Pazartesi, Ekim 20, 2025

Haftanın En Çok Okunanları

Son Yazılar

Topluluk Önünde Konuşma Korkusu: Nedenleri ve Çözümleri

Topluluk önünde konuşma korkusu (public speaking anxiety, PSA), birçok kişinin yaşamında sık karşılaştığı ve hem akademik hem de sosyal alanlarda önemli etkiler yaratabilen bir durumdur. Bu korku, sosyal kaygı bozuklukları arasında en yaygın olanlardan biri olarak kabul edilir ve bireylerin performansını, iletişim becerilerini ve sosyal ilişkilerini olumsuz yönde etkileyebilir (Bodie, 2010).

PSA, konuşma sırasında yoğun bir kaygı hissi olarak kendini gösterir, ancak sadece konuşma esnasında değil, hazırlık sürecinde de sıkça yaşanır. Örneğin, bir sunum ya da toplantıya hazırlanırken birey sürekli olarak “Hata yapabilir miyim?” veya “Dinleyiciler beni yargılar mı?” gibi düşüncelerle meşgul olur. Bu durum, zihinsel kaynakların önemli bir kısmını kaygıya harcayarak performansın düşmesine yol açabilir (Dwyer & Davidson, 2012).

Topluluk önünde konuşma korkusu, yalnızca kişisel performans üzerinde etkili değildir; aynı zamanda sosyal ilişkileri ve profesyonel fırsatları da etkileyebilir. PSA’ya sahip bireyler grup çalışmaları, iş görüşmeleri veya ders sunumları sırasında kendilerini ifade etmekten kaçınabilir; bu da akademik veya iş hayatında fırsat kaybına neden olabilir. Uzun süreli ve yoğun PSA, bireyde utangaçlık, sosyal geri çekilme ve özgüven eksikliği gibi psikolojik sorunlara yol açabilir (Bodie, 2010).

Araştırmalar, PSA’nın oluşumunda hem kişisel hem de çevresel faktörlerin rol oynadığını göstermektedir. Kişisel faktörler arasında geçmiş deneyimler, kişilik özellikleri, duygusal düzenleme yeteneği ve özgüven düzeyi öne çıkar. Örneğin, daha önce topluluk önünde olumsuz deneyimler yaşamış bireylerde kaygı daha yoğun olabilir. Çevresel faktörler ise konuşma ortamı, dinleyici sayısı, kültürel beklentiler ve sosyal baskılarla ilgilidir. Bu nedenle, PSA tek başına bireysel bir problem olarak değil, aynı zamanda sosyal ve çevresel etkileşimlerin bir sonucu olarak da değerlendirilebilir.

PSA’nın Belirtileri

PSA’nın belirtileri psikolojik, fizyolojik ve davranışsal olarak üç ana grupta incelenebilir:

  • Psikolojik belirtiler: Kişi “Hata yapacağım” veya “Dinleyiciler beni yargılayacak” gibi olumsuz düşünceler yaşayabilir ve kendine güveni azalabilir (Bodie, 2010).

  • Fizyolojik belirtiler: Terleme, titreme, kalp çarpıntısı, ses kısıklığı veya mide rahatsızlıkları sık görülür (Westenberg et al., 2009).

  • Davranışsal belirtiler: Konuşmadan kaçınma, göz teması kurmaktan çekinme veya konuşmayı kısa tutma gibi davranışlar gözlemlenebilir (Osório et al., 2008).

PSA’nın Nedenleri

PSA’nın oluşumunda çeşitli psikolojik ve sosyal etkenler vardır:

  • Duygusal düzenleme zorlukları: Duygularını yönetmekte zorlanmak kaygıyı artırabilir (Zhou et al., 2024).

  • Psikolojik esneklik eksikliği: Olumsuz düşüncelerle başa çıkamamak, kişinin konuşmada rahat olmasını engeller (Levin et al., 2020).

  • Sosyal kaygı: PSA genellikle sosyal kaygı ile ilişkilidir (Osório et al., 2008).

Ayrıca yaş, deneyim, kişilik ve kültürel faktörler de kaygının seviyesini etkiler. Örneğin, daha önce topluluk önünde konuşma deneyimi yaşamış kişiler kaygıyı daha iyi yönetebilir (Dwyer & Davidson, 2012).

PSA’yı Ölçmek

Topluluk önünde konuşma kaygısını değerlendirmek için farklı yöntemler kullanılabilir:

  • Öz-bildirim anketleri: Kişinin kendi kaygısını değerlendirmesini sağlar (Allen et al., 2014).

