Salı, Ağustos 5, 2025

Haftanın En Çok Okunanları

Son Yazılar

Sosyal Medyanın Özsaygıya Klinik Psikoloji Bağlamında Etkisi

Günümüzde sosyal medya, birçok insan için yalnızca bir iletişim aracı değil; aynı zamanda kendini ifade etme, onay alma ve aidiyet duygusunu tatmin etme alanı haline gelmiştir. Ancak bu dijital dünya, bireyin özsaygısını doğrudan etkileyebilecek psikolojik dinamikleri de içinde barındırır. Klinik psikoloji açısından bakıldığında, özellikle genç bireylerde sosyal medya kullanımı ile düşük özsaygı arasında önemli bağlantılar gözlemlenmektedir. Bu yazıda, sosyal medyanın bireysel özsaygı üzerindeki etkileri, klinik psikolojik açıdan ele alınacaktır.

Özsaygı, bireyin kendisine verdiği değerle ilgilidir. Carl Rogers, sağlıklı benlik gelişimi için koşulsuz kabulün önemine dikkat çekerken, sosyal medyada bu koşulsuzluk neredeyse hiç yoktur. Beğeni sayıları, takipçi miktarı, yorumlar gibi geri bildirimler, bireyin kendilik algısını şekillendirmede büyük rol oynar. Bu noktada sosyal medya, özellikle ergen ve genç yetişkinler için bir “dijital ayna”ya dönüşebilir; ama bu ayna çoğu zaman çarpıtılmıştır.

Klinik ortamda sosyal medya kullanımının özsaygı üzerindeki etkileri sıklıkla gündeme gelmektedir. Terapiye başvuran genç danışanlar, “Yeterince güzel değilim”, “Neden kimse benim gönderimi beğenmiyor?” gibi cümlelerle, sosyal medyanın içerdiği karşılaştırmalı dünyada kaybolduklarını ifade edebilmektedir. Bu durum, bilişsel çarpıtmalar, özellikle de “kişiselleştirme” ve “karşılaştırmalı düşünme” biçiminde kendini gösterebilir. Birey, kendini başkalarının filtrelenmiş, idealize edilmiş hayatlarıyla kıyaslayarak değersiz hissetmeye başlar.

Ayrıca sosyal medya, onaylanma ihtiyacını da artırır. Klinik psikolojide, sürekli dış onaya ihtiyaç duymak, düşük benlik saygısı ve bağımlı kişilik örüntülerinin göstergesi olabilir. Sosyal medyadaki beğeni, yorum gibi ödüller ise bireyin özdeğerini dışsal faktörlere bağlamasına neden olur. Bu durum hem bağımlılık geliştirir hem de bireyin kendi iç kaynaklarına yabancılaşmasına yol açar.

Bunun yanında, sosyal medya zorbalığı da özsaygı üzerinde yıkıcı etkilere sahiptir. Özellikle genç kullanıcılar, siber zorbalığa maruz kaldıklarında depresyon, sosyal geri çekilme ve hatta intihar düşünceleri yaşayabilmektedir. Klinik vaka örneklerinde, bu tür travmaların uzun vadeli etkilerle kendini gösterdiği gözlemlenir.

Sosyal medya, modern yaşamın vazgeçilmez bir parçası haline gelmiş olsa da, bireyin özsaygısı üzerinde ciddi ve çoğu zaman fark edilmeden ilerleyen etkiler yaratabilecek bir platformdur. Klinik psikoloji perspektifinden bakıldığında, sosyal medyada geçirilen zamanın niceliği kadar, orada nasıl bir deneyim yaşandığı da oldukça önemlidir. Yani sadece “ne kadar süre kullanıldığı” değil, aynı zamanda “nasıl ve ne amaçla kullanıldığı” da psikolojik iyilik hali üzerinde belirleyici olmaktadır.

