişiyi dipte olmaya sürükleyebilir.

Dipte Olmak Nedir?

Bireylerin çabaları sonucunda hedefe ulaşamaması diplerde olmasına sebep oluşturabilir. Dipte olmak vazgeçmektir. Ancak bu vazgeçiş anında olan bir davranış değildir. Büsbütün motivasyonu yitirmektir. İnsanlar hayatlarında dipte olduklarını iddia eden noktalarda olduklarını hissetmiş olabilirler. Bu anlamda dip her insan için farklılık oluşturmakla birlikte, yeniden doğuş için bir gereklilik de olabilir. En zor zamanlardan geçiyor olmak, en zor zamanlarla sürekli kalmak anlamında değildir kimi zaman. Dipte olmak en yukarıya çıkmak için bir gereklilik oluşturabilir. Ya da dipteyken hedeflerden vazgeçmek, belki daha büyük hedeflerin oluşmasına yelken açabilir. Diple yüzleşmek gerekir. Dipte olunduğunu kabul etmek gerekir. Doğru kararlarla vazgeçmek veya vazgeçmemeyi bilmek de gerekli olabilir.

Çoğu insan vazgeçmekten korkar. Sıradan biri olmak, onun için daha cezbedici durumda olmakla birlikte risk almadan, vazgeçerek veya vazgeçmeyerek hayatına devam eder. Ancak çoğunlukla vazgeçmek zor bir davranış olabilir. Ya da çoğunlukla bir işte ısrarcı olmak da zor sayılabilir. Yani vazgeçmemek ve tutarlı, ısrarcı tutumda olmak da zorluğun göstergesi olabilir. Bu durum bireylerin bir tercihi ve farklı seçimleri sonucunun değişmesi olarak ifade edilebilir.

Sonuç

Vazgeçme davranışının ve akabinde vazgeçmeme davranışının nedenleri ve sonuçları dâhilinde birçok kısımlarda incelenebildiği ifade ediliyor. Karar vermenin vazgeçme davranışını etkileyebildiğini, motivasyona yönelik güdülenmenin karar verme davranışını değiştirebildiğini, diplerde olmanın iyi ve kötü tarafları sınırlılıkları dâhilinde açıklanıyor.

Özetlemek gerekirse, vazgeçmek veya vazgeçmemek, doğru zamanlarda doğru bir karar oluşturmaktadır. Verilen bu karar, bireylerin hayatında en önemli adımlar olabilir. “Bir sonraki seçenek belki de vazgeçme veya vazgeçmeme seçiminiz sonucunda oluşabilir.”

Referanslar

Acar, U. (2020). Eğitim yöneticilerinin karar verme stillerinin erteleme davranışı ile ilişkisi [Doktora tezi], Ankara Üniversitesi.
Finkelman, A. (2012). Change and decision making. In Leadership and management for nurses: Core competencies for quality care. Pearson Education, 62–96.
Küçükay, A. (2018). Karar vermenin psikolojisi. TAAD: Türkiye Adalet Akademisi Dergisi, 9(35), 607–626.
Oğuz, E. (2009). İlköğretim okulu yöneticilerinin karar verme stilleri. Kastamonu Eğitim Dergisi, 17(2), 415–426.

Hayrunnisa Turan
Hayrunnisa Turan
Hayrunnisa Turan, lisans eğitimini psikoloji üzerine tamamlamış, kariyerinde psikolog ve yazar olarak devam etmektedir. Kariyer hayatına lisans döneminde yazar olarak başlayan Turan, birçok çalışmalarda bulunmuştur. Buna göre Türk Psikoloji Öğrencileri Çalışma Grubu’nda (TPÖÇG) yazarlık yapmıştır. Aynı zamanda yazarlığın yanı sıra Psikoloji Gençlik Platformu Ar-Ge ekibinde bulunarak çalışmalar yapmış ve düzenlemiştir. Buna göre psikoloji ile ilgili sosyal medyada seslendirmeler yapmış, yazılar yazmış ve psikologların meslek yasasının olması adına sesini sosyal medyada duyurmuştur. Psikoloji alanında kendini geliştirmeye devam eden yazar, lisans bitimi ardından psikolojik danışmanlık alanında çocuk, ergen ve yetişkinlere danışmanlık yapmaktadır. Bununla birlikte Kızılay, Yeşilay ve Toplum Gönüllüleri Vakfı’na üyedir. Yazar olmayı, özellikle psikoloji ve felsefe alanında yazılar yazmayı seven Turan, ileri dönemlerde bu alanlarda yazılar yazmayı misyon edinmiştir. Psikolojinin her alanda ulaşılabilirliği ve sosyal alanlarla ilgisini felsefik bakış açısıyla ele alan ve bu yönde kendini ifade eden yazar, bu ve benzeri konularda yazılarını okuyucularına sunmayı hedeflemektedir.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler Yazılar