  • Davranış gözlemleri: Konuşma süresi, kaçınma davranışları ve performans dikkate alınır (Osório et al., 2008).

  • Fizyolojik ölçümler: Kalp atış hızı, terleme gibi biyolojik göstergeler izlenir (Westenberg et al., 2009).

Bu yöntemlerin birlikte kullanılması, kaygının ne kadar yoğun olduğunu daha iyi anlamamıza yardımcı olur.

PSA’yı Azaltma Yöntemleri

PSA ile başa çıkmanın birkaç etkili yolu vardır:

  1. Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT): Olumsuz düşünceleri fark edip, bunları daha gerçekçi ve işlevsel düşüncelerle değiştirmeye yardımcı olur (Allen et al., 2014).

  2. Maruz Bırakma Terapisi: Kişi korktuğu duruma adım adım maruz bırakılır, canlı veya sanal ortamda uygulanabilir (Anderson et al., 2013).

  3. Teknoloji Destekli Yöntemler: Mobil uygulamalar ve internet programlarıyla nefes alma ve gevşeme teknikleri pratiği yapılabilir (Shiban et al., 2015).

  4. Acceptance and Commitment Therapy (ACT): Psikolojik esnekliği artırarak kaygının azalmasını sağlar ve topluluk önünde konuşma korkusunu azaltmada etkili olur (Levin et al., 2020).

Sonuç

Topluluk önünde konuşma korkusu, bireylerin akademik ve sosyal yaşamlarını doğrudan etkileyen yaygın bir kaygı türüdür. PSA, sadece konuşma sırasında değil, hazırlık sürecinde de yoğun bir kaygı yaşanmasına neden olur ve bireylerin performansını sınırlayabilir.

Doğru yöntemler ve bireye uygun müdahaleler uygulandığında, topluluk önünde konuşma artık kaygı verici bir durum olmaktan çıkar ve daha rahat, kontrollü ve etkili bir hal alır. Bilişsel Davranışçı Terapi, maruz bırakma terapisi, ACT ve teknoloji destekli uygulamalar, bireylerin kaygılarını azaltmalarına yardımcı olurken, iletişim becerilerini ve sosyal etkileşimlerini de güçlendirir. Bu yaklaşımların yaygınlaştırılması, topluluk önünde konuşma korkusunun etkilerini azaltmada büyük önem taşır ve bireylerin akademik ve sosyal başarılarını artırabilir.

Kaynakça

  • Allen, M., Hunter, J. E., & Donohue, W. A. (2014). Meta-analysis of self-report data on the effectiveness of public speaking anxiety treatments.

  • Anderson, P. L., et al. (2013). Virtual reality exposure therapy for social anxiety disorder: A randomized controlled trial.

  • Bodie, G. D. (2010). A racing heart, rattling knees, and ruminative thoughts: Defining, explaining, and treating public speaking anxiety.

  • Dwyer, K., & Davidson, M. (2012). Is public speaking really more feared than death?

  • Levin, M.E., An, W., Davis, C., & Twohig, M.P. (2020). Evaluating acceptance and commitment therapy for public speaking anxiety.

  • Osório, F. L., et al. (2008). Public speaking fear in adolescents: Psychopathology, biological responses and correlates.

  • Shiban, Y., Pauli, P., & Mühlberger, A. (2015). Effect of combined multiple contexts and multiple stimuli exposure in spider phobia: A randomized clinical trial.

  • Westenberg, P. M., et al. (2009). A prepared speech in front of a classroom: Biological and self-reported responses in adolescents with social anxiety disorder.

Madina İmanlı
Madina İmanlı
Madina İmanlı, İstanbul Medipol Üniversitesi Psikoloji Bölümü’nde lisans eğitimine devam etmektedir. Aynı zamanda Anadolu Üniversitesi’nde İşletme öğrenimi görmektedir. Akademik ilgileri arasında bilişsel psikoloji, adli psikoloji, sosyal davranışlar, bağımlılık ve örgütsel psikoloji yer almaktadır. Bu alanlarda bilimsel kaynak taramaları yaparak içerik üretmekte, yazı diliyle psikolojik bilgiye katkı sağlamayı hedeflemektedir. Çeşitli seminer ve kongrelere katılarak alanındaki güncel gelişmeleri takip etmektedir. Madina İmanlı, İstanbul Medipol Üniversitesi Psikoloji Dergisi PSİKOPOL’da yazar olarak yer almıştır. Yüksek lisans ve doktora eğitimlerini yurt dışında tamamlayıp, psikoloji alanında bilimsel araştırmalar yaparak akademik kariyerine yön vermeyi hedeflemektedir.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler Yazılar