Sosyal medya, bireylerde düşük özsaygıya, dış onay bağımlılığına, mükemmeliyetçilik baskısına ve gerçek dışı karşılaştırmalara neden olabilmektedir. Bu olumsuz etkiler, zamanla kişinin benlik algısında bozulmalara, değersizlik duygusuna, sosyal kaygılara ve hatta depresif belirtilere yol açabilir. Klinik ortamlarda terapistler bu etkileri danışanla birlikte fark edip ele alarak, bireyin özdeğerini dışsal kaynaklardan bağımsız şekilde yapılandırmasına yardımcı olurlar. Özellikle bilişsel davranışçı terapi (BDT) ve şema terapi gibi yaklaşımlar, bu tür dışsal dayanaklı özsaygı sorunlarını dönüştürmede oldukça etkilidir.

Dahası, sosyal medya kullanımının psikolojik etkileri yalnızca bireysel düzeyde değil, toplumsal düzeyde de değerlendirilmelidir. Çünkü sosyal medya platformları, bireysel benlik algılarını şekillendirmekle kalmaz, aynı zamanda toplumda güzellik, başarı ve mutluluk gibi kavramların da içeriğini belirler. Bu da bireylerin gerçeklikten uzak beklentiler geliştirmesine neden olur.

Bu nedenle sosyal medya çağında yaşayan bireylerin, hem kendilerini hem de diğer insanları daha şefkatli, gerçekçi ve içten bir bakışla değerlendirmeleri çok kıymetlidir. Özsaygı, dış dünyadan gelen geçici onaylarla değil, bireyin kendi değerini anlaması ve kabul etmesiyle güçlenir. Bu anlayış, özellikle genç bireylerin ruh sağlığını koruma ve psikolojik esneklik geliştirme açısından uzun vadede oldukça önemlidir.

Sonuç olarak, sosyal medya çağında özsaygının korunması, sadece bireyin psikolojik dayanıklılığıyla değil; aynı zamanda bilinçli dijital farkındalık ve sağlıklı sosyal medya kullanımı alışkanlıklarıyla mümkündür. Klinik psikoloji bu noktada hem farkındalık yaratma hem de iyileşme sürecinde rehberlik etme rolünü üstlenerek, bireyin daha sağlıklı bir benlik algısı geliştirmesine katkıda bulunur.

Kaynakça

  • Andreassen, C. S., Pallesen, S., & Griffiths, M. D. (2017). The relationship between addictive use of social media, narcissism, and self-esteem: Findings from a large national survey. Addictive Behaviors, 64, 287–293. https://doi.org/10.1016/j.addbeh.2016.03.006

  • Vogel, E. A., Rose, J. P., Roberts, L. R., & Eckles, K. (2014). Social comparison, social media, and self-esteem. Psychology of Popular Media Culture, 3(4), 206–222. https://doi.org/10.1037/ppm0000047

  • Perloff, R. M. (2014). Social media use and body image disturbances: The mediating role of internalization and social comparison. Cyberpsychology, Behavior, and Social Networking, 17(11), 683–689. https://doi.org/10.1089/cyber.2014.0080

  • Rogers, C. R. (1959). A theory of therapy, personality, and interpersonal relationships as developed in the client-centered framework. In S. Koch (Ed.), Psychology: A study of a science (Vol. 3, pp. 184–256). McGraw-Hill.

  • Twenge, J. M., & Campbell, W. K. (2018). Associations between screen time and lower psychological well-being among children and adolescents: Evidence from a population-based study. Preventive Medicine Reports, 12, 271–283. https://doi.org/10.1016/j.pmedr.2018.10.003

Sude Nur Keleş
Sude Nur Keleş
Beykoz Üniversitesi İngilizce Psikoloji Bölümü 2. sınıf öğrencisiyim. Öğrenmeye ve kendimi geliştirmeye büyük önem veriyorum. İlgi duyduğum alanlar arasında adli psikoloji ve klinik psikoloji bulunmaktadır. Bu alanlarda kendimi geliştirmek için araştırmalar yapıyor, gönüllü stajlara katılıyor ve okulun kulüp projelerinde aktif olarak yer alıyorum.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler Yazılar